Benzer Sözler

Orta-Doğu ve Balkanları Avrupa ve Amerika’nın tasallutundan kurtarma yükü Osmanlı Devleti’nin omuzlarındaydı. Önceleri bölgede bir Pax-Ottomana ihdas etmiş bulunan Osmanlıların omuzları zamanla bu yükü kaldıracak güçten mahrum kaldı. Daha doğrusu Avrupa ve Amerika’nın güçlü oldukları alanla Osmanlıların güçlü olduğu alan birbirinden farklıydı. Güçler arasında mahiyet farkı vardı. Kapitalizmin dünyaya sunduğu ölçüler bakımından Osmanlı Devleti dünyanın en güçsüz devletiydi. Bu güçsüzlüğün kaçınılmaz sonucudur ki Osmanlılar tarihten silindi, gitti. Fakat Osmanlı devletinin hayat kaynağı sarih bir biçimde anti-kapitalist olan tarih yükü Türkiye’ye kaldı. Türkiye’nin etrafındaki ülkeler bu yükten muaf oldukları için her aşamada Avrupa ve Amerika oralara musallat oluyor. Karışıklıkların sebebi bu. Türkiye başından tarih yükünü atmaya kalkışamıyor. Sakin kalışının sebebi bu.

Marks kapitalizmi inceleyen, kapitalizmin işleyiş kurallarını ortaya koyan, kapitalizmin nasıl doğduğunu gösteren ilk insanlardan biriydi. Buradan hareketle doğan her şey ölür, o da kapitalizmi nasıl yeneceğimizi bizlere gösterdi. Marks ve diğer pek çok sosyalist, yaşadığımız bu hayatın bizler için kaçınılmaz olmadığını ortaya koydular.

Medeniyetler, 'üretim fazlasını bir şeyler üretmenin yeni yöntemlerine uygulamayı' bıraktıklarında gerilemeye başlar. Modern terimlerle buna yatırım oranlarının düşmesi diyoruz. (...) İnsanlar buna bağlı olarak sermayeden geçinmeye başlar ve medeniyet evrensel aşamadan gerileme aşamasına geçer. (...) Bununla birlikte, medeniyetler tarihinden alınan en önemli ders, pek çok şeyin olası olduğu ancak hiçbir şeyin kaçınılmaz olmadığıdır.

Liste
Yükleniyor…