Kapısını tıklatarak girmemiz gereken evlere tek bir tıkla giriyoruz artık. (Sosyal medya hakkında)
- Henüz kategori yok.
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
-
Hoffenheim-RB Leipzig Karşılaşması: 'Unbeliebtico' İdd…08.11.2025
-
Yorgun Borussia Dortmund'a Karşı HSV: Fikstür Avantajı…08.11.2025
-
Kastamonu'da Kayıp Anne ve Oğul İçin Kapsamlı Arama: A…08.11.2025
-
Kocaelispor - Galatasaray Rekabetinde Sarı-Kırmızılıla…08.11.2025
-
Kompany Liderliğindeki Bayern, Union Berlin Deplasmanı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Internet ve sosyal medyanın yararları tartışılmaz biçimde olağanüstüdür. Birçok yönden yaşamak için tarihin en iyi dönemindeyiz. Ama bu teknolojilerin belki de istenmeyen yanetkileri var. Belki bunca özgürleştiren ve eğiten teknolojiler aynı zamanda insanların her şeye hakları olduğu duygusunu hiç olmadığı kadar azdırdılar.
Babasını, canını kaybetmiş bir adamın o halinin fotoğrafını çekmek için camiye gelip fırsat kollayan kadının elindeki telefona müdahale ettim. Cenazelere gidip artistlerle fotoğraf çekmeye çalışan saygısız insanlar! Hadi ölüye ve ailesine saygınız yok, Allah'tan utanın... Kadın kalabalığı yarıyor ve cenaze sahibi acıdan perişan, burnuna teli sokuyor... İşte o an mantığımı kontrol edemem ben! Elinden telefonu alırım. İnsanların acılarına saygınız olsun...
‘Bir ünlü olmanın dramı’... Evet böyle bir şey var. Sürekli cep telefonu ile fotoğraf çektirmek isteyenler, olduk olmadık yerlerde karşınıza dikilip sohbete tutuşanlar, bir yere gittiğinizde gözlerin size dönüp yandakinin kulağına fısıldamalar, bir de buna sosyal medyada teşhir edilmeyi eklerseniz kolay iş değil. Geçen gün Newsroom dizisinin ünlü bir oyuncusu ile bir kafede karşılaştığımda bunları düşündüm. Zaten bunları düşündüğüm için de yanına gidip konuşamadım ya.
Aslında etik bilgisine çok ihtiyacımız vardır. Bizde etik, şimdi moda olduğu için o kelime kullanılıyor ama
Makineler, emek ihtiyacını ortadan kaldırdığı ölçüde faydalı, beceri ihtiyacını ortadan kaldırdığı ölçüde zararlıdır.
Onurun kurallarını bizim yıldızları incelediğimiz gibi inceleyenler var: Uzak bir mesafeden.
Onlar gibi düşünmedin mi, suçlu olacaksın. Hırsıza hırsız, katile katil demeyeceksin. Ya ortak olacaksın ya göz yumacaksın her yaptıklarına. Ölmek kötü değil ki bundan. Bu ne rezil dünya?
Pek çok nedenle, bugün henüz 'daraltılmış' bir dünyada yaşamakta olduğumuzu düşünmeye eğilimliyim. Ve bu daraltma, gerçek anlamıyla teknolojiler tarafından gerçekleştirilmiş bulunuyor televizyon ile genel salaklaşma halinin, bilgisayar ile bir tür otizmin, iletişim kolaylıklarıyla.
Önemli bir sözcük: 'Namus.' Kökü Yunancadır: 'Nomos.' 'Yasa' ya da 'din yasası' demek. Yani 'yasa'ya ya da 'din kuralları'na uyanlar 'namuslu' sayılmışlar! Gerçekte 'namussuz' olsalar da... Kimi doğubilimcilere göre 'namus', Arapça sözcük olarak da çok eski. Ve çok çeşitli anlamları içermekte. Bunların içinde 'para' ('dinar') da var. Demek ki, dünyamızın 'paralı' egemenleri de, eskiden beri 'namuslu' sayılmışlar. Bizim bildiğimiz anlamıyla ne denli 'namussuz' olurlarsa olsunlar.
Bugün insanoğlu kendini yok edecek ya da herkese refah sağlayacak bilim ve teknolojiye sahip. Yine de bilim bizim yerimize bu seçimi yapamaz. Sadece bir topluluk olarak hareket eden bir dünyanın ahlaki gücü bunu yapabilir. "Ortak çabamızın gücüyle, birlikte tek başımıza yapabileceğimizden daha fazlasını başarıyoruz".
Yegane istikrarlı toplum polis devletidir. Bir toplum ya özgürdür ya istikrarlı. Aynı anda ikisi birden olamaz. Seçimini yap. Ben şahsen katı, yapay bir toplumdansa her zaman özgür, organik bir toplumu tercih ederim. Eğer insanlar korku ve ölümden kurtulmak için illaki cennet değneğini kullanacak denli zayıfsa belki de ihtiyaçları olan, korku ve ölümdür. Çıldırıp kendilerini sokaklara vurmaktan, birbirlerini soymaktan ve birbirlerini gebertmekten din vasıtası ile geri duracak kadar ahlaksızsalar siktirsinler efendim. Bırakın çıldırsınlar; çünkü layık oldukları şey, suç ve deliliktir belki de.
Eskiden önce orospularla yatıp sonra temiz aile kızlarını alırdık, şimdi önce temiz aile kızlarını alıp sonra orospularla yatıyoruz...
Bir insanı ahlaken eğitmeden sadece zihnen eğitmek topluma bir bela kazandırmaktır.