Benzer Sözler

Şu anda, düşünen her insanı merakta bırakan büyük sorunlar ele alınıyor; insan ırklarının birliği ya da çokluğu; insanın 1.000 yıl ya da 1.000 yüzyıl önce yaratılması; türlerin sabitliği ya da bir türün yavaş ve aşamalı olarak diğerine dönüşmesi; maddenin sonsuzluğu; gereksiz bir Tanrı fikri: insanlığın bugünlerde tartıştığı sorulardan bazıları bunlar

Kuş olsaydık, Uçma yeteneğini ahlaki açıdan değerli olarak ilan ederdik. Balık olsaydık, sualtı yaşama yeteneğini ahlaki açıdan değerli olarak ilan ederdik. Fakat açıkça kendi kendine ilgilenen bildirilerimizin yanı sıra, insan zekası hakkında ahlaki açıdan değerli bir şey yoktur.

Foucault, bilimi, bilimin çeşitli kaynaklarından yalnızca birisine, arkeolojiye indirgemeye özeniyor. Kuşkusuz, bilimin kuru’luğu karşısında, zorunluluğu ürkütücü bulunduğunda, bilimsel serüvenin bir aşaması olarak son derece çekici olan arkeoloji veya arşiv araştırması, bir kaçamak ve bir sığınak oluyor. Bir süreç içinde saygın ve gerekli bir yer, sürecin kendisi yapılmak istenince, geri ve kaçkın bir konuma uzanıyor. Foucault bunu yapıyor.

Eğer bana bir büyükbaba olarak zavallı bir maymunu mu, yoksa doğanın büyük bir güç ve yetenekle donattığı ama bu gücü ve yeteneğini, yalnızca birtakım eğlenceli sözleri ağırbaşlı bilimsel bir tartışma gibi sunmak amacıyla kullanan bir insanı mı yeğlersin? diye soracak olsalar, hiç duraksamadan tercihimin maymundan yana olduğunu söylerdim...

İnsanın kendisinin ne olduğunu, onun başka varlık alanlarıyla olan bağlarını; insanla birlikte varlık dünyasına katılan anlam boyutlarıyla yeni varlık sferlerinin ne olduğunu ve bunlarla insan arasındaki ilişki vb. gibi problemlerle insanın kosmostaki yeri problemini incelemeye, anlamaya yine hiçbir bilim girişmemektedir. Doğal varlık ve tarihsel varlık alanında olduğu gibi, burada da bu problemleri incelemek felsefenin bir işidir. Biz bu problemleri inceleyen felsefe dalına “insan felsefesi”, “felsefi antropoloji”, ya da aynı anlama gelmek koşuluyla “insan ontolojisi” adını veriyoruz.

Marks’ın çevreci bir bilince sahip olup olmadığına dair bir sürü renkli tartışma devam ededursun, O'nun türcü olduğu ve sosyal teori ve politikaları sakatlayan demode antroposentrik/İnsan merkezli paradigmaya sahip birisi olduğu kesindir. Sol türcülüğünün manzarası –çoğunlukla ilerici dergilerde, gazetelerde ve online sitelerdeki makalelerin azlığından bellidir, bu da hayvan hakları, hayvan sömürüsü meselelerini düşünmeyi reddetme şeklindeki bir kabalıktan kaynaklanıyor.

Liste
Yükleniyor…