Özgürlüğe giden bir yol var, ve kilometre taşları: İtaat, çalışmak, dürüstlük, düzen, temizlik, doğruluk, özveri ve vatan sevgisi.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Doğa insana şöyle der: Sen özgürsün, yeryüzünde kimse seni senin haklarından kanunen yoksun bırakamaz. Din ona şöyle seslenir: O bir köledir ve Tanrısı tarafından ömrü boyunca temsilcilerinin demir çubukları altında inlemeye mahkûm bırakılmıştır. Doğa insana doğduğu yurdu sevmesini öğütler, o yurda inançla hizmet etmesini, ona zarar vermeye çalışanlara karşı kendi menfaatlerini yurdununkilerle harmanlamasını söyler; din ona şikâyet etmeden yurt üzerinde baskı kuran zorbalara itaat etmesini emreder, yurduna karşı onlara hizmet etmesini, onların boyun eğmez kaprisleri altında diğer yurttaşlarını köleleştirerek lütuflarını hak etmesini emreder.
Ben bir politikacı değilim ve benim politik kesinliklerim yoktur. Ben bir bireyim ve özgürlüğe inanırım. İşte benim politik görüşümün tümü budur. Diğer yandan ben, aşırı bir vatansever de değilim. Aşırı vatanseverlik Hitleriliğe götürür. Ve biz ondan dersimizi aldık. Ben bir devrim yapmak istemiyorum. Ben sadece birkaç film daha yapmak istiyorum.
Yürekten itaat edeceğim tek bir iktidar var, kendi aklımın kararı, kendi vicdanımın emrettiği..
İnsan ırkı politik bakımdan iki gruba ayrılır. İnsanların güdülmesini isteyenler, ve böyle bir arzusu olmayanlar.
Özgür insan kendine yeni çalışma koşulları yaratır; son derece zevkli ve bir o kadar da üretken, verimli çalışma ortamı.
Bir erkek asker olduğu andan itibaren köle haline gelir. Kendisine itaat öğretilir.
Çalışabilecek olanlar yalnızca kölelerdi, özgür insan ise sadece bedensel etkinliklerden ve zihinsel oyunlardan anlardı.
İnsan ancak çalıştığı kadar değerlidir. Özgürlük kavramı tam da bu noktada devreye girer.
Genç adamlar, henüz tüm sırlarını bilmediğimiz bu güçlü ve güvenli yöntemlere güvenin. Ve, kariyeriniz ne olursa olsun, kendinizi küçümseyici ve kısır bir şüphecilikle lekelemenize izin vermeyin, ulusların üzerinden geçen belirli saatlerin hüznüyle cesaretinizin kırılmasına izin vermeyin. Laboratuvarların ve kütüphanelerin dingin huzuru içinde yaşayın. Önce kendinize şunu söyleyin: "Eğitimim için ne yaptım?" ve giderek ilerledikçe, "Ülkem için ne yaptım?" ta ki insanlığın ilerlemesine ve iyiliğine bir şekilde katkıda bulunduğunuzu düşünmenin muazzam mutluluğunu yaşayabileceğiniz zaman gelene kadar. Ancak, çabalarımız hayat tarafından desteklensin ya da desteklenmesin, büyük hedefe yaklaştığımızda, "Elimden geleni yaptım" diyebilmemize izin verin.
Sabahın erken saatlerinden geç saatlerine kadar kölece bir çalışma, bir kez olsun özgürce, insan gibi bir nefes almaya bile imkan yok.
Bu dünyada bizi özgürlüğe yaklaştıran tek bir şey varsa o da zihinsel çalışmalardır.
Tarım öncesi insanlık durumunun kendiliğindenliğinin, hazzının ve keşif duygusunun yerini alan uygarlığın zaferiyle birlikte, itaat, tekrar ve düzen anahtar haline geldi.
İnsanlar, ancak kendilerine ait bir anlayışa sahip olmadıkları sürece bir efendiye ihtiyaç duyarlar.
Dolayısıyla cennet ve cehennem, iyilik ve kötülük, insan denilen varlığı ortasından ikiye yardı ve bir tarafını diğeriyle kanlı bıçaklı hala getirip bir aptala dönüştürdü. Böylece, geçmişin müthiş tezgahtarları, kutsal zıtlık teorisiyle ambalajladıkları ömür boyu garantili itaatkarlığı özgür insanlara satmayı becerebildi. İtaatkar itleri itaatkar itlere kırdırmaktı bütün hikâye!
Neden insanlar, sanki özgürlükleri için savaşırlarmışcasına kölelikleri için savaşırlar?
Ahlaka boyun eğme, bir hükümdara boyun eğme gibi kölece ya da mağrur ya da çıkarcı ya da teslimiyetçi ya da budala bir heyecan ya da düşüncesizlik ya da umutsuzluk eylemi biçiminde olabilir. Bu tür boyun eğme aslında ahlaksal değil.