Kalıtım bilimi konusundaki çalışmalarım su götürmez bir şekilde gösterdi ki Darwin canlıların uzun bir zaman alarak doğal seçilimle nasıl meydana geldiğine, ortak bir atadan nasıl türediğine ilişkin söylediklerinde haklıydı. Darwin'in moleküler biyoloji bilmediği düşünülünce onun ne kadar ileri görüşlü olduğu ortaya çıkıyor. Şimdi DNA'nın dijital koduna ulaştık ki bu evrimin en sağlam kanıtı.
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Darwin, evrim tezini ünlü müslüman filozof İbn Miskeveyh’ten çaldı. Evrim teorisi Batı’nın değil, Müslümanlarındır.
Kutsal kitabın masalımsı açıklaması geçerli olamazdı. Bilimsel görünen diğer açıklamaları da yeterli bulamıyorduk. Charles Darwin kuramı her yönüyle bilimsel yeterlikteydi.
Biz türlerin oluşumuna ilişkin, doğruluğu olgusal olarak yoklanabilir bir açıklama arayışı içindeydik. Aradığımızı Türlerin Kökeni'nde bulduk.
Var olma mücadelesi ve doğal seleksiyon her yerde bahsi geçen kelimeler ve günlük olarak kullanılan kavramlar haline gelmiştir.
Bu kitapta yer alan anlatı, Chomsky'nin derinden etkisinde olacak. Ancak anlatı kesinlikle ona ait olmayacak, onun söylediklerini aktarmayacağım. Chomsky, Darwinci doğal seçiciliğin dil organının kökenini açıklayıp açıklayamayacağıyla ilgili şüpheciliğiyle pek çok okuyucunun aklını karıştırdı. Ben, tıpkı göz gibi, önemli işlevleri yerine getirmek için tasarlanan dil organının evrimsel uyum sonucunda ortaya çıktığını düşünüyorum. Chomsky'nin dilin özelliklerinin doğasıyla ilgili varsayımları sıklıkla anlaşılması güç formüllerle ifade edilen kelime ve cümlelerin teknik çözümlemelerine dayanır. Onunla aynı nesilden konuşmacıların tartışmaları üstünkörüdür ve aşırı idealleştirilmiştir. Onun varsayımlarının çoğunu kabul etmeme rağmen, sadece zihinle ilgili sonucu pekçok kanıtlarıyla birlikte ikna edicidir, diye düşünüyorum.
Marks, Darwin’in evrim teorisinden etkilenerek felsefi bir natüralizm geliştirdiyse bile insanın benzersizliğini abartarak hayvanları içgüdülerine göre yaşayan ve düşünceleri olmayan kaba canlılar olarak basitleştirdi.
Eğer bana boş bir kâğıt ve boş bir banka çeki verseydiniz, size Ambulocetus'un olduğundan daha iyi bir ara basamak çizemezdim. Söz ebeliğiyle beyazı siyah, siyahı beyaz yapan o dogmatizm köleleri Ambulocetus'un, teori içerisinde olabilmesi 'imkansız' olarak göstermeye çalıştıkları, o aradıkları ara tür olduğuna asla ikna olmayacaklar.
Bu yüzyıl Darwin'in yüzyılı olarak anılacak. O, bu gezegene gelmiş en büyük insanlardan birisidir. Hayat olgusuna din öğretmenlerinden çok daha fazla açıklık getirdi. Evrim öğretisi, en uyumlu olanın hayatta kalma öğretisi, türlerin kökeni öğretisi düşünen bütün zihinlerden ortodoks Hristiyanlıktan kalan son artıkları da temizledi. Kutsal Kitap'ın, korkunun önderliğinde cahillikle yazılan bir kitap olduğunu belirtmekle kalmadı, bunu ispatladı da.
Doğa ne naziktir, ne de kaba. Ne acıya karşıdır, ne de acıdan yanadır. Doğa, DNA'nın varkalımını etkilemedikçe, acıya hiçbir şekilde önem vermez. Örneğin, öldürücü bir ısırığa maruz kalmadan önce ceylanları uyuşturan bir gen düşünmek kolaydır. Doğal seçim böyle bir geni tercih eder miydi? Ceylanı uyuşturma eylemi genin sonraki kuşaklara aktarılma şansını artırmadıkça, hayır.
Çoğu türde, anne, yavrularının kimliğinden babadan daha fazla emin olabilir. Elle tutulabilir kanıt olan yumurtayı yumurtlayan ya da çocuğu karnında taşıyan annedir. Kendi genlerinin taşıyıcılarını kesinlikle bilebilme şansı vardır. Zavallı baba! Kandırılmaya çok daha açık. Bu nedenle de, çocukların yetiştirilmesinde babaların annelerden daha az çaba harcaması beklenen bir şey olmalıdır.
Kutsal kitabın sunduğu gerçek, bir aksiyomdur; bir muhakeme sürecinin son ürünü değildir. Tutuculara göre kitap gerçeği anlatır ve bilimsel kanıtlarla kitaptaki doğruların çeliştiği durumlarda çöpe atılması gereken kitap değil, kanıttır. Bunların aksine, bir bilim insanı olarak ben doğruların (mesela evrim) kutsal kitaplarda değil, incelediğim bilimsel kanıtlarda olduğunun bilincindeyim. Bu ikisi arasında gerçekten önemli farklar vardır.
Dünya bir biçimde ya da başka herhangi bir biçimde ortaya çıkmış bulunuyor. Nasıl oluştuğu büyük bir soru ve Darwin’in teorisi, yaşamın ortaya çıkışını açıklamaya çalışan diğer tüm teoriler gibi sadece varsayım. Bilgimizin şu anki durumu içinde mümkün olan en iyi varsayımı yapmadığına inanıyorum.
Dünyanın işlenmesinde son ulaşıldığında DNA da protein işleme makinesi için yer kalmadığından bir problem ortaya çıkar Bu problem olarak dinle uçta tekrarlanan bir grup nükleotidin var ile çözümlenir Eğer özel bir enzim uzunluklarını yenilemezse bunlar her bölünmede kıskanırlar daha fazla bölünme sonucu terlemeler daha çok kısalır ve eğer yok olurlarsa daha fazla DNA eşlemesi yapılamaz Bu da yaşlanmaya sebep olur.
DNA hasarı varsa, DNA sentezi başlamaz. bu kontrol, p53 olarak bilinen çok önemli bir protein içerir; bu protein, hasar düzelene kadar DNA sentezini geciktirir ya döngüyü ertele ya da hücrenin kansorejen olmasındansa intihar etmesine ve ölmesine neden olur.
İmprinting, Bir genin işlevini engellemenin bir yoludur ve DNA'nın özel bölgelerine genlerin kopyalanmasını durduran bir kimyasal bileşik olan Metil grubunun yerleşmesiyle yani metilasyon yoluyla gerçekleşir.
Evrim açısından yaşlanmanın önlenmesi Sadece hayvanlar üreyene ve çocuklarını yetiştirene kadar gereklidir. Bu nedenle doğa bunlar gerçekleşene kadar yaşlanmayı geciktirmek için onlarca önlemler sağlar.
Çilek bitkisi doğal seçilim yoluyla evrimleşti. Ham çilekler ne kadar yeşil ve ekşiyse o kadar az sayıda kuş, tohumları hazır olmayan meyveleri yiyerek tohumları ziyan etti; çilekler ne kadar kırmızı ve tatlıysa o kadar çok sayıda kuş onların olgun tohumlarını çevreye saçtı.