İnsan doğaya boyun eğmeye ya da ona karşı çıkmaya yatkın olsun, onun dilini doğru bir şekilde anlamadan yapamaz.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
İnsan her şeyi anlayabilir... Meltemin nasıl estiğini de, güneşte olup bitenleri de...Gel gelelim, kendisinden başka bir insanın burnunu neden başka türlü sildiğini bir türlü anlayamaz.
Bilim, insanın doğa ile girdiği ilişkisinden elde ettiği bilgidir. bu bilgi sadece insanı doğa ile olan ilişkisinde yönlendirir.
Ceviz beyne, süt bebeğe, dişi erkeğe iyi gelir, insan ancak kendine benzer şeylerle iyidir, diğerleri zehirdir.
Matematik bilmeyenlerin güzellik hakkında, doğaya ait en derin güzellik hakkında gerçek bir duyguyu yaşaması pek zor.
İnsanı anlamanın yolu tıp biliminden geçer; insan vücudundaki doğa güçlerini öğrenen bir doktor, bunları makrokosmosta yani doğada yeniden bulacaktır; bu şekilde doğayı insana yararlı ve zararlı öğeleriyle tanımış olacaktır.
Bilim, doğanın nihai gizemini çözemez çünkü biz, çözmeye çalıştığımız gizemin bir parçasıyız.
İnsan, paranoyakça bir hırsla doğayı kendine ait kılmaya çalışmaktan vazgeçtiği anda doğanın dilinin çözülmeye başladığını görebilecekti.
İnsan tabiattan uzaklaştıkça vicdanı katılaşır. Bize hükmeden yasaların görüntüsü olan doğa, sonunda daima galip çıkar.
Doğanın tüm güçleri kendi yollarına gider; insan onlardan yararlanır ya da elinden gelenin en iyisini yapar.
Bazı insanlar, doğayı bilmenin bir şekilde onun güzelliğini ve heyecanını yitirdiğini düşünerek bu hedeften sapmaktadırlar. Bu, tabii ki, korkaklıktır.
İnsan uygar ya da vahşi olsun, doğanın çocuğudur; doğanın efendisi değil.
Sanki doğa insanın ne şekilde evrileceğine dair deneyler yapıyordu da insan benzeri canlılar Afrika'nın farklı bölgelerinde birbirine paralel bir şekilde ortaya çıkıyordu. Bunlardan sadece biri insanı ortaya çıkaracak şekilde hayatta kaldı.
Din ve bilimin birbirinden ayrı tutulmasını pek anlayamıyorum. Ama şundan eminim ki bu iki ekolün birbirine bu kadar acımasızca saldırması için hiçbir sebep yok.
Tehlikeli bir dönemde yaşıyoruz, insan kendine hükmetmeyi öğrenmeden doğaya hükmetmeyi öğrendi.
Ortaçağ'da insan, doğayı etkileyemediği ve kontrol edemediği için kendine güvenden yoksundu. Bitkisel bir yaratıktı. Tekelsi düzende ise insan, toplumu etkileyemediği ve kontrol edemediği için kendisine güven duyamıyor. İnsanı insan yapan nehrin akışını değiştirmektir; bunun için çaba ve ortak çaba gerekiyor. Ortak çaba başarıya ulaştığı ölçüde insan yükseliyor.
Coşkuyu tekrar bilime ve politikaya sokmak gerekiyor. Coşkunun ve duyarlılığın, teorik politika ve bilimin, vazgeçilmez bir öğesi olması gerektiğini söylüyorum. Çünkü coşku ve duyarlılık insan olmanın vazgeçilmez öğeleri arasında yer alıyor. Kaldı ki, coşku olmayınca aklı ne edeyim? İran şairleri böyle söylüyorlar; katılıyorum.
Hedefim hayatımın mümkün olduğunca çoğunu doğa içinde geçirmek. Yani onun dışında büyük bir hedefim, hırsım yok. Ne kadar çok günümü, doğa içerisinde farklı ekosistemlerde geçirirsem o kadar iyi. En büyük hedefim de görebildiğim kadar farklı canlı türü görmek. Özellikle de kuşlar. Zaten dünyadaki kuş türlerinin yaklaşık dörtte üçünü doğada kendi ortamlarında gördüm, bu 7 bin 700 türden fazla kuş türü oluyor. Yani en büyük hedefim, yeni kuş türleri görmek, görüntülemek, gitmediğim farklı yerlere gitmek. Bir yandan da bilimsel olarak makalelere çevirip, bunları da halkla paylaşmak. Doğanın mümkün olduğu kadar farklı yerlerini ve canlıların korunmasını sağlamak. Ucu açık hedeflerim var. Her zaman yeni bir tür, korumayı isteyeceğim bir yer olacaktır.
Ve benim insana bakışım şu, insan denen varlık, tepesine çıkamayacağım kadar yüksek, dibine inemeyeceğin kadar alçaktır. Çünkü insan çok karmaşık bir yapı; kültürüyle, edimiyle, işiyle, emeğiyle, kendini bezemesiyle, süslemesiyle, güzelliğiyle... Önemli olan tepesine çıkıp taç olmak ya da ayağının dibinde toprak olmak değil onunla lisân-ı hâl ile bir yerde buluşabilmek.