Sanata gereken ilgiyi göstermemek suçtur.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Lütfen bana söyler misiniz, Türkiye'nin kaç Fazıl Say'ı var? Hani şu, çeşitli konularda duymaya alışmadığımız sözlerinden dolayı yerden yere vurduğumuz Say'dan söz ediyorum. Acaba kaç müzisyenimiz O’nun kadar üretkendir? O’nun kadar uluslararası alanda şöhreti yakalamıştır? Evet, var tabii. Ancak bir elin parmak sayısını geçmez.
Bertrand Russell'ın güzel bir sözü vardır. Bir şey yanlışsa milyonlarca kişi o yanlışı savunsa da o şey yine de yanlıştır, der... Biz burada Gyogy Ligeti'den şu anda bahsediyor olmalıyken veya hakikaten güzel pop müziklerden, Sting'ten, Biorg'den, Buena Vista Social Club'tan vs. veya kendi kültürümüzdense onun en iyisinden.. Cemal Erkin diye bir besteci var, bilmiyorum kaç kişi tanıyor, dahiyane bir besteci benim için.. Onu kaç kişi tanıyor, Türkiye'de tanıyan olmayınca Avrupa'ya götüren de olmuyor. Buradaki sorun arabeski irdeleyelim değil ki..
… Kötü ressamları göklere çıkaran dergiler var, gazeteler var. Herkes tartışıyor, herkes anladığını iddia ediyor. Oysa sadece sevmek yeter de artar. Satıcılar tablolarımın arasında seçme yaptıkları zaman en iyi tabloyu göremeden geçerler genellikle. Remi gerçekten tutkuyla seven bir tek kişiye rastladım bugüne dek. Bu adam Bay Chocquet idi. “Resmi neden ve nasıl sevdiğimi bana anlatmasınlar, buna ihtiyacım yok” derdi. Açtığımız “impressioniste”ler sergisi sırasında içeri girmek isteyince: “Sakın ha ! Oraya girme !” demişler Bay Chocquet’ye. Bir yıl sonra tablolarımızın satışında kendisine Hotel Drouot’un, önünde rastladım. Argenteuil’de yaptığım tablolarımdan birini 100 franga almıştı. Bizi tanıştırdılar. Gözleri dolarak: “Bir yılıma yazık oldu” dedi. “Tablolarınızı bir yıl önce görebilirdim. Bu zevkten nasıl da yoksun bıraktılar beni…” Çünkü o zamanlar acımadan yargı giydiriyorlardı bize. “Anlamıyorum..” demiyorlardı. “Ahmakça, iğrenç” diyorlardı. Bu da bizi kışkırtıyor, bize cesaret veriyordu, çalıştırıyordu bizi.
Dünyada "güzel" hiç birşey, boş insanların keyfine ve zevkine göre yapılmadı, yapılmayacak...Bunu bilelim rahat edelim.
Sizler şu an batmakta olan geminin duvarlarına çiçek resimleri yapıyorsunuz ve bunun adına sanat diyorsunuz.
Eylülist Rejim, en büyük ve en kolay başarısını sanat ve edebiyat alanında kazandı. Çok kısa bir zamanda ve gerekli fiyatın binde birini bile ödemeden, Türk sanatının sorunsalını, biçemini, biçimini, baş aktör ve aktrislerini değiştirmede .ok büyük başarı elde etti.
Toplum; devrimcilere, akıllı ve inatçı şizofrenler olarak bakıyor. Hep hapse koyuyor ve fırsat buldukça başlarını vücutlarından ayırıyor.
Mizahı kurumuş bir toplum aptallaşmaya mahkumdur. Aptallar mizah yapamazlar. Mizah yapmayanlar aptallaşırlar. Bu arada eklemek gerekiyor, solcu olamazlar.
Ülkemiz, sermaye birikiminden başka bütün birikimlerin reddedildiği bir yapıya dönüşmek üzeredir.
Ağzı küf kokan rapçilerin aklını başı taşısın. Küfür etmektense bırak Sago, sayfa boş kalsın.