Rusya'nın sınırları, hiçbir yerde bitmez.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Yunanistan’daki din adamlarının çoğu Yunan milliyetçisi, Rusya’daki din adamlarının çoğu Rus milliyetçisi, Ermenistan’daki din adamlarının çoğu Ermeni milliyetçisi ama; Türkiye’deki din adamlarının çoğu Türklük düşmanı. İşte Türk milletinin önemli sorunlarından biri budur.
Orta Asya'da olduğu gibi bir fetih sistemi kurulduğu zaman; bir toprak işgali diğerini izler, zorluk nerede durulacağını bilmektir.
Ama Türkoloji'nin Batı ve Kürdoloji'nin Rusya kaynaklı olduğunu ileri sürerken, Rusya'da Türkoloji çalışmalarının olmadığını düşünmemiz ve anlamamız imkansızdır; böylesinin çok yanıltıcı olacağını belirtmek durumdayız.
Türkoloji esasında bir İngiliz keşfi ise, Rusya'nın da, Kürdoloji'yi keşfederek buna cevap vermesini beklemek zorunludur.
Hürriyet de, mutlak tanımı imkansız sözcük ve kavramlar arasında ve belki de başında yer alıyor; taşın hem özgür ve hem de esir olduğunu söylemek mümkündür ve bu hürriyetin anlatılmasındaki zorluğa işaret etmektedir. Hareket, istek veya alışkanlığını kaybetmiş katman veya sınıfları, hareket etmedikleri için özgürlükten yoksun sayabilir miyiz; bu nedenle, özgürlüğün bir hareket durumu ve sadece hareket durumu değil, aynı zamanda sınırlarda ve sınırları zorlayan hareket hali olduğunu kabul etmek mecburiyetindeyiz. Dolayısıyla, bir yanıyla öznede hareket isteği ve diğer yanıyla, sınırla çatışma hali yoksa, özgürlüğün varlığını söylemek, sözcüğün olumsuz anlamında, metafiziktir.
Hem halkın gelişmesini hem de diktatörlüğü besleyen; hem milliyetçiliği hem de dış dünyaya yamanmayı kolaylaştıran iki kurum vardır: Eğitim ve basın.
Siz hiç Ruslarla didişen bir Azerbaycanlı ya da Kazanlı bir Tatar gördünüz mü o coğrafyada? Kendi milliyetini inşa etmek içini başkasına saldıran var mı? Varsa da bu sağlıklı bir davranış değildir. Sloganımız başka kültürleri sevin ya da sevmeyin ama saygı duymak zorundasınız. Bu saygıyı da Türkler de bekliyor. Bütün mesele bu.
Ruslar eğitimli, bilgin ve sanatçı bir halk ama büyük ressam ve romancıların torunları durgun. Akademinin icatları ve laboratuvarlarda elde ettikleri bilgiler sanayiye dökülemiyor. Rus halkı bizim şark komşumuz olan İranlılar gibi kültürel mirasına ve bilincine sahip, edebiyatını seviyor ve biliyor. Türkiye'nin endüstriyel geçmişi ve zenginliği Rusya ile İran arasında bir yerde, girişimciliği hepsinin önünde; buna rağmen bu iki ülke okumuşlarının bilgi birikimine ve kültürel inceliğine sahip değiliz. Onun için de kasaba hatibi birisi bizde kitleleri etkiliyor ve rey alıyor.
Türk toprağının üstün niteliklerle donatılması görevi savsaklanmış, vatan toprakları bakımsız bırakılmış, Türkler Türkleri ihmal etmiştir. Türk olmayanlar tarafından telkin edilen sözde milliyetçilik bu noktaları gözden uzak tutuyor. Savsaklama hangi alanda ve ne zaman başlamış? Vatan topraklarının bakımsızlığından kimler yararlanmış? Kimlerin ihmaliyle felâkete giden yol genişletilmiştir? Bunları konuşalım. Türkiye düşmanlarının elimize tutuşturduğu siyaset reçetesini yırtıp atalım.
