Neyzen Tevfik bir gün camide hocanın vaazını dinler. Hoca cemaate herkesin dinin gereklerini yerine getirmesi gerektiğini, cennette herkese çok güzel huriler verileceğinden ve bu hurilerle ne yapmak isterlerse yapabileceklerini anlatır. Ertesi günkü vaazda Neyzen hocaya sorar:— Hocam cennette şarap olacak mı?Hoca bu soruya çok sinirlenir, başlar Neyzen’i zındık, kafir, iblis gibi dini motiflerle haşlamaya ve sorar:— Bre zındık, cenneti meyhane mi sandın?Neyzen istifini bozmadan önceki günü hatırlatır:— E hoca, dün cenneti kerhane yaptın.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeri yarattı. . . Sonra "Bırakın ışık olsun" dedi. Yani tüm evreni karanlıkta yaptı! Bu ne kadar iyi? O çok parlak.
Bize öbür dünyada cennet vaat edenler, bu dünyada cehennemden başka bir şey getirmediler.
Ey rahipler, hocalar, hahamlar! Bizi cennetin hazları umuduyla avutuyor ve o sırada, yalnız o sırada cehennemin cezalarına gözlerinizi kapatıyorsunuz!
Tanrı olmadığı gibi tanrısal kayra, cennet, cehennem, yargı günü, ölümden sonra dirilme, geleceği önceden bilme, fal hepsi gerçek dışıdır.
Hapishanelerimizin tarihi, bir açıdan mizahımızın tarihidir. Ve mizah en barışçıl silahımızdır.
Doğru mu; peki, 'muhalif' olmayan mizahçı hiç oldu mu, cevabı buluyoruz. Öyleyse, isyan yoksa mizah yoktur. Mizah yoksa isyan yoktur. Ve çok acı, mizah yoksa aydın yoktur.
Mizahı kurumuş bir toplum aptallaşmaya mahkumdur. Aptallar mizah yapamazlar. Mizah yapmayanlar aptallaşırlar. Bu arada eklemek gerekiyor, solcu olamazlar.
Mizah çelişkiyi görme yeteneğidir. Özellikle gülünçlü çelişkiyi sezebilme işidir. Bu da eleştirinin kaynağı anlamındadır. Bunun için mutlaka zeka gerekiyor, ama tersi de doğrudur; mizah yapa yapa zeka gelişiyor.
Ey İsrailoğulları! Yalnız, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin. Kim Allah’a ortak koşarsa, artık, Allah ona cenneti muhakkak haram kılmıştır. Onun barınağı da ateştir. Zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.
Uzun kaftanlar içinde dolaşmaktan hoşlanan, meydanlarda selamlanmaya, havralarda en seçkin yerlere, şölenlerde başköşelere kurulmaya bayılan din bilginlerinden sakının. Dul kadınların malını mülkünü sömüren, gösteriş için uzun uzun dua eden bu kişilerin cezası daha ağır olacaktır.
Oruç tuttuğunuz zaman, ikiyüzlüler gibi surat asmayın. Onlar oruç tuttuklarını insanlara belli etmek için kendilerine perişan bir görünüm verirler. Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır. Siz oruç tuttuğunuz zaman, başınıza yağ sürüp yüzünüzü yıkayın. Öyle ki, insanlara değil, gizlide olan Babanız’a oruçlu görünesiniz. Gizlilik içinde yapılanı gören Babanız sizi ödüllendirecektir.
Kör köre kılavuzluk edebilir mi? İkisi de çukura düşmez mi? Öğrenci öğretmeninden üstün değildir, ama eğitimini tamamlayan her öğrenci öğretmeni gibi olacaktır. Sen neden kardeşinin gözündeki çöpü görürsün de kendi gözündeki merteği fark etmezsin? Kendi gözündeki merteği görmezken, kardeşine nasıl, ‘Kardeş, izin ver, gözündeki çöpü çıkarayım’ dersin? Seni ikiyüzlü! Önce kendi gözündeki merteği çıkar, o zaman kardeşinin gözündeki çöpü çıkarmak için daha iyi görürsün.
Dua ettiğiniz zaman ikiyüzlüler gibi olmayın. Onlar, herkes kendilerini görsün diye havralarda ve caddelerin köşe başlarında dikilip dua etmekten zevk alırlar. Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır. Ama siz dua edeceğiniz zaman iç odanıza çekilip kapıyı örtün ve gizlide olan Babanız’a dua edin. Gizlilik içinde yapılanı gören Babanız sizi ödüllendirecektir. Dua ettiğinizde, putperestler gibi boş sözler tekrarlayıp durmayın. Onlar söz kalabalığıyla seslerini duyurabileceklerini sanırlar. Siz onlara benzemeyin! Çünkü Babanız nelere gereksinmeniz olduğunu siz daha O’ndan dilemeden önce bilir. Bunun için siz şöyle dua edin: ‘Göklerdeki Babamız, Adın kutsal kılınsın. Egemenliğin gelsin. Gökte olduğu gibi, yeryüzünde de Senin istediğin olsun. Bugün bize gündelik ekmeğimizi ver. Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi, Sen de bizim suçlarımızı bağışla. Ayartılmamıza izin verme. Bizi kötü olandan kurtar. Çünkü egemenlik, güç ve yücelik Sonsuzlara dek senindir! Amin’.
Doğruluğunuzu insanların gözü önünde gösteriş amacıyla sergilemekten kaçının. Yoksa göklerdeki Babanız’dan ödül alamazsınız. Bu nedenle, birisine sadaka verirken bunu borazan çaldırarak ilan etmeyin. İkiyüzlüler, insanların övgüsünü kazanmak için havralarda ve sokaklarda böyle yaparlar. Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır. Siz sadaka verirken, sol eliniz sağ elinizin ne yaptığını bilmesin. Öyle ki, verdiğiniz sadaka gizli kalsın. Gizlice yapılanı gören Babanız sizi ödüllendirecektir.