Milletimizi demokrasimize ve milli iradeye sahip çıkmak üzere meydanlara, havalimanlarına davet ediyorum.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bu, milli iradeye karşı bir kalkışmadır. Son nefesimize kadar milletin ve demokrasinin yanındayız. Milletimizi meydanlarda milli iradeye sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Milli iradeye kasteden, adeta bir virüs gibi olan hainlerin planlarını bozmaya devam edeceğiz. Bu hainler ilk dersi aldılar ancak emniyet güçlerimiz birçok yerde operasyonlarına devam ediyor. TBMM’yi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni, kamu binalarımızı bombalayan, insanlarımızı şehit eden bu teröristlerin vatan diye bir derdi yoktur. Bu alçaklarla mücadelede milletimizin duruşu her şeyden önemlidir. Durmak yok, çekilmek yok. Meydanları boş bırakmayacağız.
Herkesi şehirlerin meydanlarına, havalimanlarına davet ediyorum. Ben de aynı şekilde onların arasında olacağım.
Karanlık bir geceydi ama Allah'a şükür, Cumhurbaşkanımızın sokağa çıkma çağrısıyla milletimizin iman dolu göğsüyle karanlık geceyi aydınlık bir güne tamamlamıştık. İçimizdeki hainler, kendi silahımızla devletin, milletin silahıyla vatandaşın üzerine ateş ettiği günler yaşadık. Allah bir daha yaşatmasın. Tabii bu bir demokrasi zaferidir. Milletinin devletine sahip çıktığı bir geceydi. Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum, gazilerimize sağlıklı ömürler diliyorum.
Milletimizin her iradesi gibi bu sonucun da başımızın üstünde yeri vardır. Kazanan sadece biz değiliz. Kazanan Türkiye'dir, kazanan tüm kesimleriyle milletimizdir, kazanan demokrasimizdir.
Türkiye'de bugüne kadar yapılmış veya teşebbüs edilmiş hiçbir darbe, özellikle vesayetin hiçbir oyunu, meşru, milli, masum, onurlu değildir.
Vatanımıza, sınırlarımıza, milli irademize veya bağımsızlığımıza göz diken düşmanlar, onların uzantıları olan şebekeler ya da örgütler iyi bilmelidir ki 15 Temmuz diriliş ruhu milletimizin bedenini asla terk etmeyecektir.
ABD, tek taraflı yaptırımlardan uluslararası izolasyona ve hatta askeri işgallere, darbelere kadar pek çok seçeneği yıllarca özellikle yaşadığımız coğrafyada uyguladı. Türkiye'ye karşı da bu yöntemlerin bir kısmını (darbe gibi) uygulamaya çalıştılar. Geçmişte bir nebze başarılı olmuş olabilirler... Ancak 15 Temmuz kanlı darbe girişiminden bu yana karşılarında artık bambaşka bir Türkiye var. İşte tam da bu nedenle, ellerinde başka silah kalmadığı için Türkiye'ye karşı sık sık tehdit ve koşul dilini devreye sokuyorlar.
Darbeyi aklından geçiren varsa, millete silah çekmeyi düşünen bulunuyorsa, biliniz ki 82 milyonun kanını dökmeden bu şerefsiz tertip ve teşebbüsünde muvaffak olamayacaktır.
Demokrasi nedir? Yürütmeyle ilgilidir. Yürütmeyi ve yasamayı hızlandırıyorsan, diktattörlük, yavaş işletiyorsan demokrasidir. Fastfood gibi yasa çıkararak demokrasi olmaz. Karakollardaki yangın talimatnamesini değiştirmek yasa çıkartmaktan daha zordur. Son derece edilgen, hedonist, geleceği hiçbir biçimde düşünemeyen, sadece gününü yaşayan ve hiçbir özgürlük kavramı olmayan bir toplum yarattık.
Demokrasiyi laisizmin temeli saymak, hem cehalet ve hem de aptallık oluyor. Çünkü devrimler laisizmi getiriyor, 'demokrasi', pek çok 'şeyi' ve bu arada akıl düzenini bozuyor.
Bir yanda sürüler ve diğer yanda oligarklar varsa, demokrasi bitmiştir. Ben ölmüş atı kırbaçlamıyorum.
Kuşkusuz sadece dar anlamda yürütmenin yavaşlamasını da kastetmiyorum; yasama organının da 'fast-food' türü hızla yasa servisi yapan bir mekanize mutfağa dönüştürülmesi de demokrasiden uzaklaşmak olmalıdır, hızlı yasa çıkartan bir yasama organıyla övünen bir ülkede demokrasi düşüncesinin bayağılaştığını tespit yerindedir.
Demokrasi, yürütmenin yavaşlaması demektir. Ne kadar yavaşlatma; bunun bir ölçüsü olduğunu sanmıyorum, sadece tanımını formüle edebiliriz, yürütmenin hızlanmak istediği aşamada hızını kesmek ve kesebilmek demokrasidir. Tersinden de formüle edebiliriz, 'demokratik' olmadığı kabul edilen bir düzenden 'demokratik' tabir edilen bir düzene geçmeye karar verildiği an, yürütmenin de yavaşlayacağına karar verilmiş olmaktadır.
'Hıristiyan' demokrasisi, 'sosyal' demokrasi, 'gerçek' demokrasi veya 'devrimci' demokrasi, ya da 'halk' demokrasisi; bütün bunlar bir karışıklığın göstergeleridirler. Artık sözcüğün ve kavramın bitişine işaret ediyorlar. Artık önüne bir sıfat almadan söylenemeyen sözcükler veya kavramlar bitmiştirler; 'demokrasi' artık sona ermiş durumdadır.