Ne de olsa burası resmî daire. Herkes işleri gereğinden fazla karmaşık hale getirdiği için alıyor maaşını.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Türkiye'de genel müdürlükler kendi kozasını örmüş devlet içinde birer dükalıktır. Bunların bir bayrakları eksik. Bunlara bir de bayrak verilirse dükalık oldukları açıkça görülecektir. Fakat, Allah'tan kanunlar engel olduğundan bunu yapamıyorlar.
Makam arabalarna yol ver geçsin, emri vâki olmuş her yolcu. Açılan çenelere çekici ver çaksın, yazılı kuralların kuramları aştı. Parmakları kırılan bu yazar yılmadı, kaç yazar âlim olsan? Amacını yamacında boğarak yok oldu Sezar, dedelerin toprak oldu bak orada mezar... Yalanla savunan dürüstle tanıştı, tekmeyle kovulan kiniyle yarıştı, paradan uzak olan silahla tanıştı, hayatla darılan ölümle barıştı.
Bir okumuşum tam 15 sene sürece... Ve okulumu kırmışım, kırılmışım dünümde. Şimdilerde ezbere büyüdüğümü anladım, tekdüze. Bilgilerimi çöpe attığım defterlerimde bıraktım ve soru kâğıtları artık yok önümde, tıpkı sorulan sorulara cevap olamadığı gibi. Verilen cevaplara kayıtsız kalanım. Ben talanım, ortadayım, çevremde bu koca şehir; elimde dumandan ibâret bir zehir, kibirle yıkanan insancıklar ortasında binlerce çocukluğum, çantalarına koymak için bekliyor geleceğini. Ben işte oydum, şimdi buyum! Önümüze bakıp da yönümüzü bulamadık, gözümüzü açıp da yolumuza varamadık, sözümüzü tutup da ileriye adım atamadık, adımızı karaladık ama temize çıkaramadık. Atamıza rüsvâyız, şimdi ben soruyorum sayın hocam; pişman mısın? Gelecek sizin eserinizdir, ezbere nesiller yoldalar; kırmızıda geçtiler. Yeşili beklemeden meydanı boş bulan her hergele mengene oldu, ülkemi yedi âfiyetle beni de. Siz diplomasına imzalarınızı attınız. Şimdi yine soruyorum sayın hocam, pişman mısın? İmzâlarınız ateşe verdi kibritin torpilini ve yandı okul önlükleri. Üniformalarda saklanan büyük teröristleri yarattınız, kararttınız; 25 senedir beklediğim aydınlık geleceğimi, biraz abarttınız!...
Türkiye'de sistem her devirde kapitalizm. Bundan şikayetçi bir halk da yok, bunu değiştirmeye gücü yetecek parti de yok. Bunu eleştirecek bir entelektüel de yok, işe buradan başlamak gerektiğini düşünen bile yok. Herkes paraya fit oldu.
Mazlumların şahaneleştirilip yüceltilmesi, onları mazlumlaştıran sistemin yüceltilmesinden başka bir şey değildir.
Devlet bebek gibidir. Bir ucunda büyük bir iştah, diğer ucunda sorumluluk duygusu olmayan bir sindirim kanalı.
Hükümet! Dörtte üç kan emici parazitler, dörtte bir ise aptal sakarlardan oluşuyordu!
Herkes sisteme teslim, yeniden yapılanma için eylem yok. Halkın talebi yok. Halkımız duyarsız, ilgisiz. Çarkıfelek'e, Sibel Can'a gösterdiği ilgiyi değişime göstermiyor. Siyasi iktidar bindiği dalı neden kessin? Duyarsız yığınlar kendi varlığının farkına varmadı, çünkü örgütlenemedi. Bana sorarsanız millet sınıfta kaldı. Halkımız korkuyor çünkü ana dayağı, baba dayağı, polis dayağı, asker dayağı ile halkımızı korkutuyoruz. Bu kadar dayaktan sonra duyarsız oluyor. O kadar ki; kendisine zararlı olan yiyecek ve içecekleri söylüyoruz adam anlamıyor. Beyaz ekmek yeme, beyaz ekmek demek nişasta demek, tansiyon, kolesterol demektir diye anlatıyoruz, adam yine gidip beyaz ekmek alıyor. Boyalı içecek içme diyoruz, tabii içecek, ayran iç diyoruz adam anlamıyor. İçki, sigara tüketimi ve kumar oynamada dünyada dördüncüsüyüz. Bu muazzam halktan ne beklenir!
Ben öyle aman aman şeyler söylemiyorum. Söylediklerim 5 yıllık kalkınma planlarında yazan, hükûmet programlarında yeralan, Meclis'ten geçmiş ama hayata geçememiş konular. Karnımdan değil yürekten konuşuyorum.
Bir gün kaymakamı ziyaretinde içeride ocak bucak başkanları, çivi karaborsacıları, lastik bilmem necileri var iken, kaymakamın babasına “Otur” yerine “Ne var Mustafa Bey” diye sorması”, babası ile kaymakamın ilişkilerini koparıyor ve dört yıl görüşmüyorlar.
Kendi çıkarlarını korumak isteyenler önce "sistem elden gidiyor, rejim tehlikede" derler.
Sizin işiniz, bürokratları takip etmek, onları değiştirmek değil. İşinize bakın
Memur ne demek? Emir alan demek. Siz hangi memurun emir aldığını gördünüz. Hangi memura bakarsanız bakın değerli kardeşlerim emir almaz, emreder. Ve vatandaşına kılı kıpırdamaz. Nereye giderseniz gidin bunu görürsünüz. Ve bunlar, ben bazen Bakan arkadaşlarıma söylüyorum. Aman ha, şu altınızdakilere dikkat edin. Ve bunlara çok ciddi takip koyun. Ve bunlar farkında olmadan kilimi ayağınızın altından alırlar.
Bütün cemiyet dev bir işletmeye benzediği gün, piramidin tepesinde oturanlar için, aşağıdaki kalabalıkların alkışlarına veya tenkitlerine dayanmak mümkün olmayacak.
Bir besteciye müzik aleti, bir doktora tıbbi malzeme, bir katile bedeni ve karşısındakine zarar vereceği nesne, bir devlete ordu, derinleştirilmiş kadrolar, din ve faşizm lazımdır.
Hiç muhalefet yok mu? Bir tane var. Büyük, etkili, ciddi: Antidemokratik, alaycı gülüşlü, adalet fikri için bilinçli adil olmayan sınıf kavgası. Bürokrasiyi temizlemek için sadece bir şey var. Bir kelime ki, egemen sınıfın tüylerini ürperteceği için, burada yazmak istemiyorum. Bu kelimenin anlamı: Kökten değişim. Çekidüzen vermek. Genel temizlik. Havalandırma.