Kanunlar ülkelere göre değişir ama insan hep aynıdır.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Kültürler göreli, ahlak ise mutlaktır. (...) İnsan toplumu insani olduğu için evrensel, bir toplum olduğu için de tikeldir.
Demokrasi, halkın kendi kendisini yönettiği sistemin adı. Ama her sistem gibi bir iç sistem olmazsa kabuktan öteye geçemez. Önce insanların tabiatlarında demokratlık olmalı. Sonra da toplum içinde “demokratik kültür” yaygınlaştırılmalı. Karşı düşünceye, ayrı inanca tahammülsüzlüğün yaygın olduğu bir toplum da demokratlık ne kadar gelişebilir?
Buradaki insanların neye benzediklerini öğrenmek istiyorsan eğer, "Her yerde olduğu gibiler." diye yanıtlamalıyım.
Birbirini tanımayan bütün halklar arasında ortaya çıkan tek tip fikirlerin ortak bir gerçeklik zemini olması gerekir.
Tavırlar kanunlardan önemlidir. Tavırlar; daima, sürekli, içinde yaşadığımız hava gibi, fark edilmeksizin; kızdırır ve sakinleştirir, yozlaştırır ve saflaştırır, barbarlaştırır ve inceltir.
Ortaçağ'da insan, doğayı etkileyemediği ve kontrol edemediği için kendine güvenden yoksundu. Bitkisel bir yaratıktı. Tekelsi düzende ise insan, toplumu etkileyemediği ve kontrol edemediği için kendisine güven duyamıyor. İnsanı insan yapan nehrin akışını değiştirmektir; bunun için çaba ve ortak çaba gerekiyor. Ortak çaba başarıya ulaştığı ölçüde insan yükseliyor.
Şu andaki durumuyla dünyamız, biz insanların yarattığı bir dünyadır. Başka türlü de olabilir.
Ve benim insana bakışım şu, insan denen varlık, tepesine çıkamayacağım kadar yüksek, dibine inemeyeceğin kadar alçaktır. Çünkü insan çok karmaşık bir yapı; kültürüyle, edimiyle, işiyle, emeğiyle, kendini bezemesiyle, süslemesiyle, güzelliğiyle... Önemli olan tepesine çıkıp taç olmak ya da ayağının dibinde toprak olmak değil onunla lisân-ı hâl ile bir yerde buluşabilmek.
Sevgiler bir bir buharlaşırken artık biliyorduk; Aydınlık yolculuğunu terketmeyen bir avuç insan dışında, herkesin ama herkesin bir kaynama noktası vardı. Dünyanın ar damarı patlamıştı!
Bilesin ki, tarih, gerçekte dünyanın (...) doğal yapısında belirmiş durumlar demek olan insanların "toplumsal yaşamları" konusunda bilgi vermektir.
İnsanı kendine ve topluma yabancılaşmaktan alıkoyacak, içerisinde gömülü bulunduğu hâlden çıkartacak olan tarih bilincidir.
Gerçek şair ve yazar sokakta olmalı. Sokağın nabzını tutmalı. Sokaktaki insanı tanımalı. Sadece sokakla kalmamalı ama üst makamlarda da evlerde de bulunmalı. Büyük salonlarda yer almaları gerekir. Sadece müstesna toplantılara katılmak bir yazar, şair için son derece yanlış bir harekettir. Ben milletimle beraber yaşamaktan, onların birtakım zaaflarını görmekten, güzelliklerine şahit olmaktan üzüntü duyan ya da zevk alan bir kimseyim.
Adalet yaşama organı üyeleri tarafından ve kanunlarla kurulamaz. Adalet insanın vicdanının içerisindedir.
Cimri insanları hiç sevmem. Onların topluma faydası olmaz. Yaprağı olmayan ağaç gibiler.
İnsanlar yoksul çünkü kendi kendilerini soyuyorlar. Söz konusu olan modern yaşamı kavramanın güçlüğü değil, ama kendi kişiliklerinden bir takım öğeler çalıyorlar.