- Henüz kategori yok.
-
ASKİ'den Ankara İçin Güncel Su Kesintisi Duyuruları ve…08.11.2025
-
Yatsı Namazı: Vakitleri, Kılınışı ve Manevi Önemi08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Spalletti'nin İlk Sınavı ve R…08.11.2025
-
Süper Lig'de Kasımpaşa Göztepe Maçı Heyecanı: Detaylar…08.11.2025
-
Fransa Ligue 1'de Marsilya - Brest Maçı: Kritik Randev…08.11.2025
-
Mevsimlik Lezzetlerle Sonbahar Sofralarına Özel Risott…08.11.2025
-
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Hedefi ve Mali Zaferle…08.11.2025
-
Sevilla'dan Tarihi Zafer: 14 Yıllık Hasret Guadalquivi…08.11.2025
-
Suudi Arabistan Pro Lig: Al Fayha - Al Akhdoud Karşıla…08.11.2025
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
İnsan arabaya benzetildiğinde bilgisi, motoru; edebi ve ahlakı da direksiyonudur. Motor ne kadar güçlü olsa da, direksiyon olmayınca o bir işe yaramıyor. O yüzden edep ve ahlâkın bu toplumun fertlerine öğretilmesi gerekiyor.
İnsanda adalet duygusunu oluşturan, bu duyguyu canlı tutan kaynak, insanın ruhsal derinliği, insanın manevi yönüdür. Bir toplulukta ruh unutulmuşsa, manevi istekler yoksa, o toplumda gerçek anlamıyla sağlıklı insanların bulunmadıklarını hemen anlarız. Kimse, öldürülmüş ruhunun davacısı değil.
İnsanlar öylesine kör olmuştu ki, bir kadın ahlaksızlığını ne kadar ortaya koyarsa listesine girmek isteyen de o kadar çok olurdu. Değersizliğin ve yozlaşmışlığın ölçüsü, onun için sergilenmeye cesaret edilen duygularla ölçülür olmuştu.
İnsanlar öylesine kör olmuştu ki, bir kadın ahlaksızlığını ne kadar ortaya koyarsa listesine girmek isteyen de o kadar çok olurdu. Değersizliğin ve yozlaşmışlığın ölçüsü, onun için sergilenmeye cesaret edilen duygularla ölçülür olmuştu.
Ayrı ayrı birer ahlaksız yaratıklar olan insanlar, toplu oldukları zaman namuslu kişiler olurlar.
Tuhaf , biz insanlar bukalemun gibiyiz. Ahlaki değerlerimizin rengini, çevremizdekilerin kine bakarak seçiyoruz.
İnsansız adalet olmaz. Adaletsiz insan olur mu? Olur, olmaz olur mu! Ama, olmaz olsun.
Değerler, insan varoluş koşullarının ürünü olarak ortaya çıktığı tespiti, çok yerinde bir tespittir. İnsan doğar yaşar ve yaşadığı koşullar öğreticidir. Her koşul kendi değerlerini yaratır.
Elinden malını mülkünü, varını yoğunu alsalar, bundan ölmezsin. Bunları yine edinebilirsin. Ama senin onurunu kırar, vicdanını öldürürlerse, işte buna çare yoktur...
Yozlaşmış toplumlarda yaşamak durumunda olmak öyle bir şeydir ki, insan kazara bir çukurun içine düşse ve -tesadüf bu ya - düştüğü yer bir lağım çukuru olsa ama nasılsa üstüne bir damla bile pislik sıçratmadan bir kenarda durmayı başarıp imdat istese ve birileri gelip onu oradan kurtarsa gene de kolay kolay atamaz üstüne sinen pis kokuyu
a0! ..
Ortaçağ'da insan, doğayı etkileyemediği ve kontrol edemediği için kendine güvenden yoksundu. Bitkisel bir yaratıktı. Tekelsi düzende ise insan, toplumu etkileyemediği ve kontrol edemediği için kendisine güven duyamıyor. İnsanı insan yapan nehrin akışını değiştirmektir; bunun için çaba ve ortak çaba gerekiyor. Ortak çaba başarıya ulaştığı ölçüde insan yükseliyor.
'Adamı olmak' veya 'adamı sayılmak' hukuk, ekonomi ve ahlak cephelerinde temel ilke halindedir. Böyle olunca 'insan', çok daha asalak, fiziksel olarak çok daha yağlı, daha az becerili, duygusuz, güvensiz ve ufuksuz bir yaratığa dönüşüyor.