On yıllardır süren aldatmaca ve zulüm artık sona erdi. Saddam Hüseyin ve oğulları 48 saat içinde Irak'ı derhal terk etmelidir. Bunu yapmayı reddetmeleri, bizim seçtiğimiz bir zamanda başlayacak askeri müdahaleyle sonuçlanacaktır.
- Henüz kategori yok.
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
-
Hoffenheim-RB Leipzig Karşılaşması: 'Unbeliebtico' İdd…08.11.2025
-
Yorgun Borussia Dortmund'a Karşı HSV: Fikstür Avantajı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Irak’ta savaşa girme ve Saddam Hüseyin’i devirme kararı 10 yıllık başbakanlık süremde aldığım en zor, en önemli ve en acı karardı. Bu karar nedeniyle bugün bütün sorumluluğu, herhangi bir istisna veya mazeret olmaksızın kabul ediyorum.
Eğer İran topraklarını elimizde tutmak isteseydik, uluslararası güçleri davet etmezdik.
Güvenli bölgede iki hafta içinde bir sonuç çıkmazsa kendi hareket planlarımızı devreye sokacağız.
Şahsıma hakaretler ediyor, sen benim zaten muhatabım değilsin, seviyemde değilsin, kıratımda değilsin, kalitemde değilsin. Irak'tan senin bağırman çağırman bizim için hiç de önemli değil, biz bildiğimizi okuyacağız, bunu böyle bilesin. Kim bu? Irak'ın Başbakanı. Önce haddini bil.
Irak'ın stratejik konumu, büyük petrol rezervleri ve Irak halkının çektiği acılar göz önüne alındığında, bir despotu askeri müdahalenin dışında kaosla değiştirmeyi göze alamazdık.
Her milletin ve her ülkenin artık bir karar vermesi gerekiyor. Ya bizden yanasınız, ya teröristlerden!
Saddam Hüseyin ve Muammer Kaddafi iktidarda olsaydı dünya daha iyi bir yer olurdu. Libya ve Irak'taki durum, ölen iki diktatörün ardından çok daha kötü.
Saddam Hüseyin kötü bir adamdı. O kötü bir adamdı, gerçekten kötü bir adamdı. Ama neyi iyi yaptı biliyor musun? Teröristleri öldürdü. Bunu çok iyi yaptı. Haklarını kaale almadı; oturup konuşmadı, çünkü teröristtiler, bitmişti. Bugün Irak, terörizmin Harvard'ıdır. Terörist olmak istiyorsan Irak'a gidersin.
Saddam Hüseyin, Kuveyt'e saldırdığında bütün zengin Kuveytliler Paris'e kaçtı. Sadece süit kiralamadılar; bütün binaları, bütün otelleri kapladılar. Ülkeleri işgal edilirken krallar gibi yaşadılar. Yardım için kime başvurdular? Başka kim? Sucker Amca. Bu biziz (ABD).
İleri sürdüğüm 'rezerv devlet' kavramı tartışılmalı ve geliştirilmelidir. Polonya ile Irak'ta kurulmakta olan Kürdo-Judaic devletler ele alınmalı ve incelenmelidir.
Şimdi çok daha kapsamlı bir askeri müdahalenin tersini yapması mümkün. Tersi şu: Erbakan'ı Türkiye siyaset sahnesinden silip Erbakan'ın temsil ettiği İslamcı dinsel politikayı daha yoğun bir biçimde uygulamak.(1979)
Avrupa Birliği gibi birliklerin içine girmek gerekir, fakat bunlara fazla bağlanmama, yani her an bavulu hazır iç güveyisi gelin kız durumunda girmeniz gerekir ki, bir kriz anında avi kolayca terk edebilesiniz veya hayatınıza devam edebilesiniz.
Bölgemizde Türkiye'yi dışarıda bırakacak her türlü girişim başarısızlıkla sonuçlanmaya adaydır.
Türkiye’ye büyük saygı duyuyorum. Irak ve Türkiye arasında en güçlü ilişkiler kurulmalı. Türkiye, komşumuzdur, su kaynağımızdır ve Avrupa’ya açılan kapımızdır. Türkiye ile ortak adetlerimiz de var. Amcamlardan birisi Kraliyet döneminde Irak’ın ilk Türkiye Başkonsolosuydu. Türkiye ile güçlü ilişkiler yeniden kurulmalı. Erdoğan benim dostumdur ve en lezzetli böreği evinde yemişimdir. Türkiye’ye ziyaretlerim olmuştu, olacak da inşallah. Türkiye’ye büyük saygı duyuyorum ve Türk halkını da örnek halk olarak görürüm.
2001’de ABD’de George W. Bush Başkan oldu. Onun dönemi, ılımlı İslam projesine inanan Yeni Muhafazakârların (Neo-Con) dönemi olarak ortaya çıkacaktı. Ayrıca Irak’a askeri müdahale planları üzerinde çalışmalara başlanmıştı. 15 Kasım 2002’de Ankara’daki ABD Büyükelçisi, Washington’a şöyle bir telgraf göndermişti: ‘Türkiye’de ordu, bürokrasi ve yargıdan bir derin devlet vardır. Derin devletin merkezinde de ordu bulunmaktadır. Derin devlet, ABD’nin de desteklediği reformların önündeki en büyük engeldir.’ Bush yönetimi; Türk ordusunu, derin devlet olarak görmekteydi. Bu derin devlet; Ortadoğu’nun yeniden şekillendirilmesine, ılımlı İslam konseptinin uygulanmasına, Türkiye’deki terör sorununun ‘siyasi çözüm’ ile çözülmesine engeldi. 1 Mart 2003’te tezkerenin geçmemesinin sorumluluğu da TSK’ya yıkılınca, bu yönetimin TSK’ya karşı yapılanlara sıcak baktığı, devlete ait bazı kurumların ve kurumlardaki bazı kişilerin bu oyunda rol aldıkları veya destek verdikleri ifade edilebilir. (Ergenekon davasının temyiz duruşmasında söyledikleri.)
Dış politikaya 360 derecelik bir perspektiften bakmaya çalışıyoruz. Bu nedenle, NATO üyeliğimiz, Orta Doğu, Kuzey Afrika'daki angajmanımız veya Afrika'ya açılmamız veya Asya ekonomileriyle daha derin ekonomik ilişkilerimiz arasında herhangi bir çelişki görmüyoruz.