İlk hatıraları televizyonda birtakım üniformalılar görmek olan, 80’lerin sonuna doğru ilkokula başlamış, herkes gibi o ‘milli’li müfredattan geçmiş bir insanım. Beden eğitimi denilen sözde en eğlenceli derste neden sağ-sol uygun adım yürütüldüğümüzü, ‘kıta dur’lu bayramları insan sonradan başka türlü değerlendiriyor. Mesela Milli Güvenlik dersinde tek sorunun rütbeleri ezberlemenin zorluğu olmadığını... Militarizmin gücü ilgimi çekiyor. Sadece vatandaş olmaktan doğan bir akite dayanarak sana belki hayatta asla yapmayı tercih etmeyeceğin şeyler yaptırabiliyor devlet. Sen olmaktan çıkarabiliyor. Zamanını, senin hayatını almayı kendinde hak görebiliyor. Bu zorunlu askerlikle ilgili olan kısmı, bir de bir dizi hak ihlalinin azının dışarı sızabildiği profesyonel askerlerin dünyası var. Bu muazzam güç karşısında vicdani reddi çok devrimci bir hareket olarak görüyorum. Kendi hayatında, kendi hayatınla yapıyorsun devrimi.

Benzer Sözler

Amerikan Devleti'nin bize emrettiği ve öğrettiği gibi hissetmiyorum. Bakın söylüyorum. Benim aklım öyle çalışmıyor. Bir moron gibi yaptığım bir şey var adı: Düşünmek. Kendi görüşlerimi de oluşturmayı sevdiğim için pek iyi bir Amerikalı değilim. Bana söylendiği anda yere yuvarlanmıyorum. Ne yazık ki çoğu Amerikalı emir verildiği anda yere yuvarlanır. Ben böyle değilim. Hayatımda uyduğum kesin kurallarım var. Birinci kuralım: Devletin bana söylediği hiçbir şeye inanmamak. Hiçbir şeye.

Liste
Yükleniyor…