Kürtlerin talepleri ne dediğimizde beş yıl önce biz 20 madde sıralıyorduysak, bugün bu listenin 15 maddesi çözüldü aslında. AK Parti, Kürt sorununun çözümü için şiddet dışında bütün yöntemleri denedi. Kültürel haklar çerçevesinde sorunu çözmeye çalıştı ama... Kürtler, bu ülkede bugüne kadar hiçbir siyasi iktidarın yapmadığını yapan, tanımadığı hakları tanıyan AK Parti’ye çok kızgınlar. Kürtler, hiçbir iktidara olmadıkları kadar AK Parti’ye kızgınlar!

Benzer Sözler

Sonuçta Başbakan'ın açıklamaları ortada, müzakereden bahsediyor. Başbakan barıştan bahsediyor bazen. Zaman zaman bunu dile getiriyor. Olumlu bir tavır çıkabilir diye düşünüyorum. Onlar da şu gerçeğin farkındalar. Türkiye'de bir sorun var. Bu sorun Kürt sorunudur. Kürt sorunu çözülmeden Türkiye'nin demokratikleşme alanında ilerleyemeyeceği ortadadır. Bu konunun çözümü noktasında AKP derin düşünmeli, gerçekleri görmeli ve buna göre de tavır sergilemeli. Cemil Çiçek'in her konuda tavrının olumlu olduğunu düşünüyorum. Muhtemelen bu konuda da olumlu tavır sergileyecektir ama önemli olan AKP Hükümetinin, Başbakan'ın tavrıdır. Ümit ediyorum ki bu konuda olumlu bir şey gelişir.

AK Parti’nin varoluş sebebi neydi? AK Parti, Türkiye’nin bugüne dek çözülemeyen sorunlarını çözmeye talip oldu. Türkiye’nin çözülemeyen sorunları nedir? Kıbrıs’tır, Ermeni sorunudur, Alevi sorunudur, Kürt sorunudur ve Türkiye’nin ekonomik olarak hak ettiği yerdir. Ekonomide yapılması gerekenler ciddi olarak başarıldı. Sosyal ve ekonomik çok ciddi reformlar yapıldı ve Türkiye dünyanın gıptayla izlediği bir ülke oldu.

Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili durum varsa bu, Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Yaşar Okuyan'ın bir hediyesi. Bunu da düzeltmek AK Parti iktidarına düştü. Bu konuda herkes farklı yorumlar yaptığı takdirde çeşitli umutlar, değişik beklentiler ortaya çıkabilir. Kamuoyunda ortaya çıkan beklentilerin tamamının karşılanması mümkün değil. Beklentiler kabul görmeye başladığı anda istenilen olmadığı takdirde büyük bir umutsuzluğa düşme, hayal kırıklığı durumu ortaya çıkabilir. Vedat Bilgin hocamızın açıklamalarından başka hiçbir açıklamayı dikkate almayın.

Neocon-Ergenekon kadrosunda teknik direktör Şimon Peres; kaleci, teröristbaşı Abdullah Öcalan; geri üçlüde, Nicholas Sarkozy, Angela Merkel, Benjamin Netenyahu; orta sahada, Mehmet Haberal, Doğu Perinçek, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Yalçın Küçük; ileride de Kemal Kılıçdaroğlu ve Selehattin Demirtaş var. Kulübün başkanları da finansal oligarklar. Finans lordları yani. Bunlar finansal operasyonlar yapıyorlar. Faiz lobiciliği yürütüyorlar ama AK Parti Hükümeti, kriz lobisini nakavt etti. Türkiye'de ilk kez kriz lobisi, faiz lobisi nakavt oldu. Türkiye'ye operasyon çektiler ama başarılı olamadılar. Türkiye, artık eski Türkiye değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, artık kendi kişiliğini buldu.

Bu konsoloslukları ya da büyükelçilikleri kapatırken bizimle detayları paylaşmadan önce bu adımları atmaları, tüm ülkeler için söylüyorum, maksatlı. Burada 'Türkiye istikrarsız, Türkiye'de terör tehdidi var' imajı vermek istiyorlarsa bu dostluğa da sığmaz, müttefikliğe de sığmaz. Hele hele seçim öncesi Türkiye'yi, AK Parti iktidarını, bizleri zor durumda düşürmeye çalışıyorlarsa bizim halkımız da bunun arkasında ne olduğunu çok iyi biliyor. Bunun da onlara bir faydası yok, amaçlarına hizmet etmez. O yüzden biraz dürüstlük ve samimiyet bekliyoruz.

Paşa Hazretleri 'dağda bir tek gerilla kalmayıncaya kadar dağları temizleyeceğim' demiş. Aferin. Almış bir görev yerine getirecek tabii. Dağların boş kaldığı dönemlerde sorun çözülmüş mü? Niye çözülememiş? Çünkü sorun dağlarda değil. Sorun, kentte, toplumda, bizim aramızda. Çözülmedikçe, o dağlar yine dolar. Gençler 'spor olsun' diye çıkmıyor dağlara, canları pahasına çıkıyorlar.

Tarih boyunca kimse Kürtleri istemedi. Türkiye’de, Suriye’de, İran’da, Irak’ta sorunları var. Kolonyal gerekçelerle cetvelle parçalandılar. Ben bugün Osmanlıvari bir çözümü tek çıkar yol olarak görüyorum. Biliyorsunuz umutsuzca yeni bir model arayışındayım. Acaba çok kültürlü bir yapı için Osmanlı modeli bugün işe yarar mı diye sorguluyorum.

Mevcut hükûmet, dönüşerek statükonun en önemli bileşeni ve temsilcisi durumuna geldi. Cumhuriyetin mirası, Ak Parti'de kristalize olmuştur bugün. Bütün refleksleri aynı. Bütün tahammülsüzlüğü aynı. Bütün mühendislik gayreti aynı. Kemalizmin en belirgin özelliği, bilip bilmediği her alana müdahil olma gayretkeşliğidir. Bu hükûmet de kimin kaç çocuk doğuracağından kürtaja, doğurup doğurmayacağına, mitingi nasıl kutlayacağından nerede kutlayacağına varana değin her şeye mudahil.

Liste
Yükleniyor…