- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Alman üniversitelerinde de Maocular var. Onlar da bizimkiler gibi türlü edepsizlikler etmektedirler. Boykota zorlama, işgal, molotofkokteyli ve bunun gibi şeyler... Bu defa Alman üniversitelerinden birinin profesörleri: — Biz bu edepsizlere hocalık etmeyiz! diye grev yapmışlar. Öğretim üyeleri arasında bizim kızıl asistan ve doçentler gibi Maocu öğrencilerin suç ortakları yokmuş demek. Çünkü bizim üniversitelerde kışkırtıcıların çoğu asistan, doçent hatta profesör!
Anayasanın, karakollardaki yangın talimatnamesinden daha kolay değiştirilebildiği bir iklimdeyiz, seçim hukuku bir pabuççu muştasıdır.
Bakışımıza getirilen işbölümünü, bir tür zincire vurulma ve bir tür hapislik olarak görmeliyiz; aklın hapisliği işbölümünün zincirleriyle gerçekleştiriliyor. Böyle bakarsak, Batı dünyasındaki ve Türkiye'deki üniversitelerin, insan aklının büyük hapishanesinin koğuşları olduklarını görürüz.
Resmi tarih din'dir.Üniversite kürsülerinde ve cami minber'lerinde okunuyor ve okutuluyor.Hutbe'dir.
Ülkemin saraylarında kaç beyinsiz izledim, komikti sözleri. Yapay mitingleri, kâğıda bağlı kalarak halka seslenişleri, egzotik vaatlerinde bir gramsız gerçeği.
Gezi eylemlerinde gördüğüm tüm tavır yönetimi devirmek adına. Ne bir ağaç, ne bir park söz konusu. Durum böyle olunca içtenlik kalmıyor.
Sen git günlerce demeokrasi nöbeti tut, sonra gel tek adamın meclisi fesh edebilmesine 'EVET' de. Bunun adın ikiyüzlülük değilse nedir?
Fatih Hilmioğlu suçludur! İÜ’yü 77 devlet ve vakıf üniversitesi arasında sekizinci, 53 devlet üniversitesi arasında ikinci sıraya yükseltti. Fatih Hilmioğlu suçludur! İÜ yerleşkesine yüz binlerce ağaç diktirdi, pek çok bina ve yol yaptırarak Türkiye’nin 7. güzel yerleşkesi haline getirdi. Fatih Hilmioğlu suçludur! Hiç gereği yokken Türkiye’nin en büyük ve en güzel ikinci (yapıldığı dönemde birinci) kütüphanesini inşa etti. Sanatın ne getirisi olacaksa artık (!) bir de güzel sanatlar fakültesi yaptırdı güzelim araziye... Fatih Hilmioğlu suçludur! İçerisinde vatan sevgisi, yurttaşlık bilinci, insan sevgisi, bilimsel ve sanatsal çalışmaların, çağdaşlık vs. gibi konuların anlatıldığı, yapıldığı pek çok konferans salonu yaptırdı.
Süt dağıtılınca... Hükümetimiz sayesinde. Süt bozuk çıkınca... Psikolojisi bozuk çocuklar yüzünden.
Süt rezaleti nedeniyle hükümetin zor durumda kaldığını gören ana muhalefet partisi, derhal, en medyatik genel başkan yardımcısını istifa ettirerek, gündemi değiştirme kararı aldı sayın seyirciler...
"Gençlik yıllarımda da üniversite yıllarımda da aynı şeyleri gördüm. Ve hala da bugünkü siyasette de biraz daha bozulmuş vaziyette. CHP'nin büyük hastalıklarından biri, adeta bir virüs, mikrop gibi siyasetle uğraşan insanlar arasında ne yazık ki var. Gençliğimde, gazeteciliğim sırasında her gün CHP'de vaktimizin büyük bir kısmı geçerdi. Rahmetli Yaşar Eğitim vardı, avukattı, il başkanı. Niyazi Önal genç avukat. Tahsin Atakan diye çok genç bir avukatı vardı. Oraya gelirler siyasi tartışmalar olurdu. Fakat gördüğüm bir şey olurdu, şeyi görmeye başladım. Hep bir araya geldikleri zaman hepsi çok iyi ahbap, hepsi Atatürk idealleri, partinin seçimlerde kazanması için yapılacak işleri konuşurlar. Fakat bir kısmı çekip gittikten sonra iki kişi yan yana gelince, diğer gidenlerin dedikodusunu yaparlar. Derken gördüm ki; geçimsizlik, anlaşmazlık, kıskançlıklar, iftiralar, ters yorumlar, herkes birbirinin ayağının altına karpuz kabuğu koyma gibi eğilimler içerisinde. Nasıl bu parti adam olacak diye düşünüp durmuşumdur. Kafamın bir köşesinde bu kalmıştır." (15 Ocak 2024)
Ergenekon Soruşturması, AKP'nin tek başına iktidar olduğundan beri Türkiye Cumhuriyeti'nin "hukuk devleti" olmaktan çıktığını göstermektedir.
Keşke Tayyip Erdoğan’lar da antiemperyalist çizgiye gelseler de biz onların defterleri üzerinde pek kafa yormasak.
Kutsal Roma İmparatorluğu adıyla kendisini anan ve hala anmaya devam eden bir araya toplanmış yığın, ne kutsaldır, ne Romalıdır ne de imparatorluktur.