Benzer Sözler

Siyasetin bütün iniş çıkışı bir yandan kurtların, diğer yandan çakalların devlete karşı toplumu, topluma karşı devleti koz olarak kullanışına ayarlanmıştır. Bu iniş çıkıştan başı dönen Türk toplumu bir türlü hem güvenliğini, hem de özgürlüğünü bir arada, birlikte istediğini ve biri için diğerini feda etmek mecburiyetinde olmadığını söylemez, söyleyemez. Kurtların kurtluk, çakalların çakallık yapmalarından ülke lehine bir sonuç çıkabileceği ihtimalini hep göz önünde tutar. O kadar ki kurtların çakallaşması, çakalların kurtlaşması Türklerde endişe uyandırır. Çünkü onlar da bütün hazırlıklarını hayatlarını yaşamak üzere yapmışlardır. Kurt veya çakal, takılacak birileri olsun isterler.

Liberalizm ilgisini tamamen ve yalnızca dünyevi hayat ve uğraşılar ile sınırlar. Öbür yandan, din âlemi, bu dünyadan değildir. Bu yüzden, liberalizm ve din yan yana birbirlerinin alanına değmeden var olabilirlerdi. Onların çarpışma noktasına gelmeleri liberalizmin hatası değildi. Liberalizm haddini aşmadı; dini inanç ya da metafiziksel doktrin alanına zorla girmedi. Ancak insanın yalnızca dünyaya gelişiyle ilişkisini değil, onun dünyevi işlerini de kendi hükümlerine göre düzenleme hakkını kendinde gören politik bir güç olarak kilise ile karşı karşıya geldi. O savaş hattının çizilmesi gereken noktaydı.

Siz sadece kendiniz ihtiyaç duyduğunuzda özgürlük diyorsunuz, ben ise her zaman ve her koşulda. Ben özgürlüğü hemen, şimdi, burada istiyorum. Siz ise onu belirsiz bir geleceğe erteliyorsunuz. Ben bugünü, şimdiyi istiyorum, siz bana belirsiz bir yarını vadediyorsunuz. Siz iktidarda olmadığınız için iktidara karşısınız, iktidarı ele aldığınız an halka karşı olacaksınız. Ben ise her durumda her türlü iktidara karşıyım. Siz iktidara değil, o iktidarın başkalarının elinde olmasına karşısınız. Kendiniz iktidarı aldığınızda, yıkmak istediğiniz sistemin bütün kurumlarını -hapishaneleri, bakanlıkları, valilikleri vs...- aynen devam ettireceksiniz. Siz iktidarı istiyorsunuz, bense özgürlüğü. Siz iktidar ve devlet olmadan özgürlük olmaz diyorsunuz, ben ise iktidar ve devlet varken özgürlük olmaz diyenlerdenim. Ben ise bütün bu kurumlarına karşıyım. Siz amalarla konuşuyorsunuz, benim sözlüğümde ise amalara yer yok. İnsana ve onun yaratıcılığına inanıyorum. Siz hep "biz" diye konuşuyorsunuz, ama arkanızdaki "biz"i sorgulamıyorsunuz. Ben ise, başkasının adına konuşma yetkisini kendimde görmüyorum. Aramızdaki fark bu.

Bu büyük devleti idare eden benim; her ne yaparsam, yapılmış olarak kalır, zira bütün kudret benim elimdedir; memuriyetleri ben veririm, eyaletleri ben tevzi ederim; verdiğim verilmiş, reddettiğim reddedilmiştir. Büyük padişah bir şey ihsan etmek istediği yahut ihsan ettiği zaman bile eğer ben onun kararını tasdik etmeyecek olursam, gayr-i vaki gibi kalır; çünkü her şey; harb, sulh, servet, kuvvet benim elimdedir. Yaptığım her şey yerine getirilir. İstersem bir at uşağını paşa yaparım. Hoşuma giden herhangi bir kişiye, padişahımın araştırmasına bile gerek kalmadan ülkeler ve krallıklar verebilirim. Benim kabul etmediğim bir şeyi isterse, buyruğu yerine getirilmez. Tersine padişahın kabul etmeyip, benim istediğim şey hemen uygulanır. Barış ve savaş hep benim bileceğim şeylerdir. İmparatorluk hazinesi benim kontrolümdedir. Hünkâr benden daha şatafatlı giyinemez. Bütün harcamalarımı padişah karşıladığı için, servetim olduğu gibi durmaktadır. Krallıkları, ülkeleri, hazineleri bana bıraktığı için her istediğimi yapabilirim...

Liste
Yükleniyor…