Muhammed; Yahudilerden ve Hıristiyanlardan edindiği bilgilerle kafasında şekillendirdiği Tanrı'yı Arap karakteriyle, Arap zihniyetiyle, Arap'ın dünya ve ahlak anlayışıyla ve Arap geleneklerine bağlı inançlarla donatıp, Arap diliyle konuşur göstermiştir. Gerçeği söylemek gerekirse, Muhammed'in getirdiği "Tanrı" anlayışı, onun kendi günlük siyasetinin gereksinimlerinden doğma bir sonuçtur. Bundan dolayı, Tanrı'yı bazen hoşgörülü, özgürlükçü, dikhakçı, dürüst, adil, merhametli, barışçı vs... imiş gibi göstermiş, fakat işine geldiği zaman hoşgörüsüz, bağnaz, gaddar, kindar, ödün (taviz) verici, kıskanç, savaşçı vs. gibi, gerçekten olumsuz niteliklerle tanımlamıştır.

Benzer Sözler

Geçen Gaziantep Belediye Başkanı, kurban keserek Antep'te modern bir genelev yapıyor. Kerhane. Ve diyor ki: 'Ben sosyal eşitlikten yana, sosyal adaletten yana bir partinin temsilcisiyim. Bu ülkede ihtiyacını gidermek isteyen gençleri de düşünmek mecburiyetindeyim. Bana kızabilirsiniz ama ben bu işe razı olanlara belediye başkanı olarak eşitliği, adaleti sağlamak için destek yapmak mecburiyetindeyim.' Madem sen eşitlikten yanasın pezevenk adam, önce hanımını gönder de bu eşitlik sağlansın!

Dünyayı yaratan hamiyetli bir tanrı var olsaydı ve hem Evren'de hem de ölümden sonraki hayatta ahlaki bir düzen yaşansaydı, kendimize bunun çok iyi bir şey olduğunu söyleyebilirdik; oysa tam da bunları dilemeye mecbur bırakılmamız oldukça can acıtıcı bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.

Bir felaketin ardından hayatta kalanlar için, şefkatli bir tanrı tarafından affedildiklerine, aynı tanrının beşiklerde bebekleri boğduğunu bile bile inanmanın ahlaki açıdan ne denli sorgulanabilir olduğunun yalnızca ateistler farkındadır.

Doğada ne ödül ne de ceza vardır, yalnızca sonuçlar. Evet, bir insan Tanrı'nın, köleliği desteklediğine; kadınları ve çocukları öldürmeleri için askerleri komuta ettiğine; çokeşliliğe inandığına; sırf onun takdirinde diye zulmettiğine; sonsuza kadar cezalandırdığına ve inançsızlardan nefret ettiğine gerçekten inanıyorsa, bunun benim algıma etkisi kötü olacak.

Tanrı'nın, erdemli insanları ödüllendireceğine ve günahkarları cezalandıracağına dair eski öğreti akıllardan yavaş yavaş siliniyor. Kötü insanlardan bazılarının, herkesin başarı dediği şeye sahip olduğunu biliyoruz. İyi insanlardan bazılarının da başarısızlık hasırında uzandığını görüyoruz. Hırsızların ziyafetlerde, dürüstlerin de aç olduğunu biliyoruz. Erdemlilerin genelde çaputlara sarılı olduğunu, oysa ahlaksızların her türlü rahatlığa sahip olduğunu biliyoruz.

Liste
Yükleniyor…