“Özgürlük” gösterişli bir kelimedir; fakat özgür ticaret adı altında en acımasız savaşlar gerçekleşmiştir. “Özgür iş” adı altında köpek gibi çalışanlar soyulmuştur. “Eleştiri özgürlüğü” terimi de aynı kalıtımsal yanlışlıkla yoğrulmuştur. İleri seviyedeki bilime sahip olduklarına gerçekten inananlar, yeni fikirlerin eskiyle yan yana varlığını sürdürmesi için özgürlük talep etmezlerdi, bunun yerine yenilerin eskilerin yerini almasını talep ederlerdi.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Kapitalistleri seviniz; çünkü sizin kuvvetinizi yiyip yutuyorlar; kapitalistleri seviniz; çünkü dünyanızın bütün hazinelerini boşu boşuna mahvediyorlar; Kapitalisti seviniz; çünkü kapitalistin kilisesi, düşünceleri sizi kara cahilliğin karanlıkları içinde tutmaktadır...!
Dinin yarattığı dikenli tellerin arkasına sığınanlar, daha fazla ifade özgürlüğüne sahip olmak istediklerini sıkça söylerler; ancak, bilimsel hakikatin büyük okyanusuna girmeyi de göze alamazlar, çünkü bu durumda soğuk suya dalmaları gerekir.
Anladığımız anlamda serbest girişim bir insanın istediği kadar zengin olmasına olanak vermektir. Bu serbest girişim değil, serbest girişim değil; serbest vampirizmdir.
Kilise, kapitalist sınıfın işçi sınıfını gaddarlıkla ve vahşice sömürüp ezmesine gözünü yummakta ve onaylamaktadır.
Batı, sömürü kültürüdür. Siyonist Batı, önce kendi insanını, sonra başkalarını sömürerek servet ve güç kazanmıştır. Bu sömürüde daima bir taşla bir-kaç kuş vurma planı yapar. Kapitalizm, “en düşük maliyetle en yüksek kar”ın hedeflendiği rasyonalite anlayışına dayanır.
Foucault, bilimi, bilimin çeşitli kaynaklarından yalnızca birisine, arkeolojiye indirgemeye özeniyor. Kuşkusuz, bilimin kuru’luğu karşısında, zorunluluğu ürkütücü bulunduğunda, bilimsel serüvenin bir aşaması olarak son derece çekici olan arkeoloji veya arşiv araştırması, bir kaçamak ve bir sığınak oluyor. Bir süreç içinde saygın ve gerekli bir yer, sürecin kendisi yapılmak istenince, geri ve kaçkın bir konuma uzanıyor. Foucault bunu yapıyor.
Beş on budalayla birlikte özgürlük, akıl, bilim, memleket gerçekleri diye suda havan dövüp durduk. Ne kadar hata ettiğimizi anlamaya başlıyorum. Birkaç cafcaflı tefsir ve 'dinimiz neden elden gitti' sorusuna ilericileri batıran cevaplar vermek, elimizi öpmek için koşanların kuyruğunu caddelere taşıyacaktı. Bizden sonrakiler bu hataya düşmemelidir.
Türkiye'de sistem her devirde kapitalizm. Bundan şikayetçi bir halk da yok, bunu değiştirmeye gücü yetecek parti de yok. Bunu eleştirecek bir entelektüel de yok, işe buradan başlamak gerektiğini düşünen bile yok. Herkes paraya fit oldu.
Ben ne ulusalcı, ne Kemalist, ne sosyalistim. Müslümanım, kapitalizme karşıyım. Egemen kimse onu eleştiririm. Yanımda direnene itikadını sormam.
Biz insanüstü ya da sınıf bilinçsiz kavramlardan kaynaklanan tüm ahlaki ilkeleri reddetmekteyiz. Biz bunların toprak sahipleri ve kapitalistlerin yararı adına işçilerin ve köylülerin kandırılması, aldatılması ve akıllarının bulandırılması olduğunu söylüyoruz. Ahlaki ilkelerimizin tamamen proletaryanın sınıf mücadelesi çıkarlarıyla ilişkili olduğunu söylüyoruz. Ahlaki ilkelerimizin kaynağı proletaryanın sınıf mücadelesi gerçekleri ve ihtiyaçlarıdır.
Bilim, gerçeğe olan bağlılığını değiştirmeyecek. Sadece dinin saçmalığa olan bağlılığını değiştirmesini umabiliriz.
Sizi tedirgin eden şeyi söyleyeyim mi? Fransa'nın üç yüz yıldır yaydığı büyük özgürlük ışığı tedirgin ediyor sizi; o akıldan yapılmış ışık. Aydınlık Fransız ulusundan meydana gelen ve dünyanın bütün uluslarının yüzüne Fransa'nın parıltısı halinde vurmuş olan o ışık rahatsız ediyor sizi.
Galilei'yi, Kristof Kolomb'u zindana attıran, Pascal'ı, Monteigne'i, Moliere'i din ve ahlak adına aforoz eden onlardır. Fransa'nın 300 yıldır yaydığı büyük ışık onları rahatsız ediyor. O ışık akıldan müteşekkildir. Gerçek mümin benim ey rahipler, sizler dinsizsiniz.
Aydınlanmış entelektüel ahlakın vazgeçilemez koşulu, tüm inançları, hatta bilimin mutlak gerçek dediklerini de eleştiriye tabi tutmaktan geçer.
Küfür de, 'tehdit' de yüreksizliğin, tükenmişliğin ürünüdür. Ve boşunadır. 'Tabu'lar üzerine gidiş sürecek, şimdiye dek 'yalan'larla örtülegelmiş, karanlıklarda -güçlülerin yararına- saklanagelmiş ne denli 'mesail-i müstetire (gizli-saklı din konuları) varsa, bir bir ortaya dökülüp sergilenecektir. Buna kimsenin kuşkusu olmasın. Daha güzel bir dünyanın, ışıklı dünyanın, özgürlüklerin, insan aklı ve bilimin tüm boyutlarıyla geçerli olduğu bir dünyanın kurulması için bu tür çabalar, su kadar, hava kadar gereklidir. Ve şu da unutulmamalı ki, bunun, korkulagelen, ürkülegelen 'izm'lerle de hiçbir ilgisi yoktur.