Muhaliflerimiz, biz nasyonal sosyalistleri suçluyor. Özellikle de beni. Tahammülsüz ve uyuşmaz insanlarmışız. Diğer partilere yardım etmek, işbirliği yapmak istemiyormuşuz. Siyasetçilerden biri daha da ileri gitti ve “Nasyonal sosyalistler diğer partilerle çalışmayı reddettiklerine göre, Alman değiller,” deme cüretini gösterdi. Tipik Alman olmak demek 30 tane parti olması demek midir yani? Sadece şunu diyebilirim: Bu beyefendiler tümüyle haklı. Biz tahammülsüzüz. Kendime bir tek hedef koydum. O da şu 30 partiyi Almanya'dan atmak! Kendimize tek hedef koyduk ve bu uğurda mezara kadar dövüşeceğiz!

Benzer Sözler

Nasyonal sosyalizm zafere ulaşmak isterse bu hususu kayıtsız şartsız bir şekilde kabul etmesi gereklidir. Nasyonal Sosyalist Hareket’in ırkçılık fikirlerini temsil eden teşebbüslerin tamamının kendi hareketinin dışında kalması halinde bir sonuç vermeyeceğini belirtmesi de görevidir. Bizim genç hareketimize ırkçılık fikirlerini sözleşme ile kabullenmiş yolunda bir iddiada bulunulursa, buna verilecek cevap şudur: "Bu fikri yalnız kontrat ile kabul etmiş değiliz. Çünkü eskiden bu ırkçılık kavramından çıkan anlam milletimizin geleceği üzerinde olumlu bir etki yaratmada en uzak bir ayrıcalık olmadığı şeklindeydi. Bu fikirlerde şekil yoktu, bir şekil birliğine rastlanmıyordu. Çoğu kez, birbirleri ile ilgisi bulunmayan ayrı ayrı birtakım kavramlar söz konusu ediliyordu. Bunlar biraz doğruydu. Fakat bazen birbirlerini eleştirirlerdi. Birbirleri ile tam bir irtibat yoktu. Bu durum karşısında bu esaslar üzerine bir parti kurmak imkânsızdı. Bunu ise yalnız Nasyonal Sosyalist Parti başardı."

Arzu edilirdi ki, uzun müddet iktidarda kalmış bir partinin başkanı sıfatıyla benim de bu mesele hakkında reyime müracaat edilsin. Büyük memleket meselelerinde, hususiyle memleket müdafaası ve harp ihtimallerinde, hükümetin muhalefet partisi ile fikir mutabakatını tecrübe etmesi, memleket birliğini sağlamak için esas tedbirdir. Halbuki bu mesele hakkında Hükümet, Büyük Millet Meclisi'nin dahi reyini almış değildir. Halbuki İkinci Cihan Harbi'nde harp Türkiye'nin kapılarını çaldığı zamanlar ve Alman orduları hudutlarımızda iken, bu memleketle iktisadi münasebetlerimizi kararını bile almadan Meclisin fikrini sormuştuk.

Entelektüel , yapısı gereği muhaliftir. Her dönemi sorgular, düşünür. Sürüleşmiş kitlelere katılmaz, tam tersine toplumu siyasi beyin yıkamalara karşı uyarmaya çalışır ve kaçınılmaz olarak er geç bu tutumunun bedelini ödemek zorunda kalır. Bazen koca bir ülkeye karşı tek başınadır. Yağmur gibi yağan suçlamalar onu bir önyargılar bataklığında boğulmaya mahkûm eder. Ama o başka türlü davranamaz; elinde değildir. Böyle yaşamaya mecburdur.

Sosyalistler, din konusundaki tavırlarını genellikle şu sözlerle belirtirler: “Din, kişinin özel meselesi olarak görülmelidir.” Ancak herhangi bir yanlış anlamaya yol açmamak için, bu sözlerin anlamı kesinlikle açıklanmalıdır. Devlet söz konusu olduğunda, dinin kişisel bir sorun olarak kalmasını isteriz. Ancak, Partimiz düşünüldüğünde dini kişisel bir sorun olarak görmemiz söz konusu olamaz.

Liste
Yükleniyor…