Kişi kandırılabilir; devlet kandırılamaz. Çünkü elinde istihbaratı; danışacağı insanlar ve haber almak-izlemek için her türlü araç gereç ve yasal yetkisi vardır. Cemaatin bu meczubuna “artık özledik, seni bekliyoruz; ülkene dön” diyen siyasi erkân hala sırıtarak ekran ekran geziyor. Belli ki körü körüne inanma utanma duygusunu da siliyor…
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Ey gönül! Başkasından yardım ve dostluk umarak yaşama,düşmandan da korkma! Devlet ve saltanat ancak Allah'ın verdiğidir.
Bizler insanların kendi aralarındaki ilişkilerinde Tanrı rolü oynayan devlete ilişkin bir yığın kör inançlar içinde yetiştik.
Her şeye kadir olandan birşeyler istenmekte, eskiden bu tanrı idi, günümüzde devlet.
Gözlerinin önünde devletin soyulduğunu, yetim haklarının yenildiğini, vergilerimizden oluşan hazine gelirlerinin çalındığını gördüler ama hırsızlarla değil, polislerle uğraştılar. Ve hiç utanmadılar.
Onlar devlete inanıyor, insanlığa değil. Biz ise insanlığa inanıyoruz, devlete değil.
Anarşi daha çok ilim yuvalarından kaynaklandı. Hâlâ sokaklarda bir şey arayanlar, daha çok elinde kitabı, kalemi, defteri olanlar... Sokakları saran, nizamlara karşı gelen, devlet tanımayan ilmin bağrında yetişenlerdi. Mayasız ilim, Allahsız ilim, peygambersiz ilim, kitapsız ilim, uhrevisiz ilim!
En ilkel çamur ve tahtadan yapılan putlardan, günümüzdeki devlet, lider, üretim ve tüketim gibi putlaştırılmış bir Tanrı tarafından kutsanan putlara kadar devam eden insanlık tarihi esas olarak putlara tapınmanın tarihidir.
Laikliğin hiçbir inancın karşısında olmaması ya da tam tersine, her inanç ile birlikte var olabilmesi, devleti inanç sistemi dışında tutarak, bireylerin vicdan, inanç ve din özgürlüklerinin güvencesini oluşturmasından kaynaklanır.
Tanrı olmadan, Amerikan Hükümeti biçimi veya Amerikan yaşam tarzı olamaz. Yüce Varlığın tanınması, Amerikanlığın en temel ifadesidir. Kurucu Babalar bunu böyle gördüler ve bu nedenle, Tanrı'nın yardımıyla, olmaya devam edecek.
Devletin en yüksek makamlarındaki yöneticiler çeşitli mezhep, şeyh, din önderi, çeşitli adlar takılmış dincilerle yemek partileri düzenlemeye başladılar.
Politikacılar din sömürüsü ile yola çıkmışlarsa ve geçmişlerinde açık ya da kapalı belirli cemaatlerin mensubu iseler ya da onların tezgâhından geçmişlerse, halkın inancını talan ve yalanlarına kılıf olarak kullanmaya başlamışlarsa, doğruyu bulma neredeyse olanaksız hale geçer.
Çeşitli tarikat ve cemaatler altında örgütlenen İslami yapılar ideolojik olarak Kemalizme karşı dursalar da, her zaman devletin politik yapısını savunan, koruyan ve destekleyen güçlerdi.
Demokrasinin ve onun ön koşulu olan lâikliğin gereği birbirine tahammül etmek de değil, hoşgörü göstermek de değildir... Demokrasinin, lâikliğin anlamı, herkesin birbirinin dinine, imanına, inancına, inançsızlığına, yaşam biçimine, kendisine istediği saygıyı göstermesi ve devletin de bunu hukuk aracılığıyla korumasıdır. Demokrasinin gereği, hoşgörü ya da tahammül değil, anayasayla ve yasalarla da desteklenen saygıdır, saygı...
Devletin tekelleştiği ve tekellerin devlet olduğu bir düzene, jenerik olarak, feodalite demek durumundayız. Feodalite mi, parsellenmiş devlet biçimidir. Önümüzde kapitalizm yerine böyle bir model var.
Caligulaların her zaman bir köle ve bir küstah kişiliği var. Her Caligula hem küstah ve hem köle olmak zorundadır.