İnsanların, sınırsız üreme, sınırsız tüketim ve kullanımdan kaçınmayı öğrenmeleri gerekiyor. İnsanları, gönüllü yoksulluk için eğitmek ya da yönlendirme yoluyla onlara özdenetim kazandırmak olanaksızdır.
- Henüz kategori yok.
-
Fransa Ligue 1'de Marsilya - Brest Maçı: Kritik Randev…08.11.2025
-
Mevsimlik Lezzetlerle Sonbahar Sofralarına Özel Risott…08.11.2025
-
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Hedefi ve Mali Zaferle…08.11.2025
-
Sevilla'dan Tarihi Zafer: 14 Yıllık Hasret Guadalquivi…08.11.2025
-
Suudi Arabistan Pro Lig: Al Fayha - Al Akhdoud Karşıla…08.11.2025
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Sokaktaki yaşam her yerde aynıydı. Gittiğim bütün dünyalarda gösteriş, kibir ve alışveriş çılgınlığı vardı.
Kültürel bir çöl yaratılmışsa, orada her şey satılabilir. Çünkü çölde her şey mucize etkisi yapar.
Alçakgönüllülükle bağırmayacaksan, gülerek, sevgiyle bağırmayacaksan hiç bağırma özgürlük diye. Bildiğimiz dünya tükendiğinde, çiftçiler, zanaatkârlar öldüğünde, üretim ve tüketim artık durdurulamaz bir hal aldığında tarihimiz sona erecektir. Gökyüzünün yolları barışın, kardeşliğin yolları olmalı. Devrimde bir tek savaşa yer var. O da dünyanın o eski kanlı yollarını tarihe gömmek için ruhumuzda vereceğimiz savaş.
İnsanlar kusurlu ve sınırlıdır. “Herkes olağanüstü olamaz, toplumda kazananlar ve kaybedenler vardır, olup bitenlerin topu sizin suçunuz değildir ve hayat hakkaniyetli de değildir. r.
İnsanlar bir zamanlar kendi hazlarını yaratabileceğine inanıyordu; şimdi onların bedelini ödemesi gerektiğine inanıyor. Sanki çiçekler artık tarlada ve bahçede değil de; sadece çiçekçi dükkanlarında yetişiyormuş gibi.
Yoğun endüstrileşmiş bir toplumda insanlar herhangi bir şeyi yapmaya değil de almaya koşullanmışlardır. Kendi yaratacaklarına değil satın alabileceklerine değer vermek üzere eğitilmişlerdir.
Mevcut dünya ikiye ayrılmıştır : yeterince sahip olmayanlar ve çok fazla olanlar; arabaları sokaktan sürenler ve araba sürenler. Yoksullar sinirli ve zenginler daima tatminsiz.
Üniversitelerin tek başına toplumu değiştirmeye veya onu esenliğe ulaştırmaya gücü yetmez. Liderliği sınırlanmalıdır. Üniversiteler yeni bilgiler üretirler, mesleki beceriler ve temel bilgiler öğretirler. Ama tek başlarına ırkçılığın, yoksulluğun ya da uyuşturucu alışkanlığının üstesinden gelemezler. Açgözlü bir toplumda üniversiteler baştan çıkmaya karşı bağışıklı değildirler. Mutsuzlar denizinde bir cennet adası olamazlar.
Nihayetinde bu dünyada, yüksek ve sağlam çitler inşa edebilen insanlar ayakta kalır. Bunu reddetmeye kalkarsan, kendini çorak arazilere sürgün edilmiş bulursun.
Medeniyet duvarla başlar. Duvar örmek çeşitli amaçlar taşır. Bu amaçların ilki ayırmaktır: İnsanları, hayvanları, bitkileri ve şeyleri. Daha sonraki amaçlar içeride ya da dışarıda bırakmaktır: İnsanları, hayvanları, bitkileri ve şeyleri. Duvarlar örülür ve iki cephelerinde hayatlar gelişir. Duvarsız bir dünya günümüz insanı için cehennemdir. Medeni insanın ruhsal dengesini sonsuza dek kaybetmesine elektrik, kanalizasyon ya da iletişim sistemlerinin çökmesi değil, duvarların yıkılması neden olacaktır. Bu yüzden duvar ustalığı kapitalist anlamda ilk gerçek meslektir. Var olan en kalabalık, yarı gizli, güç dayanışması eksenli örgütün bu meslekten esinlenerek kendini vaftiz etmiş olması bir tesadüf değildir. Çünkü duvar, sıradan insanın tek garantisidir. Savunulması gereken ilk siperdir. Dünya üzerindeki mevcut düzenin devamı duvarların ayakta kalmasına bağlıdır.
Tüm uygarlığımız, karşılıklı kar sağlayan bir alış veriş düşüncesi, satın alma açlığı üzerinde yükseliyor.
Tüketim ideoloğunun dileği bütün dünyayı yutmak; tüketici biberon için çığlıklar atan ebedi süt çocuğu.