İleri görüşlü olmak üç şeyledir: Kendisinden üstekilere hizmet etmek, babaya itaatta bulunmak ve efendisine karşı tevazu göstermek.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bu şerefli hizmet büyük biraderim Gazi Giray Han’ın hakkıdır. Ben onun bir hizmetkarıyım
Büyük evliyâullâhın meclisinde onlar konuşurlarken başkalarının konuşması -velev cihan pâdişâhı da olsa- uygun düşmez. Biz sultan isek de, böyle mâneviyat sultanlarının himmetlerine her zaman muhtâcız. Şâyet huzûrunda konuşmam gerekseydi, bunu belli ederler ve söz etmemi te’mîn ederlerdi.
Ulemânın atının ayağından sıçrayıp bizi boyayan çamur, bizim için şereftir. Mübârektir. Bu çamurlu kaftanı, ben ölünce sandukamın üzerine kapatın!
Benim için, o mübarek makamların hizmetçisi olmaktan daha büyük şeref olamaz. Bana Hadimül-haremeyn (Mekke ve Medine'nin Hizmetçisi) diyin.
Biz nereden geldiğimizi biliyoruz. Bu memleketin sevdalısı olduğumuzu unutmuyoruz. Biz milletimizin sesine sağır değiliz. Biz ülkemizin insanlarına fildişi kulelerden ve sırça köşklerden bakanlardan değiliz. Biz dizlerimizi kırıp, bu milletin sofrasına oturmayı da tarhanaya kaşık sallamasını da biliriz. Biz bu milletin sofrasına bereket katmak için, aşına aş katmak için geldik.
Hanımınız, sizin anne babanıza saygı göstermeli ama onlara hizmet etmesi gereken o değil, sizsiniz.
Nihayet hanımefendinin bir nedimesi değil miydi? Ve bu nedimeliğin icaplarına riayet etmekte o garip bir lezzet, acı ve hüzünlü bir lezzet duyar, hem de bu riayet edişler kinlerini alevleyen yeni bir kırbaç olurdu.
12 Eylül'den sonra bazıları geldi: "Efendim, 12 Eylül'ün seneidevriyesi olacak mı? Ona göre tedbir alalım." dediler. "Ne münasebet!" diye cevap verdim. Böyle bir şey yok. Biz kendimizi her gün hatırlatmak için değil, millete hizmet için bu işe atıldık.
Alimleri bulunan bir yere vardığında orada sadece sen varmış havasına bürünme. Halkı etrafına toplayıp çekip çevirmeye kalkışma. Onların hocalarına dil uzatma.
Hiç kimseyi küçük görme. Kendi vakarını tanıdığın gibi başkalarının vakar ve haysiyetini de tanı.
Kendisini olmazsa olmaz görenler hasta tiplerdir. Ölçü şudur: “Olsam da olur, olmasam da olur; olmasam herhalde daha iyi olur.”
Senin ordun var. Ordunda da askerlerin var. Kimi çavuş, kimi onbaşı, kimi yüzbaşı hatta paşa. Bunların hiçbirinde gözüm yok. Bana emir erim de, yeter, ister barışa yolla, ister savaşa.
Ben bağlama çalıyorum ama bağlamacıyım demem. O yüzden saydığım isimler beni hep sever.
Tarikatlarda hem ruhban sınıfı var, hem kabala'ya çok yakındır ve hem de itaat öğretimi ve itaat disiplini çok daha ciddidirler; tarikat mensupları, normal bir dindardan daha az akıllı ve çok daha tabidirler.
Niçin beni ‘Ya Rab, ya Rab’ diye çağırıyorsunuz da söylediklerimi yapmıyorsunuz? Bana gelen ve sözlerimi duyup uygulayan kişinin kime benzediğini size anlatayım. Böyle bir kişi, evini yaparken toprağı kazan, derinlere inip temeli kaya üzerine atan adama benzer. Sel sularıyla kabaran ırmak o eve saldırsa da, onu sarsamaz. Çünkü ev sağlam yapılmıştır. Ama sözlerimi duyup da uygulamayan kişi, evini temel koymaksızın toprağın üzerine kuran adama benzer. Kabaran ırmak saldırınca ev hemen çöker. Evin yıkılışı da korkunç olur.
Bilirsiniz ki, ulusların önderleri sayılanlar, onlara egemen kesilir, ileri gelenleri de onlara ağırlıklarını hissettirirler. Sizin aranızda böyle olmayacak. Aranızda büyük olmak isteyen, ötekilerin hizmetkârı olsun. Aranızda birinci olmak isteyen, hepinizin kulu olsun. Çünkü İnsanoğlu bile hizmet edilmeye değil, hizmet etmeye ve canını birçokları için fidye olarak vermeye geldi.
Size doğrusunu söyleyeyim, yolunuzdan dönüp küçük çocuklar gibi olmazsanız, Göklerin Egemenliği’ne asla giremezsiniz.