Benzer Sözler

RAB uluslar arasında yargıçlık edecek, Birçok halkın arasındaki anlaşmazlıkları çözecek. İnsanlar kılıçlarını çekiçle dövüp saban demiri, Mızraklarını bağcı bıçağı yapacaklar. Ulus ulusa kılıç kaldırmayacak, Savaş eğitimi yapmayacaklar artık.

rab uluslar arasinda yargiçlik edecek, birçok halkin arasindaki anlaşmazliklari çözecek. i̇nsanlar kiliçlarini çekiçle dövüp saban demiri, mizraklarini bagci biçagi yapacaklar. ulus ulusa kiliç kaldirmayacak, savaş egitimi yapmayacaklar artik.

rab uluslar arasinda yargiçlik edecek, birçok halkin arasindaki anlaşmazliklari çözecek. i̇nsanlar kiliçlarini çekiçle dövüp saban demiri, mizraklarini bagci biçagi yapacaklar. ulus ulusa kiliç kaldirmayacak, savaş egitimi yapmayacaklar artik.

rab uluslar arasinda yargiçlik edecek, birçok halkin arasindaki anlaşmazliklari çözecek. i̇nsanlar kiliçlarini çekiçle dövüp saban demiri, mizraklarini bagci biçagi yapacaklar. ulus ulusa kiliç kaldirmayacak, savaş egitimi yapmayacaklar artik.

rab uluslar arasinda yargiçlik edecek, birçok halkin arasindaki anlaşmazliklari çözecek. i̇nsanlar kiliçlarini çekiçle dövüp saban demiri, mizraklarini bagci biçagi yapacaklar. ulus ulusa kiliç kaldirmayacak, savaş egitimi yapmayacaklar artik.

Yeryüzüne barış getirmeye geldiğimi sanmayın! Barış değil, kılıç getirmeye geldim. Çünkü ben babayla oğlun, anneyle kızın, gelinle kaynananın arasına ayrılık sokmaya geldim. ‘İnsanın düşmanı kendi ev halkı olacak.’ Annesini ya da babasını beni sevdiğinden çok seven bana layık değildir. Oğlunu ya da kızını beni sevdiğinden çok seven bana layık değildir. Çarmıhını yüklenip ardımdan gelmeyen bana layık değildir. Canını kurtaran onu yitirecek. Canını benim uğruma yitiren ise onu kurtaracaktır.

Kavgayı bir yaprağın üzerine yazmak isterdim; sonbahar gelsin, yaprak dökülsün diye. Öfkeyi bir bulutun üzerine yazmak isterdim; yağmur yağsın, bulut yok olsun diye. Nefreti karların üzerine yazmak isterdim; güneş açsın, karlar erisin diye. Ve dostluğu ve sevgiyi yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim; onlarla birlikte büyüsün, bütün dünyayı sarsın diye.

Yanıtları aramak için yıldızlara bakabilirsin, Tanrıyı veya uzak gezegenlerde yaşamı aramak için, Ondan sonra bile inancını sürdür, Herbirimiz labirentin haritasını içimizde bulunduruyoruz, Ve cennet (mutluluk) burada yer yüzünde, Can bizleriz, Ortak vicdan. Acıyı ve ızdırabı biz yarattık, Ve bu dünyanın güzelliğini, Cennet (mutluluk) burada yeryüzünde, Bizim insanlığa olan inancımızda, Bizim bakışımız dünyaya ait olan için; Barışa, sevgiye ve anlamaya dair sarsılmaz inanışımız adına.

Türklerden bahsediyorum... Düşmanına saldırırken amansız bir kasırgaya, korkunç bir denize ve insafsız bir yıldırıma benzeyen Türk; dost yanında ve silahsız düşman karşısında bir seher yelidir, berrak bir göldür. Gönül açan bu yeli yıldırma, göz kamaştıran bu gölü coşkun bir denize çevirmek, tabiatı da inciten bir gaflet olur.

Liste
Yükleniyor…