Muhammed, yahudilerin ve hristiyanların inandığı herşeyin tamamen yanlış olduğunu, inandıkları şeylerin peygamberlerinden yanlış aktarıldığını iddia etti.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Adem onu (elmayı) yedi ve sonra kötülük doğdu… Kim bu aptal Tanrı? Eğer durum buysa o (Tanrı), aptal bir orospu çocuğu. Mükemmel bir şey yaratıyorsunuz ve sonra baştan çıkartan ve işinizin üstünlüğünü yok edecek olan bir olay tasarlıyorsunuz.
Bu yüzyıl Darwin'in yüzyılı olarak anılacak. O, bu gezegene gelmiş en büyük insanlardan birisidir. Hayat olgusuna din öğretmenlerinden çok daha fazla açıklık getirdi. Evrim öğretisi, en uyumlu olanın hayatta kalma öğretisi, türlerin kökeni öğretisi düşünen bütün zihinlerden ortodoks Hristiyanlıktan kalan son artıkları da temizledi. Kutsal Kitap'ın, korkunun önderliğinde cahillikle yazılan bir kitap olduğunu belirtmekle kalmadı, bunu ispatladı da.
Maide Suresi 15. ayetten biliyoruz ki kendisine kutsal kitap verilen pek çok din mensubu gerek Yahudi, gerek Hristiyan gerek Sabiiler gerekse başka kutsal kitaba inanan ümmetler olsun Allah'ın kendilerine verdiği pek çok emri, ayetleri saklamışlardır. Şirk başta olmak üzre, namaz, oruç, zekat, hac, faiz gibi pek çok konuda Allah'ın ilgili ayetlerini gizlemişlerdir. Ehl-i Kitap'ın en sevmediği şey, duydukları zaman çılgına döndükleri şey Kuran-ı Kerim'dir. Çünkü tüm sistemlerini çökertir. Bundan dolayı Kuran-ı Kerim'i Allah'ın kitabı olarak kabul etmemek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Batı'da İslam Araştırmaları Merkezleri kurmuşlardır. Orada doktora yaptırırlar. Kuran'ın tarihsel bir kitap, indiği dönem için geçerli olup günümüz için kabul edilemez bir kitap olduğunu iddia ederler. Yahudilik ve Hristiyanlıkta imanın şartlarından biri; son kez gelecek bir nebiye inanmaktır. Son nebi peygamberimiz Muhammed Mustafa'dır, dolayısıyla son kez inen kitap Kuran-ı Kerim'dir. Ama onlar Kuran'dan kaçmak için henüz bekledikleri Mesih'in gelmediğini iddia ederler. Yahudiler İsa'ya ve Muhammed Mustafa'ya sahtekar dedikleri için bir başka bir Mesih beklediklerini söylerler. Hristiyanlar ise peygamberimize sahtekar dedikleri için İsa'nın beklenen Mesih olduğunu iddia ederler. Maalesef bizim mezhepler ise hem Mehdi'nin hem İsa'nın geleceğini söylerler.
Maide Suresi 15. ayetten biliyoruz ki kendisine kutsal kitap verilen pek çok din mensubu gerek Yahudi, gerek Hristiyan gerek Sabiiler gerekse başka kutsal kitaba inanan ümmetler olsun Allah'ın kendilerine verdiği pek çok emri, ayetleri saklamışlardır. Şirk başta olmak üzre, namaz, oruç, zekat, hac, faiz gibi pek çok konuda Allah'ın ilgili ayetlerini gizlemişlerdir. Ehl-i Kitap'ın en sevmediği şey, duydukları zaman çılgına döndükleri şey Kuran-ı Kerim'dir. Çünkü tüm sistemlerini çökertir. Bundan dolayı Kuran-ı Kerim'i Allah'ın kitabı olarak kabul etmemek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Batı'da İslam Araştırmaları Merkezleri kurmuşlardır. Orada doktora yaptırırlar. Kuran'ın tarihsel bir kitap, indiği dönem için geçerli olup günümüz için kabul edilemez bir kitap olduğunu iddia ederler. Yahudilik ve Hristiyanlıkta imanın şartlarından biri; son kez gelecek bir nebiye inanmaktır. Son nebi peygamberimiz Muhammed Mustafa'dır, dolayısıyla son kez inen kitap Kuran-ı Kerim'dir. Ama onlar Kuran'dan kaçmak için henüz bekledikleri Mesih'in gelmediğini iddia ederler. Yahudiler İsa'ya ve Muhammed Mustafa'ya sahtekar dedikleri için bir başka bir Mesih beklediklerini söylerler. Hristiyanlar ise peygamberimize sahtekar dedikleri için İsa'nın beklenen Mesih olduğunu iddia ederler. Maalesef bizim mezhepler ise hem Mehdi'nin hem İsa'nın geleceğini söylerler.
