Benzer Sözler

Memuriyetten başörtülü olduğu için hakkında soruşturma açılmış bir öğretmen vardı. Mahkeme salonunda bir önceki duruşmanın bitmesini bekliyorduk. Bizden önceki müvekkil de başörtülü bir kadındı. Hakim içeri girer girmez hanımefendiye başını açması gerektiğini söyledi. Kadın da ona, 'Ben buraya başımı açmadığım için geldim zaten.' dedi. Hakim tekrar, 'Açman gerekiyor.' dedi ayağa kalkarak, biraz azarlar gibi. Ben de dedim ki, 'Hakim Bey, ben kaç yıllık avukatım, duruşma salonuna sanık şu kılık kıyafetle gelecek, diye bir usul bilmiyorum.' dedim. Bana karışmamam gerektiğini söyledi. Sonra o kadın ifade vermeyi reddederek salondan çıktı. Ondan sonra sıra bize gelince hakim bize de aynı şeyi söyledi. Ben de sanık vekili olarak oradaydım, tavrımı koyarak, 'Böyle bir hususu yapmanız sizin bu kişilere karşı önyargılı olduğunuz anlamına gelir. Çünkü sizin önünüze gelen zaten başörtülü olduğu için suç işlediği iddiasıyla önünüze geldi ve siz de başını açmasını istiyorsunuz.' dedim. Dolayısıyla biz reddettik, o da bizim reddimizi reddetti. Sonunda biz başörtülü olarak ifadeyi aldırdık.

Tekelci devletin hukuk yapısı, “suç oluşmadan önlemeliyiz” paranoyasıyla şekillendiriliyor. Bu yüzden Türkiye’de en kolay iş tutuklamadır. Tutuklayanın hiçbir sorumluluğu olmaz, yoktur. Suçsuz olduğunuzu sorgu yargıçlığında anlatmanız bile mümkün olmaz; tutuklama “suçla” değil “emare” ile ilgilidir. Tutuklayanın suçun kanıtlarına değil işaretine bakar; tutuklamanın bir önlem olduğunu, itirazın mümkün bulunduğunu, suçsuz olduğunuzu mahkemede anlatabileceğinizi söyler ve tutuklar. Bir de sağcı bir hukuk öğretim üyesi pek yakında bir istatistik açıkladı: Türkiye’de tutuklamaların yüzde doksan beşinden fazlası beraatla sonuçlanıyor.(2005)

Liste
Yükleniyor…