Kim mahkemeye veriliyorsa, hapis yatıyorsa, bir yerde yakalanıyorsa daha çok sanatçı oluyor.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Korku içinde, baskı altında yaşayan, yaşam sevincini ve umudunu kaybetmiş, çaresiz binlerce genç var ülkemizde.
Bizim, insanları rahatsız edici bir tarafımız var: Sahte dengeleri, çerezlik doyumları ucuz tesellilerini yıkıyoruz... Çoğu, bizim haklı olduğumuzu bile bile kaçıyor; kaçışını mazur göstermek için de, muhalif olmak için mazeret tedariki gibi hallere düşüyor... Bu tesbitler çerçevesinde siz, kendinize ait iltifatları görebilirsiniz...
Ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem,
Boğazımda düğümleniyorsa lokma,
Buluttan nem kapıyorsam, geçimsiz ve işkilli,
Yüzüm öfkeden karaya çalıyorsa,
Denize bile iştahsız bakıyorsam,
Hep bu boyu devrilesi bozuk düzen,
Bu darağacı suratlı toplum,
Yazarsam rahatsız ediyorum. Film çevirirsem rahatsız ediyorum. Resim yaparsam rahatsız ediyorum. Resmimi gösterirsem rahatsız ediyorum, göstermesem de rahatsız ediyorum! Rahatsız etme bende gelişmiş bir beceri.
Sanatçı milli olmadan evrenseli aramaya başlarsa, bu uğraşın eserini ortaya koyarsa, bu bütün milleti ilgilendirir. O sanat eseri ile muhatap olan herkesin uğradığı yıkımın sorumlusudur. "Biz böyle bir sorumluluk kabul etmiyoruz" diyebilirsiniz. Zaten sorumluluk duyacak kadar sorumlu olsaydınız, ülkemizde "armut" tüketimi "şiir" tüketimini geçmezdi.
Sonra yukarıda şıklıklarını ve boş kafalılıklarını saydığım zevat: memlekette sanatkâr yetişmiyor derler. Elbette ya… Yetişmez. Balkabağı değildir ki ekerseniz çıksın! Sanatkâr sizin akl-ü izandan ari [mantıktan uzak e.n.] kafanızın yetiştireceği şey değildir, o doğar istidadını gösterir, himaye edecek bir muhit bulursa orada büyür.
Elbette, her sosyal dönemde, baskın saçmalıklara saygı göstermek için gençlik yapılmalı.
Mizahın oImadığı bir üIkede yaşamak kötüdür. Fakat çok daha kötü oIan, mizahsız yaşayamayacağın bir üIkede yaşamaktır.
Toplum; devrimcilere, akıllı ve inatçı şizofrenler olarak bakıyor. Hep hapse koyuyor ve fırsat buldukça başlarını vücutlarından ayırıyor.
Mizahı kurumuş bir toplum aptallaşmaya mahkumdur. Aptallar mizah yapamazlar. Mizah yapmayanlar aptallaşırlar. Bu arada eklemek gerekiyor, solcu olamazlar.
Sezen Hanım ishal olmuş ama ne yazık ki Sezen Hanım'dan çıkanların hepsi beste olmuş. (2007)
Ülkemiz, sermaye birikiminden başka bütün birikimlerin reddedildiği bir yapıya dönüşmek üzeredir.
Bir okumuşum tam 15 sene sürece... Ve okulumu kırmışım, kırılmışım dünümde. Şimdilerde ezbere büyüdüğümü anladım, tekdüze. Bilgilerimi çöpe attığım defterlerimde bıraktım ve soru kâğıtları artık yok önümde, tıpkı sorulan sorulara cevap olamadığı gibi. Verilen cevaplara kayıtsız kalanım. Ben talanım, ortadayım, çevremde bu koca şehir; elimde dumandan ibâret bir zehir, kibirle yıkanan insancıklar ortasında binlerce çocukluğum, çantalarına koymak için bekliyor geleceğini. Ben işte oydum, şimdi buyum! Önümüze bakıp da yönümüzü bulamadık, gözümüzü açıp da yolumuza varamadık, sözümüzü tutup da ileriye adım atamadık, adımızı karaladık ama temize çıkaramadık. Atamıza rüsvâyız, şimdi ben soruyorum sayın hocam; pişman mısın? Gelecek sizin eserinizdir, ezbere nesiller yoldalar; kırmızıda geçtiler. Yeşili beklemeden meydanı boş bulan her hergele mengene oldu, ülkemi yedi âfiyetle beni de. Siz diplomasına imzalarınızı attınız. Şimdi yine soruyorum sayın hocam, pişman mısın? İmzâlarınız ateşe verdi kibritin torpilini ve yandı okul önlükleri. Üniformalarda saklanan büyük teröristleri yarattınız, kararttınız; 25 senedir beklediğim aydınlık geleceğimi, biraz abarttınız!...
Doğu savaş halinde, batı her gün tedirgin, ekonomi boktan, ülke mülteci dolu, dindarı sapık; ama çok şükür yollarımız çok güzel.