Küçükken ailem çok fazla taşınırdı ama her seferinde onları bulurdum.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Öylesine gelen mutlulukla içi ezilen insanlar vardır, onlar babalarının her takdirinden sonra annelerinin ekşi yüzü ya da annelerinin takdirinden sonra babalarının gizli tehdidiyle karşılanmıştır; mutluluk kendinin kendiliğindenliğini, mutsuzluksa başkalarının aktif çabasını gerektirir.
Bir keresinde babamın pipisini görmüştüm. Ama sorun değildi çünkü çooook küçüktüm... Ve çooook sarhoştum...
Ailemin benden nefret ettiğini söyleyebilirim. Banyo oyuncaklarım tost makinesi ve radyoydu.
Dediğim gibi ailem her zaman fazla içerdi. Çocukken kaybolmuştum, resmimi viski şişesinin üstüne koymuşlardı.
Üzülme baba, dedi. Pek darda kalırsan bana gelirsin; sana kendi evladım gibi bakarım.
Mahallede biriyle kavga ettiğimde annem benim için değil öteki çocuk için endişelenirdi.
Hayatta iki devre vardır. Çocukluk, ihtiyarlık... Yeni doğan çocuk nasıl yürüyemez, söyleyemezse, ihtiyar da yavaş yavaş insani güçlerinden kalır... Yetiştirilmiş evlat işte o zaman bu kocamışa destek olur. Oğullarının, kızlarının kollarında sarsak sarsak yürüyen babaları hiç görmediniz mi?
Sizin hiç babanız öldü mü? Benim bir kere öldü kör oldum.. Yıkadılar aldılar götürdüler, babamdan ummazdım bunu kör oldum!
Evet, 7 yaşındaydım. Ben mahkeme tarafından babaya verildim. Annem yalnızdı çünkü. “İstediğim gibi bakamam ben” demiş. Babaanne de evde var diye mahkeme babaya vermiş. Babaannemle dedem baktı bana. Annemi çok az görebildim. Aralarındaki kavgadan kaynaklanan problemlerden de çok etkilendim. Babam müzisyendi, onunla gezdim.
Türk aydını, Türk tarihinin ürünüdür (*). Türk tarihsel eyleminin çocuk kalmış çocuğudur. Bu haliyle hem sevgi kaynağıdır, hem endişe. Güzelliği çocukluğundadır; hep sevilmeli. Endişe verici yanı ise hep çocuk kalmasında. Çocuk ne kadar güzelse, çocuk en büyük sevgilerin objesi olsa da, çocuğun hep çocuk kalması sürekli bir üzüntü ve endişe kaynağıdır. Türk aydımnın hep çocuk kalması ise, başka nedenlerle birlikte ancak pek önemli olarak, Türk aydınının düşün ile eylem orasında bir kimyasal bileşim kuramamasından kaynaklanıyor. Çok büyük bir doğallıkla; aydın bir düşünsel sığlıkta büyüyemez.