Kendisini insanların çobanı olarak gören yardımsever despot devlet, daha fazla koyunun kendisine itaat etmesini ister.
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Boyunduruk altındakilerin iyi niyetten, beklentiden kaynaklanan gevşeklikleri, bunu takip eden sabra dayalı atalet, despotizmin en büyük dayanağı olmuştur.
Sokağa çıkıp yürümeye başladıǧımızda, her bir metrede bir görünmeyen duvara çarparız. Toplumun, devletin ve sistemin görünmez duvarlarıdır çarptığımız. Kafamızı çarptıǧımız her duvar bir metrede bir bize itaati, uysallığı, disiplini, korkuyu ve boyun eğmeyi hatırlatır. Fiziki olarak hapishanede olmasak bile, duvarları görünmez bir hapishanenin içindeyiz hepimiz. Yasaların, tabuların ve kuralların görünmez duvarlarının büyük hapishanesinde...
Normal olarak nitelenen her şey kendi orijinalliğini yitirmiş ve kontrol altına alınmış, itaat etmiştir. 'Normal insan, normal düşünce, normal davranış biçimi vs...' Normal olan artık kendisi olmayandır. Çünkü o budanmış, kırpılmış, Procrustes'in Yatağı'na uydurulmuştur. Michel Foucault, normal insanın kurgu olduğunu söylemişti. Normal olan, kendisi olmayandır.
Korkunun dayatılması, ülkeyi harap eden şirketlere meydan okunmamasını sağlar. Korku bizi çiftlik hayvanları gibi kafeste tutuyor.
Siyasetin bütün iniş çıkışı bir yandan kurtların, diğer yandan çakalların devlete karşı toplumu, topluma karşı devleti koz olarak kullanışına ayarlanmıştır. Bu iniş çıkıştan başı dönen Türk toplumu bir türlü hem güvenliğini, hem de özgürlüğünü bir arada, birlikte istediğini ve biri için diğerini feda etmek mecburiyetinde olmadığını söylemez, söyleyemez. Kurtların kurtluk, çakalların çakallık yapmalarından ülke lehine bir sonuç çıkabileceği ihtimalini hep göz önünde tutar. O kadar ki kurtların çakallaşması, çakalların kurtlaşması Türklerde endişe uyandırır. Çünkü onlar da bütün hazırlıklarını hayatlarını yaşamak üzere yapmışlardır. Kurt veya çakal, takılacak birileri olsun isterler.
Şimdi bir toplum düşünün ki bilen insana düşman. Bu toplumun okumuş insana ihtiyacı yok. İzleyen, dinleyen insana ihtiyacı yok. Koyuna ihtiyacı var. İki türlü insan var. Kürt, Türkde kalmadı. Bir çalışan insanlar, birde çalan insanlar.
Devlet paranın efendisidir veya olabilir, ancak özgür bir toplumda çok az şeyin efendisidir.
Zenginlik ve özgürlük devlete başkaldırmaya, hor bakmaya götürür. Özgür ve zengin adam haksızlığa, zorbalığa kolay katlanamaz. '' '' Yoksulluk ve açlık yürekleri çökertir, ruhları körletir, insanları acı çekmeye, köle olarak yaşamaya alıştırır: Öylesine ezer ki onları, boyunduruklarını sarsmaya güçleri kalmaz.
Bilimsel yaşamın, yazılı olmasa bile, en güçlü kurallarından birisi de, bilimsel konularda gerek geniş halk kitlelerine gerekse devletin başındakilere başvurma yasağıdır.
Devletin olmadığı bir yerde sanayiye yer yoktur; çünkü sanayiden elde edilecek faydalar belirsizdir; netice olarak yeryüzünde bir kültür mevcut olmayacaktır; deniz ve hava taşımacılığı olmayacaktır; ithal malların kullanımı söz konusu olmayacaktır; yasalar olmayacaktır; mektuplar gönderilemeyecektir; toplum olmayacaktır; hepsinden kötüsü kuşku olacaktır; şiddet ve ölüm korkusu mevcut olacaktır. Devlet olmadan insanın yaşamı, yalnız, fakir, mutsuz ve kısadır.
Vergilendirme, yanlızca tehditkar bir zahmetle para talep etmenin sofistike bir yoludur.
Sinüs düğümü aydınlardır, sürekli uyarırlar, ventrikül kasları işçilerdir, çalışırlar, kapaklar bürokratlardır, vergi toplamadıkça geçişe izin vermezler, damarlarsa kadınlardır kesintisiz beslerler; her ülke vakti geldiğinde ölmeyi bilen bir kalptir.
Kendini suçlayan insan, suçlayıcı toplumun elinden kurtulmak için, kendi suçunu gün evvelinden kendi eline alan insan demektir.