Kemalist milliyetçilikle; Türkçülüğün, Turancılığın, ırkçılığın ilişkisi yok... Türk olmak, Türkçü olmayı gerektirmez. Kürt olmak, Kürtçü olmayı gerektirmez. Anadolu’da ırka dayanan bir kanlı kavgayı körükleyenler, aymazlık içindedirler.
...Dolmabahçe'de 6. Filo'yu denize dökmeye çalışan Deniz Gezmişleri milliyetçi muktesebatçı gençler taşlamıştı. Biz ilk kez geçen yıl 1 Mayıs'ta bu tarihi utançla yüzleştik. Bu tarihi mirası reddediyoruz.
Türkiye söz konusu olduğunda tüm güçlerin planları her zaman tamamen bencilce olmuştur. Yıllardır Rusya, Karadeniz boyunca ve Kafkasya'nın güneyinde kalan Türkiye'nin geri kalanı hakkında hiçbir şey söylememek için İstanbul'a göz dikti ve İngiltere, Rusya'nın bu emelleri gerçekleştirmesini engelleyecek kadar bizi yeterince güçlü tutmaya çabaladı. Sonunda Kayzer, Baltık'tan Basra Körfezi'ne kadar Alman kontrolündeki devletler zinciri planıyla geldi. Rusya bizi haritadan silecek, İngiltere bizi zayıf tutacak ve Almanya bizi güçlü kılacaktı. Onların yüzlerindeki tüm bencil motifler şüphesiz, ama - biz Türkler için, özellikle biz Jön Türkler için hangi alternatifin en az tiksindirici olduğunu merak ediyor musunuz? seleflerimizi çaresiz tutan İngiliz ve Rus diplomasisi ve entrikasının ağına düşmekten kaçınmak için elimizden geleni yapan kim? Almanya'nın Bağdat demiryolu imtiyazını neden aldığına, Hicaz hattının neden Almanlar tarafından yapıldığına ve Almanların askeri teşkilatımızı neden yeniden kurduğuna dair sorunuza cevap vermek için daha fazla şey söylememe gerek yok sanırım.
Türk'üm, Trabzonluyum ve adamım. (Milli Takımı 2004 Avrupa Futbol Şampiyonasına sokamayınca adamlığına, memleketine yönelik eleştirelere cevaben)
Bu savaş, Volga’dan Don’a kadar tüm Müslümanlar kurtarılıncaya kadar sürecek. Bütün dünyayı alevler kaplasa da, bu cihada devam edeceğiz. Dünyadaki tüm Müslümanlar uyanıyor. Savaş 20-25 yıl sürebilir. Tüm Rusya savaş alanı olacak. Nihai hedef ise Kudüs’ün siyonist işgalinden kurtarılması olacak.
O gün 300 Rus askeri öldürdük. 3 helikopter düşürdüm. Onlar bize saldırdıklarında ilk olarak hastahaneleri, doğum evlerini, petrol kuyularını vuruyorlardı. Biz zorunlu olduğumuz için hastahaneye girdik. Onlar burada gelip yaşlıları çoluk çocuğu öldürürlerken dünya neredeydi? Onlara niye terörist demediler? Bugün insanların bana terörist demeleri umurumda değil. Benim ne yaptığımı Allah biliyor. Ben halkım için savaşıyorum. İnsanların ne düşündükleri umurumda değil.
Türkiye; Edirne’nin batısında, Ağrı’nın doğusunda esamesi okunmayan adamların en milli benim diye palavra sıktığı bir ülke oldu.. Bunu değiştirmek zorundayız.
'Süleyman Demirel' denince benim aklıma 1961 Anayasası'na, Mehmet Ali Aybar ve sendikacı arkadaşlarının Türkiye İşçi Partisi'ne, her türlü demokratik açılıma tahammül edemeyen, politik hoşgörüden yoksun, 'Bana milliyetçiler (sağcılar) suç işledi dedirtemezsiniz!' diye haykıran tekboyutlu bir politikacı geliyor.