İnsan ölümsüz olsaydı, güvendiği her şeyin güvenine ihanet etmesi gereken günü görecek ve eninde sonunda umutsuz sefalete geleceğinden emin olabilirdi. Sonunda her iyi servet, her hanedan gibi her medeniyetin yaptığı gibi yıkılırdı. Bunun yerine ölüm var.
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
İnsanlık dokularını gözden geçirmek bize, işler ne kadar zorlaşırsa, kendine güvenme gereksiniminin o kadar yayılmasını öğretir. İnsan toplumunun ilerlemesini yönlendiren, birbiri ardına gelen problemler olduğu için, problemlerden korkmamak gerekir. Tarihin çarkını hiçbir zorluk durduramazdı. Pek çok zorlukla karşı karşıya kaldığımızda, güvenimizi kaybetmemeli, korkmamalı veya yılmamalıyız. Bunun yerine, güveni sağlamlaştırmalı ve her şeye rağmen ilerlemeliyiz.
Ancak ölüme kendi üyeleri kadar kayıtsız kalan bir insanlık, kendisi de ölmüş olan bir insanlık, ünümü sayısız insana idari yöntemlerle uygulayabilir.
Herkes ölümsüzdür aslında; bir gün öleceğini bilebilir ama öldüğünü hiçbir zaman bilmeyecektir.
Kaç tabut gömülecek yeraltına ve kaç kişi gidecek habersiz uzaklara? Kaç yalan yıkacak güvenleri? Kaç satır yazılacak kader kitabına ve kaç dua edeceksin tanrına, kaç damla gözyaşı dökeceksin?
Dünyada bütün şehirler ölüme mahkumdur, fakat İstanbul, insanlar var oldukça yaşayacaktır.
Can yakıp da kalp kırma ey insanoğlu. Senin de gül benzin solacak bir gün. Her canlının kalbi Allah'a bağlı. Herkes ettiğini bulacak bir gün.
Yarın seni mezara taşıyacaklar; ve çok yakında kardeşlerin, diğer halklar, ardından gelecek. İşte o zaman insan alemi gömülmüş olacaktır.
Zenginlik bayağı bir amaçtı; ama hastalıkları insan bedeninden uzaklaştırabilmenin ve insanı acımasız bir ölüm dışında her şeye karşı dayanıklı kılabilmenin şanı kim bilir ne büyük olurdu..
Herkes, ölmek zorunda olmamız ne fena, deyip duruyor. Yaşamak zorunda kalmış insanların ağzından çıktığı düşünülürse, ne tuhaf bir şikayet.
Uçakta senin yanındayken, tehlikeden korkmuyorum artık. İnsan tek başına ölür ancak.
Savaşa alışamıyorum; beynim temelinde anlamsız olan bir şeyi anlamayı ve açıklamayı reddediyor. Milyonlarca insan bir yerde toplanıyor ve hareketlerine düzen ve düzen vererek birbirini öldürüyor ve bu herkesi eşit derecede incitiyor ve hepsi mutsuz - delilik değilse nedir?
Lanet olsun! Beş bin yıl boyunca kaç kişi işkence gördü, kaçtı, açlık çekti, çocuklarını kaybetti, öldü, idam edildi, savaşta öldü, ateşlerde yakıldı; hepsi için acı çekecek olsak. Ne farkı var? Hiçbir farkı yok!
İnsanların kandırılabileceğini, zorlanabileceğini düşünenler, kusurlu ve yetersiz bir insanlığa sahiptirler - reklamcılıkta da iyi olamazlar.
Yirmili yaşlarınızda ölümsüz olduğunuzu düşünüyorsunuz. Otuzlu yaşlarınızda ölümsüz olmayı umarsınız. Kırklı yaşlarınızda, çok fazla acı vermemesi için dua edersiniz ve benim yaşıma geldiğinizde bunun çok yakında olabileceğine ikna olursunuz.