Neden aklıma geliyor istasyon büfesindeki durusun.Hava soğudu -kasımın son günleri- kar yağacak, bembeyaz olacak unutulmuşluğum.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Şu sıralar sık sık yaşlandığımı hissediyorum. Özellikle seninle görüşemez hale geldikten sonra.
Hüzün, bir hazin kelime... Ayrılık gibi, hicran gibi; ama mutluluk gibi de. Bazen bir gözde görürüz onu, bazen bir yüzde. Bazan bulutlarla gelir, bazen lodoslarla.
Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan... Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol... Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol... Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli... Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli... Biçare gönüller!.. Ne giden son gemidir bu... Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu... Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler... Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler... Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden... Birçok seneler geçti dönen yok seferinden...
Çıraydım, tutuşturdun beni, ağulu bir solukta üfleyip söndürdün şimdi de; kara kara tütüyorum.
Akşama doğru azalırsa yağmur, Kızkulesi ve Adalar, Ah… Burada olsan, çok güzel hâlâ, İstanbul’da sonbahar.
Dalda muhabbette kumrular, bana ayrılığı sordular. Dedim afet, yangın, dedim kar. Dedim adet aşkı vururlar.
Elveda dostum benim, elveda
Can dostum seninle dolu göğsüm
Çok önceden belirlenen bu ayrılık
Buluşmayı vaadediyor ilerde bir gün.
Elveda dostum el sıkışmadan, konuşmadan,
Üzülme ve kaşlarını eğme mutsuz.
Ölmek yeni bir şey değil dünyada,
Ama yaşamak da daha yeni değil kuşkusuz.
İnsan yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, hep birinin gönlümüzden kopup ayrılması bir ayrı sızı uyandırırmış. Bunu yazan şair ne kadar haklıymış!
Baka kalırım giden geminin ardından; Atamam kendimi denize, dünya güzel; Serde erkeklik var, ağlayamam.
Ağlasam sesimi duyar mısınız? Mısralarımda; Dokunabilir misiniz? Gözyaşlarıma, ellerinizle? Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epiyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum.