Peygamberin sofrasına elinde bira ile birisi gelse ne yapardı? Hiç kimseyi kovduğu, git dediği görülmüş müdür? Peygamberin mescidine gelip köşesine işeyen, duvarına balgamını tüküren bile oldu. Hiç birini kovmadı, tartaklatmadı, hele gel konuşalım dedi.
- Henüz kategori yok.
-
Erbaaspor - İnegölspor Maçı: Tarih, Saat ve Canlı Yayı…08.11.2025
-
Süper Lig: Trabzonspor - Alanyaspor Maçı Öncesi Son Du…08.11.2025
-
Yasemin Ergene'nin Boşanma Sonrası Yeni Yaşamı: Sosyal…08.11.2025
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Ben Müslüman olmakla bütün gayrimüslim dünyanın benim altımda olduğunu kabul ediyorum. Yani ben bir Müslüman'ım ve Müslüman olmayan herkes benden daha düşük bir insandır. Bütün diğer dinler olduğu gibi insan olarak da, yani Müslüman değilse sadece hoşgörülebilir.
Bugün yaşananlara bakıp da ateist filan olmayın. Hatta şunu söyleyeyim. Olmuşsanız bile caizdir. Niye caizdir? Yahu bu Allah’ın dini değil ki. Zaten ben de bu dinin ateistiyim. Mesela Cübbeli bana ’ateist’ diyor. ’O dinsiz, dinden çıkmış’ diyor. ’Dini kabul etmiyor’ diyor. Ben senin anladığın dini, senin inandığın Allah’ı, senin inandığın peygamberi kabul etmiyorum. Çünkü öyle bir Allah, öyle bir peygamber tarihte yok ve yaşamadı.
İslamcı, laik, Atatürkçü, dindar, Solcu, Sağcı, sosyalist, Komünist, antikapitalist, Alevi, Sünni, Ateist, liberal vs. olmadan önce “demokrat“ olunması gerekiyor. Yani haddini bilen ve ötekine saygılı... Sonra ne olursanız olun.
Büyük tektanrıcı dinlerin kesinliği ve dışlayıcılığı farklılıklara hoşgörü göstermeyi zorlaştırıyor ve çatışmaların temelinde bu farklılıklar yatıyor.
Hükûmetin yasal güçleri daima birilerine zarar verici niteliktedir. Oysa komşumun "yirmi tane Tanrı var", ya da "hiç Tanrı yok" demesinin bana bir zararı yok. Komşum benim ne cebimden para çalar, ne de bacağımı kırar.
Kimseyi yakmadan, boğazlamadan, incitmeden, öldürmeden; iyilikle, merhametle, sevgiyle, hoşgörüyle, yardımlaşma ile, yalnızca Allah'ın rızası ile hak edilebilecek bir Cennet hayal etmek çok mu zor?
Türkiye’de pek çok insanın kafası din ve ifade özgürlükleri konusunda karışıktır. Ama aynı zamanda bu konuları düşünmeye ve tartışmaya yönelik ciddi bir istek ve merak vardır. Cumhuriyet döneminde dindarlara yöneltilen hoyrat ve küçümseyici dil bu tartışma sürecini zorlaştırmıştır. İnsanlar din ve ifade özgürlüğü konularını konuşmaya istekli, ama aynı zamanda, anlaşılır nedenlerle, son derecede ürkek ve alıngandır.
Dininden sana, bana ne ki Doktor Bey... O, Allah ile kendi arasında bir iş... Benim atı da dereye sokup abdest aldırayım, beline köteği vurup secdeye yatırayım, yemini, suyunu kesip mükemmel oruç tutturayım... İnsan olmadıktan sonra ibadet etmiş neye yarar ki?... Beş altı yıl evvel burada İlyas Efendi diye bir doktor vardı... Toprağı bol olsun, gâvur muydu, çıfıt mıydı ben de bilemem amma, nice müslümanlardan iyi idi. Başı darda kalana medet ederdi... Hâşâ sümme hâşâ, ben Cenab-ı Hakkın yerinde olsam bu İlyas Efendinin kabrine her gece nur indirirdim.
Bir Hristiyan, bir deist, bir Türk ve bir Yahudi, eşit haklara sahiptirler: Hepsi insan ve kardeştirler.
Kalbinde Tanrı'yı taşıyan bir insanın tehlikeli değil zararsız olduğunu düşünüyorum. Dini dışlamayan bir laiklik anlayışı gerekli.
Diller, dinler ve uygarlıklar dünyanın en şefkatli, hoşgörülü, ötekini kucaklamaya hazır varlıklarıdır. Onları kin ve nefretin aracı haline getiren biziz, bizim çılgın hayallerimiz, ütopyalarımız, ideolojilerimiz ve siyasetlerimizdır.
Mozaiklerin üzerini alçıyla örtün ki, müminler rahatsız olmasın! Fakat bu şaheseri parçalamayın.
Bütün inançların ve bütün dinlerin felsefesi aynı yola çıkıyor. Bunu keşfettiğinizde farklılıkların önemi kalmıyor.
Bazı aşırı tutucu çevrelerin iddia ettikleri gibi yılbaşı gecesi yalnız Hristiyan âleminin kutladığı bir gece değildir. Hristiyanların Christmas olarak kutladıkları 25 Aralık günü ile yılbaşı olarak kutlanan 31 Aralık'ı 1 Ocak'a bağlayan geceyi birbirine karıştırmamalıyız. Kaldı ki dünyadaki birçok ülkenin ve bu arada bizim de kabul ettiğimiz miladi senenin dinî anlayış ile bir ilgisi de bulunmamaktadır. İsteyen bu geceyi kutlar, isteyen hicri yılı kutlar. İsteyen her ikisini kutlar. İsteyen de hiçbirini kutlamaz. Herkes kendisinden mesuldür. Hiç kimsenin başkasının bu davranışlarına karışma hakkı yoktur.
Madem dininden o kadar eminsin, Benim inanmamam seni neden bu kadar rahatsız ediyor?