Küçük bir çocukken annem bana şöyle demişti: "Eğer asker olursan general olacaksın, rahip olursan Papalığa yükseleceksin." Ama ben ressam oldum ve Picasso olarak kaldım...
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Küçük bir çocukken annem bana şöyle demişti: "Eğer asker olursan general olacaksın, rahip olursan Papalığa yükseleceksin." Ama ben ressam oldum ve Picasso olarak kaldım...
Eğer isteseydim bu dünyanın en tehlikeli insanı olurdum. Ama ben sadece kendim olmak istedim.
Sanatını icra eden her sanatçının belli miktarda cazibesi, albenisi vardır. İnsanlar sanatçıları kafalarında kurarlar, onları belli kalıplara sokarlar ister istemez. O sanatçıya ulaştıklarında belki akıllarındaki kişi yok oluverir ve o kişi yepyeni bir kişi olarak doğuverir.
Ben yerimi seçmek zorundayım. Seçme zorunluluğum olmamasına rağmen. Ya Türk olacaktım ya da Kürt. Halbuki ben dünyaya gelmeden önce anneme babama mektup yazmadım. Faks çekmedim. Telefon etmedim. Telgrafla bildirmedim. Alevi, Sünni, Türk, Kürt olarak dünyaya geleyim diye.
Yaşamın geri kalan kısmı boyunca ya herkes gibi olmayı, ya da farklılıklarını erdeme dönüştürmeyi seçmen gerekir.
Yaşamın her yerinde irili ufaklı döngüler vardır, birinin üstüne biner, bindiğin noktaya ama kısa ama uzun sürede geri dönersin; kötü yaşam döngü üstüne döngüdür, iyi yaşamsa en büyük döngüyü bularak ve üzerinde tek sefer dolanarak sağlanır.
Hayat bizim kurduğumuz, tasarladığımız bir oyun değildir; orada sahne alan kim olursa olsun, ona ne kadar yakın olursak olalım her şey bizim istediğimiz gibi gelişmeyebilir. Hayata dair her kurgumuz, her gelecek planımız başka başka hayatların, başka ruhların, kişiliklerin beklentileri ve hayatlarıyla ölçülür, orada her beklenti hayal kırıklıklarına gebedir; beklentilerini birer inanca dönüştüren yürekler içinse hayattan derin bir çöküş beklemektedir. Bu inancın söndüğü yerde yeni bir hayata açılacak bir kapı yoktur.
Ben siyasetçi değilim ki. Müzisyenim. Eğer siyaset yapmak isteseydim milletvekili olurdum.
İnsanların kader dedikleri çoğu zaman sadece kendi kendilerine yaptıkları aptal oyunlar.
Ormanda iki yol belirdi önümde ve ben daha az yürünmüş olanını seçtim. Bütün fark buradaydı işte...
Hepimizin içinde zenginliğe ya da fakirliğe sağlığa ya da hastalığa ve özgürlüğe ya da köleliğe izin veren güç yatar. Bunları kontrol eden başkası değil biziz.
İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı. Sürüncemede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar. Ya da hiçbir şey çıkmaz.