Onları bazı dış güçler buraya getirdi. Şu andaki dünya düzeninin ve ırkçı, Siyonist emperyalizmin güçleri. Batılı, Siyonist dünya düzenine bilmeden destek oluyorlar. Yaptıklarının çoğu yanlış. Vergiler ve borçlarla Siyonistlere para kazandırıyorlar. Erdoğan Siyonizm'in veznedarı oldu. O benim öğrencimdi; ama şimdi amacımız onu devirmek.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Eğer Sayın Erdoğan ekonomistse hadi düzeltsin ekonomiyi bir an önce. Dört yıldır elini tutan mı var?
Doğu savaş halinde, batı her gün tedirgin, ekonomi boktan, ülke mülteci dolu, dindarı sapık; ama çok şükür yollarımız çok güzel.
Temelinde bağımsızlık harcı yatan cumhuriyetimiz, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra emperyalistlerin ahtapot kollarına teslim edilmiştir. Öyle bir teslimiyettir ki yer altı zenginliklerimiz çok uluslu şirketlerin emrindedir; öyle bir teslimiyettir ki petrol, maden ve yabancı sermaye yasaları yabancı uzmanlarca hazırlanmıştır; öyle bir teslimiyettir ki ülke topraklarının bir bölümü üs adı altında başka devletin genelkurmayına armağan edilmiştir; öyle bir teslimiyettir ki ordumuzun silahları, araç ve gereçleri okyanus ötesi ülkelerin buyruklarına bağlanmıştır.
Derviş'ten memnunsan onunla devam et. Onun zamanında traktörler gitti. Allah korusun bu sefer altınızdaki ev de gider, toprak da gider.
Emperyalizmin dayattığı bu uluslararası işbölümünde, Türkiye gibi azgelişmiş ülkelerin yeri, az kâr, az gelir getiren işleri yapmaktır.
Şehadet bizim mektebimizin adı olmuş artık, bizim açımızdan sorun yok. Biz dedik ki Müslümanlar kardeştir, Allah böyle hükmetmiştir. Siz ise Siyonist ve emperyalistlerin emrine girmeyi seçtiniz. İzzeti emperyalist ve Siyonistlerin elinde gördünüz.
Her kadının 'Başbakan beni kuluçka makinesi mi, erkeklerin zevkine sunulmak üzere bir mal olarak mı görüyor?' diye sorması gerek. Kadınlarımız, kendisine 'Gördüğünüz ilk erkekle uzatmayın evlenin.' diyen bir adaya nasıl oy verir?
Başbakan bir statta yuhalandı, ıslıklandı diye neredeyse Galatasaray'ı yasa dışı örgüt ilan edecekler. Galatasaray taraftarları kriminalize edilmeye çalışılıyor. Bu kadar vahim bir durumdayız. Bakın yarın, öbür gün Sayın Başbakan, Arena Stadı'nın önüne sandalyesini koyup, 'Bu stadı ben yaptırdım, kimse giremez' diyebilir. Sayın Başbakan'ın içinde bulunduğu ruh hali Türkiye'nin bir otoriter rejime doğru hızla gittiğinin göstergesidir.
Sayın Başbakan TV izleme ile nükleer santrali kıyaslamış. "İkisi de risklidir," demiş. Ben katılıyorum, özellikle de kendisi televizyondayken. (Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Nükleer enerjiye karşı çıkanlar, radyasyon riski olduğu için acaba bilgisayar kullanmıyor mu, televizyon seyretmiyor mu?" cümlesine karşılık)
Demokrasi ve liberalizmden, Birleşmiş Milletler Teşkilâtı ve Avrupa Ortak Pazarı'na kadar; fikir ve kuruluşlar plânında iç içe bir yumak olarak şekillendirilen "Yeni Dünya Düzeni", Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'nın birbirleriyle rekabet ortamı içinde de olsa bizim gibi ülkelere biçtikleri parya statüsünde müşterek, bir hegemonya sistemidir... Elbette "hayır!" diyoruz: Ülkemizden başlayarak teklif ettiğimiz "Yeni Dünya Düzeni"miz ile!..
Siz Amerikalılar; Üçüncü Dünya ülkelerine Iraklı bir köylünün yeni gelinine davrandığı gibi davranıyorsunuz. Üç gün balayı ve ardından tarlalara doğru yola çıkış.
Siz Amerikalılar; Üçüncü Dünya ülkelerine Iraklı bir köylünün yeni gelinine davrandığı gibi davranıyorsunuz. Üç gün balayı ve ardından tarlalara doğru yola çıkış.
Şimdi birileri çıkıp ‘aç kaldık’ diyor. Ya vicdansızlık yapma, ne aç kaldın. Aç kalan falan yok!
Türkiye'ye diz çöktüremeyeceklerini görenlerin, diplomasi ve ekonomi alanında yoğunlaştırdıkları kuşatma çabalarını reform gündemimize hız vererek boşa çıkardık. Türkiye'yi salgınla birlikte hızlanan yeni küresel siyasi ve ekonomik düzende hak ettiği yere çıkarmakta kararlıyız. Ülkemizin hayrına olan her iş gibi reformlarımızı da kör bir husumetle sabote etmeye çalışanları milletimizin takdirine havale ediyoruz. Birçok ülkede görülen sıkıntıların, tedarik zincirindeki aksaklıkların ve güvenlik zafiyetlerinin hiçbirine Türkiye'de şahit olunmadı.
100 yıldır kendi ürettiğimiz sorunlarla değil, bizim için, topraklarımız, ülkelerimiz için kurgulanan sorunlarla mücadele ediyor, bu sorunlar nedeniyle ağır bedeller ödüyoruz. Bu coğrafyanın zenginliklerine göz dikenler, ne yazık ki bu coğrafyada istikrar, barış, dayanışma istemiyorlar. Bu coğrafyada ne kadar kan akarsa o kadar petrol elde edeceklerini, o kadar güç devşireceklerini egemen güçler çok iyi biliyor ve daha fazla kan akması için de ellerinden geleni yapıyorlar.