Ne diyeyim abi, emeklerimiz boşa gitmedi. Çok dua ettim çok... Çok... Bize dua eden herkese çok teşekkür ederim... İnanın... Ne diyeyim, çok, çok mutluyum!
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Birine yardım edeceğiniz zaman, bundan dolayı mutlu olun, çünkü Allah o kişinin duasına sizin aracılığınızla cevap veriyor.
Türkiye'ye geldiğimden bu yana herkes derbiyi kazanmanın ne kadar önemli olduğunu ve çok önemli maç olacağını söylüyordu. Sosyal medyadan da taraftarlar sürekli benimle iletişime geçiyordu. Herkes bana bu maçın ne kadar önemli olduğunu hissettirdi. Öncesinde bir sakatlık yaşamıştım maalesef. Dolayısıyla ilk 11'de yer alamadım. Fakat son bölümde de olsa o maça girebilmek, katkı sağlamak benim için çok önemliydi. Oynayabildiğim için çok mutlu oldum. Gerçekten çok keyifliydi. Kazandığımız için çok mutluyum. Ben oynamaya hazırdım. Tabii gün sonunda bu hocamızın vereceği bir karar. Taktiksel seçimleri o yapıyor. Ben de girdikten sonra 1 asist yapıp, 1 gol atarak takımıma yardımcı oldum. Her oyuncu ilk 11'de yer almak ister fakat hocamızın taktiksel seçimleri etkili olur. Farklı konuların göz önüne alınması gerekebilir. Oynayabildiğim ve takımıma yardımcı olabildiğim için ben mutlu oldum.
Sevgili Galatasaraylılar hepinizi çok seviyorum. Bu sevgi ikliminde büyüyerek daha büyük başarılara imza atacağız hep birlikte. 100. yılın kupasını aldık. Cumhuriyet demek Galatasaray demektir, Galatasaray demek Cumhuriyet demektir. Cumhuriyet'in yüzü Galatasaray'dır! Buna Allah da şahittir! İşte 100. yılda kupa bizde!
Bu şampiyonluğu ilmek ilmek ördük ve bugüne kadar getirdik. İki ay önce de söyledim, Şampiyon belli kardeşim, boşuna uğraşmayın! 2. ve 3.'ye de bakarız dedim. İkinciyi ve üçüncüyü de biz belirliyoruz.
Güzel bir maç oldu, eksiklerimiz çoktu. Buna rağmen iyi oynadık. Her hafta üzerine koyarak gidiyoruz. Hem teknik kadroyu hem de oyuncularımızı tebrik ediyorum. 5 tane attık, 3'ünü saydılar. 6-7 olabilecek bir maçtı ama olmadı. Taraftarımız 7 gole alıştı. İnşallah bundan sonraki maçlarda gol vuruşlarını daha iyi yaparlar. İnşallah Galatasaray şov devam edecek, mayıs ayında taraftarımızla şampiyonluğu kutlayacağız.
Zenginliği üretmeden tüketemeyeceğimiz gibi mutluluğu da üretmeden tüketmeye hakkımız yoktur.
Üç şeye riayet eden mesut olur: Nimet ulaştığında şükretmek, rızık kesildiğinde mağfiret dilemek, sıkıntıya düştüğünde çok "La havle vela kuvvete illa billah" demek.
Hem komedi ve hem ütopya, insan aklının egemenliği altında toplumsal yapıda bozuklukların olmayacağı ve ikincisi, eğer olacak olursa, bunun kesinlikle düzeltilebileceğidir. Düzeltmek için ise, anlatmak, göstermek ve ikna etmek yeterlidir. Bu yapılınca var olan yapıdaki bozukluklar ister gülünç bir konuma indirilecek ve isterse, insan onuruna yakışmaz nitelikte bulunarak mahkum edildikten sonra, komediler, mutlaka mutlu son ile biter; ütopyacılar, binlerce yıl sürecek mutluluğun reçetelerini verirler.
Ne mutlu ruhta yoksul olanlara! Göklerin Egemenliği onlarındır. Ne mutlu yaslı olanlara! Onlar teselli edilecekler. Ne mutlu yumuşak huylu olanlara! Onlar yeryüzünü miras alacaklar. Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara! Onlar doyurulacaklar. Ne mutlu merhametli olanlara! Onlar merhamet bulacaklar. Ne mutlu yüreği temiz olanlara! Onlar Tanrı'yı görecekler. Ne mutlu doğruluk uğruna zulüm görenlere! Göklerin Egemenliği onlarındır.
‘Komşunu seveceksin, düşmanından nefret edeceksin’ dendiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin. Öyle ki, göklerdeki Babanız’ın oğulları olasınız. Çünkü O, güneşini hem kötülerin hem iyilerin üzerine doğdurur; yağmurunu hem doğruların hem eğrilerin üzerine yağdırır. Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, ne ödülünüz olur? Vergi görevlileri de öyle yapmıyor mu? Yalnız kardeşlerinize selam verirseniz, fazladan ne yapmış olursunuz? Putperestler de öyle yapmıyor mu? Bu nedenle, göksel Babanız yetkin olduğu gibi, siz de yetkin olun.
Dua ettiğiniz zaman ikiyüzlüler gibi olmayın. Onlar, herkes kendilerini görsün diye havralarda ve caddelerin köşe başlarında dikilip dua etmekten zevk alırlar. Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır. Ama siz dua edeceğiniz zaman iç odanıza çekilip kapıyı örtün ve gizlide olan Babanız’a dua edin. Gizlilik içinde yapılanı gören Babanız sizi ödüllendirecektir. Dua ettiğinizde, putperestler gibi boş sözler tekrarlayıp durmayın. Onlar söz kalabalığıyla seslerini duyurabileceklerini sanırlar. Siz onlara benzemeyin! Çünkü Babanız nelere gereksinmeniz olduğunu siz daha O’ndan dilemeden önce bilir. Bunun için siz şöyle dua edin: ‘Göklerdeki Babamız, Adın kutsal kılınsın. Egemenliğin gelsin. Gökte olduğu gibi, yeryüzünde de Senin istediğin olsun. Bugün bize gündelik ekmeğimizi ver. Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi, Sen de bizim suçlarımızı bağışla. Ayartılmamıza izin verme. Bizi kötü olandan kurtar. Çünkü egemenlik, güç ve yücelik Sonsuzlara dek senindir! Amin’.
Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır. Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapı çalana açılır.
Benim sermayem çift el artı çift göz... Karamsardan varan harbi doğru söz, acılarımsa köz.