Savaş sonrasında ABD’nin amacı, Japonya’nın kalkınmasına yardım etmek değildi. ABD’de üretilmesini istemediği ve halkının kullanmaktan memnun olduğu bazı tüketim mallarının Japonya’da üretilmesini sağladı ve bu mallar aynı zamanda bütün dünyaya satıldı.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Göçmenlerin yüzde 40'ı geçimlerini üretime katkıda bulunmadan sosyal devleti sömürerek sağlıyor, topluma uyum göstermiyor, Almanya için yük oluyorlar.
ABD, iki potansiyel tehdidi dengelemektense bir mevcut tehdide karşı doğrudan seferber olmak konusunda çok daha yeteneklidir.
Genel olarak bakıldığında Japon ekonomisi, Batı ekonomisinin sözde evrensel yasalarının dikte ettiği şekilde işlememektedir. (...) ABD doları karşısında yüzde birden daha az değer kazandığı halde Japon ticaret fazlası yüksek kaldı ve hatta arttı. Böylece Japonlar hem para biriminin gücünü hem de ticaret fazlasını koruyabildi. (...) Japon ekonomisinin ayırt edici özelliğini ne açıklar? Tabii ki sanayileşmiş büyük ülkeler arasında Japon ekonomisi benzersizdir çünkü Japon toplumu da benzersiz şekilde Batılı değildir.
Tasarrufa önem verin. Tasarruf yatırım demektir. Tasarruf, yatırıma eşittir. Yatırım demek üretim demek, istihdam demektir. Hedef daha bol, daha sağlıklı üretimdir. Bunların hareket noktası tasarruf.
İlke olarak, doğal değer standardı, insan emeğidir ya da insanların, işe katılan birleşik kol ve zihin gücüdür.
Mesela adam Facebook'tan zengin oldu. Twitter'dan olabilir. Ama insanlar sonunda arabaya, uçağa binerler. Sonunda birtakım araçlar kullanırlar. Onların da üretilmesi gerekir. Hep Twitter, Twitter, hep Facebook, Facebook olmaz. Onlardan da çok para kazanılabilir. Ama ekonomimizin temelinde sanayi üretimi olmak mecburiyetindedir. Yoksa sadece denizi, kumu, havayı satarak ya da twit atarak, facebook yaparak gerçek ve kalıcı bir zenginlik elde etmek mümkün değildir. Modası geçmeyen şey sanayi üretimidir. Onun da bilgiye dayanması lazım.
İşlenmiş mallar, tüm araç-gereç ve makinelerle her tür insan emeği ve hizmetler için bir piyasanın gerekli olduğu anlamına gelir.
Bakın lütfen! Ateş çemberi içerisinde olduğumuz bir coğrafyada iki önemli komşumuz ile tarihsel bir problem yaratılmıştır. Diyelim ki Suriye'nin muhalifleri kazandı. Onlar da bizi bir müddet sonra tanımazlar. Diğerleri zaten hiç unutmayacaklardır. ABD, Ortadoğu'yu şimdilik kendi düşünceleri ve çıkarları doğrultusunda şekillendirirken, askeri gücü kısıtlı olduğu ve ekonomik gücünü de harcamak istemediği için, uzun yıllardır sürdürdüğü bir planlama sonucu Ortadoğu ülkelerinde hedef seçtiklerini "demokrasi" sloganı ile kardeşi kardeşe kırdırarak, kendi halklarını kullanarak iktidarları düşürüyor. Araplar demokrasiyi benimser mi? Bence hayır. Bu ülkeler eskisinden beter olabilirler! Devamında Suriye, İran ve Türkiye var. Bu üçlüde bir müddet Türkiye'yi kullanacaklar. Ancak İran'dan önce mi sonra mı Türkiye'ye bakacaklar orası bilinmez! Şu anda Türkiye'nin damarlarını sülük gibi emiyorlar. Kafkaslar'a ve Asya'ya geçmeden önce mi ya da eşzamanlı mı Türkiye'ye gerçek yüzünü göstereceği bilinmez. Ancak göstereceği kesindir ABD'nin. Ermenistan'a nazaran Türkiye'yi seçecek hali yok ya!
İnsan, sadece otomobilleri satmak üretmekten daha zor olduğundan beri insan için bir bilim nesnesi haline gelmiştir.
Benden hoşlanmasanız bile ki bazılarınız hoşlanmıyor. Bazılarınız aslında benim de hiç hoşuma gitmiyor. Yine de benim en büyük destekçilerim olacaksınız, çünkü onlar kazanırlarsa 15 dakika içinde işsiz kalacaksınız. Bu yüzden buna çok zaman harcamak zorunda değilim.
Evet kokain kullandım ama hiç değilse Amerikalılar gibi binlerce masum insanı öldürmedim!
Uzun vadede, küresel siyaset tek bir devletin elindeki hegemonik gücün merkezileşmesine giderek daha uygunsuz hale gelmektedir. Bu nedenle Amerika, yalnızca ilk ve tek küresel süper güç değil, aynı zamanda muhtemelen en sonuncusu da olacaktır… Ekonomik gücün de daha dağınık hale gelmesi muhtemeldir. Gelecek yıllarda, hiçbir gücün Amerika’nın yüzyılın büyük kısmında sahip olduğu, dünyanın GSYİH’sının yaklaşık yüzde 30’u seviyesine ulaşması beklenmiyor, 1945’te zirveye ulaştığı yüzde 50 seviyesinden söz etmeye bile gerek yok.
Bir şeyden faydalanıyoruz, o da İkiz Kuleler ve Pentagon'a yapılan saldırı. Ve Amerika'nın Irak'taki mücadelesi. (Olaylar) Amerikan kamuoyunu lehimize (İsrail'e) çevirdi.
Bir milletin bireylerinin ihtiyaçları, kâğıt üzerinde lafla ve teorilerle karşılanamaz. Toplumun genel çalışması sonucunda, bireyin çıkarlarına hizmet etmesi gereken millî üretimin, her gün herkesin payına düşen miktarının çoğaltılması ile bir milletin bireylerinin ihtiyaçları giderilebilir.