Benzer Sözler

Amerika'nın bir toplum olarak hataları var, bizimkiler gibi. Ama köleliğin yenilgisinden doğan Amerika Birliği'ni düşünüyorum. Anayasasını düşünüyorum, her vatandaşa tanınan devredilemez haklarıyla hala dünya için bir model. Yoksulluk içinde doğmuş, silahlı kuvvetlerinin başına geçmiş ve şimdi Dışişleri Bakanı Colin Powell olan siyahi bir adamı düşünüyorum ve açıkçası burada böyle bir şey olup olmayacağını merak ediyorum. Özgürlük Anıtı'nı ve kaç mültecinin, göçmenin ve yoksulun onun ışığından geçtiğini ve onlar için, çocukları için olmasa bile yeni bir dünyanın gerçekten onların olabileceğini hissettiğini düşünüyorum. Başarılı olan, aksanları, sınıfları, başlangıçları hakkında soru sorulmayan, ancak yaptıklarına ve elde ettikleri başarıya hayranlık duyan insanların olduğu bir ülke düşünüyorum. Tanıştığım New Yorkluları düşünüyorum, hala şokta ama kararlı; itfaiyeciler ve polis, yoldaşlarının yasını tutuyor ama yine de başları dik. Tüm bunları düşünüyorum ve düşünüyorum: evet, Amerika'nın hataları var ama özgür bir ülke, bir demokrasi, bizim müttefikimiz ve 11 Eylül'e verilen tepkilerin bir kısmı, onu hissedenleri utandıran bir Amerika nefretini ele veriyor.

Ülkeye silah girmeye devam ederse durum daha da kötüleşecek. Suriyelilerle savaşanlar Suriyeliler değil -savaşa karışanlar Suriyeli olmayanlar. Ülkemize silah getirmek yerine barış getirin. Silahlar bir kanser gibidir- bizi yok etmekle tehdit eden yabancı bir vücut. Başkan Obama'ya şunu söylemek isterim, her zaman barıştan bahsediyorsunuz... lütfen bizi rahat bırakın ve bu barış fikirlerini hayata geçirin. Sizin kendi demokrasi anlayışınız var ve bu çok güzel ama bu bizim demokrasi anlayışımız değil; bırakın biz kendi demokrasi anlayışımızı geliştirelim.

Biliyorsunuz bazıları Başkan Bush gibi demokrasiyi ihraç etmek için başka yöntemlerle çalıştılar. Bunun için de bombaları kullandılar. Irak'ı bombaladılar. Onun silahlı kuvvetleri vardı. Ama dünyadaki insanların bir de silahsız kuvvetleri var. O silahsız kuvvetler bizleriz. Bizim silahımız bomba değil, bu ödüller. Keşke biz, Bush'tan önce davransaydık. O Irak'a bombaları yollamadan önce biz Irak'a ödüller yollasaydık. Ben onun için size şunu hatırlatmak istiyorum. Biz çok güçlüyüz gücümüzün kıymetini bilelim.

Akan kan durmayacak; gerçek demokrasi yerleşmeyecek, sosyal barış gerçekleşemeyecek, bilimsel üretim hiçbir zaman olmayacaktır. Tek karlı çıkan kesim, kısa vadelerle de olsa, din simsarları ve dini politikaya bulaştıranlar olacaktır. İslam dünyası bu durumdadır…

Eksik kalmış adalet bu ülkeye barış ve demokrasi getirmeyecek. 100 civarında gazeteci hala içeride ve ifade özgürlüğü meselesi bu ülkede sadece gazetecilerin sorunu değil. Şu anda 600 civarında üniversite öğrencisi ile KCK davasından 6 bin kişi tutuklu. Bunların hepsi düşünce ve ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi gereken tutuklular. Bunun mücadelesine biz devam edeceğiz. Ve burada adalet ne zaman sağlanacak diyeceksiniz. Bu komployu yürüten polisler, savcı ve hâkimler bu cezaevine girecek, buna ben ant içiyorum. Onlar buraya girdiğinde bu ülkeye adalet gelecek. (...) Burada cemaatçi olan herkesi suçlamıyorum ama cemaatçi olup da bir çete faaliyeti gibi çalışan emniyetteki ve yargının içerisindeki, bürokratik örgütlenme içerisindeki adamlar bunun asli sorumluları. Siyaseten sorumlusu da bunlara cevaz verdiği, sesini çıkarmadığı için AK Parti hükûmetidir. Bunlara cevaz verdiği için, sesini çıkarmadığı için. Ama herkes şunu bilsin, bunca baskı ve zulümden o iktidarın korktuğu ama bizim de özlemini duyduğumuz ve mücadelesini sürdürmeye devam edeceğimiz bir hayat çıkacak.

Demokrasi nedir? Yürütmeyle ilgilidir. Yürütmeyi ve yasamayı hızlandırıyorsan, diktattörlük, yavaş işletiyorsan demokrasidir. Fastfood gibi yasa çıkararak demokrasi olmaz. Karakollardaki yangın talimatnamesini değiştirmek yasa çıkartmaktan daha zordur. Son derece edilgen, hedonist, geleceği hiçbir biçimde düşünemeyen, sadece gününü yaşayan ve hiçbir özgürlük kavramı olmayan bir toplum yarattık.

Demokrasi, yürütmenin yavaşlaması demektir. Ne kadar yavaşlatma; bunun bir ölçüsü olduğunu sanmıyorum, sadece tanımını formüle edebiliriz, yürütmenin hızlanmak istediği aşamada hızını kesmek ve kesebilmek demokrasidir. Tersinden de formüle edebiliriz, 'demokratik' olmadığı kabul edilen bir düzenden 'demokratik' tabir edilen bir düzene geçmeye karar verildiği an, yürütmenin de yavaşlayacağına karar verilmiş olmaktadır.

Liste
Yükleniyor…