Yahudiliğin Filistin'e yerleşmesinde 'Mikve İsrael' çok çok önemlidir. 'Mikve' İspanyolca'da, 'umut' demektir, İbrani 'Tikve İsrael' diyorlar; o zamanki Osmanlı memaliki ve bugünkü İsrael'de kurulan tarım okulu ve çiftliğidir. Benzeri Aydın'da da kurulmuştur. Hepsi, Hamid zamanındadır. İstememiştir, ancak kapıları açmıştır. Kuşkusuz Sultan Hamid, ürkmüştür, sonra önlemeye çalıştı. Ama atı alan Üsküdar'ı geçmişti.
Hıristiyanlığın sana yardımı dokunmuyorsa, sen de filozof ol, kalender bir filozof!
Muhammed; Yahudilerden ve Hıristiyanlardan edindiği bilgilerle kafasında şekillendirdiği Tanrı'yı Arap karakteriyle, Arap zihniyetiyle, Arap'ın dünya ve ahlak anlayışıyla ve Arap geleneklerine bağlı inançlarla donatıp, Arap diliyle konuşur göstermiştir. Gerçeği söylemek gerekirse, Muhammed'in getirdiği "Tanrı" anlayışı, onun kendi günlük siyasetinin gereksinimlerinden doğma bir sonuçtur. Bundan dolayı, Tanrı'yı bazen hoşgörülü, özgürlükçü, dikhakçı, dürüst, adil, merhametli, barışçı vs... imiş gibi göstermiş, fakat işine geldiği zaman hoşgörüsüz, bağnaz, gaddar, kindar, ödün (taviz) verici, kıskanç, savaşçı vs. gibi, gerçekten olumsuz niteliklerle tanımlamıştır.
Bu gerçeği yansıtan sadece al-Cahiz değildir; onun gibi daha niceleri aynı görüşte olmuşlardır. Kapalı bir dille anlatmak istedikleri şudur ki, şeriat verileriyle, daha doğrusu Kur’an’ı kaynak yapmak şeklinde bilim uygarlığı yaratmak mümkün değildir. Bu vesileyle şunu da eklemek gerekir ki, Emevi hükümdarları, (özellikle Muaviya) yönetim işlerinde bile Hıristiyanların tecrübelerinden yararlanmışlardır. Söylendiğine göre “..Aramı Bizans tipinde Hıristiyan kültürünün Müslüman muhitine nüfuzu bu devirde başlar ki, bu tesir karakteristik İslam medeniyetinin teşekkülünde etken olmuştur”.
Osmanlı'nın cami, medrese ve tekke gibi sosyal yapıları iyi tahlil edilerek ABD'de eğitim ve tebliğ çalışmalarının yapılması gerekir. Amerika'daki insanlar yumuşak Hıristiyan'dır, onlara Protestan denir.
Her zaman gerekli olan Mesih’in kilisesinin disiplini, Mesih tarafından getirilmiştir ve Kutsal Kitap’ta belirlenmiştir; bu nedenle gerçek ve kanuna uygun disiplin sadece bunlardan alınabilir. Başka bir zemin üzerine inşa edilen disiplin kanuni değildir ve sahtedir.
Kur'an'ı, (Muhammed'in) hadislerini ve diğer şeriât kaynaklarını mikroskop altında incelediğim zaman vardığım sonuç şu olmuştur ki, hiçbir insan yoktur ki Muhammed'in biyografisini okuduktan sonra hâlâ ona inansın ve gerek psikolojik bakımdan ve gerekse zihinsel bakımdan sağlıklı bir insan olabilsin. Böyle bir şey mümkün değildir...
Sanatçı, çağının yansıtıcısıdır. Ama nasıl yansıtır? Mesele orada. Duvarıma yazdığım yazı şuydu: Aktaramadığım şey gereksizdir. Mutlaka aktarmak isterim.
Psikanaliz sırasında analizana analist düşüncelerini, kendine yapay bir hayat kurması için ödünç verir, sonra da onları geri almaz; düşüncelerin geri verilememesi feci bir şeydir.
Tanrı, zalim olan; Tanrı, intikamcı olan; Tanrı, kıskanç olan; Tanrı, soykırımcı olan onun tek özrü var olmaması olabilir.
Bundan yüzlerce yıl önce, Allah ile kontak kurduğunu iddia edip; bundan siyasi, mali ve cinsel menfaat temin etmiş bir Arap lideriyle dalga geçmek, nefret suçu değildir.