Şayet ben Allah'a ve resulüne karşı gelirsem, bana itaat etmeyiniz.
- Henüz kategori yok.
-
Fransa Ligue 1'de Marsilya - Brest Maçı: Kritik Randev…08.11.2025
-
Mevsimlik Lezzetlerle Sonbahar Sofralarına Özel Risott…08.11.2025
-
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Hedefi ve Mali Zaferle…08.11.2025
-
Sevilla'dan Tarihi Zafer: 14 Yıllık Hasret Guadalquivi…08.11.2025
-
Suudi Arabistan Pro Lig: Al Fayha - Al Akhdoud Karşıla…08.11.2025
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Allah, gücünü aldığı kimseden itaat istemediği gibi, teklif yükünü de ondan kaldırır.
Özgürlüğün kutsal ateşinin idamesi ve cumhuriyetçi iktidar modelinin kaderi adaletle aynı derinlikte ve aynı derecede riske edilerek, bu tecrübe ABD halkının ellerine emanet edilmiştir.
Altı tane puşt bir insanı dövüyor, sen yanından hiçbirşey yapmadan geçiyorsan, yedinci puşt sen olursun.
Savaşımız, Çarların, ruhani reislerin ve eşkıyaların milletimizden gaspettikleri haklarını iade için sonuna kadar devam edecektir...
Savaşımız, Çarların, ruhani reislerin ve eşkıyaların milletimizden gaspettikleri haklarını iade için sonuna kadar devam edecektir...
Bir kişiye yapılan haksızlığı her insan yüreğinde ve bilincinde duymalıdır bütün ağırlığınca.. Bu sorumluluk bilinci kurulmamışsa, her yeni haksızlık “ kader “ gibi benimsenir bütün toplumda. Oysa, ne yoksulluk, ne de haksızlık “ kader “ değildir. Yoksulluğun ve haksızlığın nedenleri vardır. Bunları birer birer saptayıp, toplum önünde haykırmak gerekir.
“Sevilmek her çocuğun hakkı. Daha güzel ve adaletli bir dünya için bizlere düşen görev onları bağrımıza basmak ve onlara sahip çıkmaktır.”
Savaşın kaçınılmaz bir şey olduğunu söylüyorsunuz. Öyleyse savaşı tavsiye edenlerin hepsini cephenin en öndeki hatlarına sürün. Onlar en önde savaşsınlar.
Kadınlarımızı korumak için bir türlü harekete geçmeyen yetkililer bu cinayetlerden kendilerinin de sorumlu olduklarını düşünüyorlar mı acaba?
Sadece kendimi sorumlu tutuyorum. Sorumluluğu kimseyle paylaşmıyorum. Hiçbir mazeretin arkasına saklanmıyorum. Çünkü bu devleti idare etmiş ve bu devleti idare etmeye talip olanların hiçbir mazeretin arkasına saklanma gibi bir lüksü yoktur. Eğer bir başarı olsa idi bu hepimizin olurdu. Sorumluluğu tümüyle ben alıyorum. Kimseye kızgın değilim. Kimseye kırgın da değilim. Ama meydanlarda söylediğim bir söz vardı. Bunu her fırsatta tekrar ettim. Bir Cenab-ı Allah'ın, bir de Türk milletinin önünde eğilirim. Başka da kimsenin önünde eğilmem. Bugün de milletin o kararı önünde eğiliyorum.
Savaşın çeşitli cilveleri arasında en şaşılacak olanı şudur: Başarıyı herkes kendinden bildiği halde, yenilmenin suçu yalnız komutanın sırtına yükletilir.
Çok konuşmayarak, gizliliği güven altına almak; dimdik durup, adaletli olarak disiplini sağlamak komutanın görevidir.