Başarı her şeyi temizleyen altın yaldızlı bir alevdir.

Kûtü’l Amâre, Çanakkale Savaşı’ndan sonra biri Britanya İmparatorluğu’nu zora sokan; politikalarına altüst eden ve imparatorluğun yenilmezliği inancını sarsan, dünya hâkimiyetine inanmış Britanya kamuoyunu şüpheye, hatta Kaosa sürükleyen büyük bir zaferdir.

Bir gün soğanı bile ağlatacağım.

Bugün kaderimizin efendisi olduğumuza, bize verilen görevin gücümüzü aşmadığına ve onun ıstırap ve zahmetlerinin benim dayanıklılığımın ötesinde olmadığına eminim. Kendi nedenimize inandığımız ve kazanmak için yenilmez bir iradeye sahip olduğumuz sürece zafer bize uzak olmayacaktır.

Cesaret yoksa zafer de olmaz.

Tarih galipler tarafından yazılır.

Kendine güvenen herkes dünyayı yönetebilir.

Zafer sadece ona hazırlanıp onu alanlarındır.

Büyük bir iş en az bir en çok birkaç kez sahtecilik yapmadan, büyük bir adam en az bir ihanet yaşatmadan ortaya çıkamaz.

Başarılı adamlar yaşamlarını bütünüyle kontrol etme hayaline ve gücüne sahiptir.

Eğer bir şeyi gerçekten istiyorsam, kimse beni durduramaz.

Doğruların gözle görülmeyen orduları vardır.

Tahammülde öyle bir erdem gizlidir ki, bu çoğu zaman başarının zaferinden daha büyüktür.

Risk almazsan, yenilgiye uğramazsın. Ama hiç risk almazsan, zafer kazanamazsın.

Eninde sonunda, kazananlar, kazanacağına inananlardır.

Yapabilirler, çünkü yapabileceklerini düşünüyorlar. Possunt, quia posse videntur.

Sevgi her şeyi fetheder. Omnia vincit Amor.

Azim şiddetten daha baskındır; ve birlikte olduklarında üstesinden gelinemeyecek birçok şey, azar azar alındıklarında kendilerini teslim ederler.

Zaferlerin babaları çoktur, mağlubiyetlerin ise hemen hiç yoktur.

Sevgi dolu bir yüreğin sahibi olduğumuz gün, güneşi bile fethedebiliriz.