Hiç şüphe yok ki, her zaman vicdandan yoksun kimseler bulunur. Böyle kimseler aynı zamanda dini kendi karanlık siyasi görüşlerine alet ederler. Fakat şunu da unutmamalı ki, dini veyahut mezhebi kendileri için suistimal edenler yüzünden, din ve mezhepleri sorumlu tutmak mümkün değildir. Bu adi kimseler, kendi adi içgüdüleri için suistimal edecekleri başka müesseseler varsa, hiç çekinmeden onları da istismar ederler. Parlamentoda böyle boş kafalı bir kimse kalkıp kendi siyasi menfaati için, dini suistimal edecekse, bu hareketini haklı gösterecek fırsatı nimet sayar. Eğer böyle bir kimsenin ahlaksızlığından dolayı, din ve mezhep sorumlu tutulur ve bu müesseseye hücum edilirse, yalancı artık herkesi kendine şahit tutar. Kendi hareketinin ne kadar haklı olduğunu ve dinin kurtulması gerektiğinden dolayı kendisine müteşekkir kalınmasını ileri sürer. Sonunda işi yaygaraya boğan bir kimsenin kavgaya sebep teşkil ettiğini kimse fark etmez. Yahut hafızası zayıf olan kamuoyu bunları hatırlamaz. Böylece adi herif, hedefine ulaşmış olur.
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Meselenin kötü yanı, dinin, siyasi çıkarlar uğruna kullanılmasının meydana getireceği zararlardır. Dini, siyasi amaçlarına ve işlerine hizmet için değerli bir araç kabul edenlere karşı ne kadar şiddetli eleştiriler yapılsa yine de azdır. Bu tür utanmaz kimseler, kendi itikat ve imanlarını kalabalıklardaki zavallıların duyması için gırtlaklarını yırtarcasına bağırırlar. Esas amaçları bu uğurda ölmek değil, bunun sayesinde geçimlerini temin etmektir. Bu kimseler sadece siyasi bir fayda sağlamak için insanlarını bile satarlar. Birkaç milletvekilliği için can düşmanı olan Marksistlerle anlaşma da yapabilirler. Bir bakanlık koltuğu uğruna, şeytanla bile evlenebilirler. yeter ki utanma hissinden yoksun şeytan buna evet demiş olsun.
İnsanlar da, gözleri açılmamış enikler gibi, biri şuna, öteki öbürüne koşup durur. Dinler sürüyle, ama vicdan denilen şey bir tanedir. Sende de, ötekinde de var. O halde herkes kendi vicdanına inansın, o zaman hepimiz birleşmiş oluruz. Birlik, herkesin kendi başına olmasından doğacaktır.
Ne zaman din toplumu yönetmek için kullanıldıysa, din kralların ve diktatörlerin elinde halkı cezalandırmak için her zaman bir araç olarak kullanılmıştır… Diğer taraftan dinin devletten ayrılması ise dünyayı felaketlerden kurtarır ve dini onun takipçilerinin gönlünde korur.
Baskıyla din olmaz. Olduğunda dinsizliği bana zorla diretilen dine tercih ederim.
Dininden sana, bana ne ki Doktor Bey... O, Allah ile kendi arasında bir iş... Benim atı da dereye sokup abdest aldırayım, beline köteği vurup secdeye yatırayım, yemini, suyunu kesip mükemmel oruç tutturayım... İnsan olmadıktan sonra ibadet etmiş neye yarar ki?... Beş altı yıl evvel burada İlyas Efendi diye bir doktor vardı... Toprağı bol olsun, gâvur muydu, çıfıt mıydı ben de bilemem amma, nice müslümanlardan iyi idi. Başı darda kalana medet ederdi... Hâşâ sümme hâşâ, ben Cenab-ı Hakkın yerinde olsam bu İlyas Efendinin kabrine her gece nur indirirdim.
Vahiyle irfanı, akılla vicdanı, tecrübeyle bilimi harmanlayarak hem ülkemizin hem de dünyamızın ortak mirasına katkılarınıza destek vereceğiz.
İktidar dünyanın uzaktaki bir köşesinde kitleler öldürülürken sessiz kalır ama çevresindeki bir kişinin bile öldürülmesinin onu etkilediğini görürüz.
Dinler sürüyle, ama vicdan denilen şey bir tanedir. Sende de, ötekinde de var. O halde herkes kendi vicdanına inansın, o zaman hepimiz birleşmiş oluruz. Birlik, herkesin kendi başına olmasından doğacaktır.
*İktidar çok Müslüman,*Halk çok Müslüman,*Bürokratlar çok Müslüman.*Bu ülkenin çoğunluğu MÜSLÜMAN*ama vicdansızlık had safhada...!!!
-Gizemli tanrılara inanıyormuş gibi yapmak, çarşamba günü zalimliğe, pazar günü de affedilmeye izin verecekse, beni yok sayın.
Beni her zaman küfürle suçlamaya devam edersiniz, ama ben vicdansız bir suçtan mahkum edilemem.
Bilimde, bilim adamlarının sıkça 'Biliyor musunuz, bu iyi bir argüman; benim fikrim sanırım yanlış' dediğini duyarsınız. Ve sonra fikirlerini değiştirirler ve onlardan artık eski bakış açısını bir daha duymazsınız. Bunu gerçekten yaparlar. Olması gerektiği kadar sık yapmazlar, çünkü bilim adamları da insandır ve değişiklik çoğu kez zordur. Fakat bilimde her gün olur bu tür bir şey. Politikada veya dinde ise böyle bir şeyin en son ne zaman olduğunu hatırlamıyorum bile.
(...) Eğer ki bize bazı şeylerin doğru olduğunu iddia edenlere otorite sahiplerinden şüphe duymamızı sağlayan şüpheci sorular sorma becerisinde değilsek, bu durumda önümüze gelen ilk şarlatan politikacı veya dindara kanmaya açık oluruz.
Politika için yaratılmadım. Çünkü hasmın ölümünü istemekten ya da kabul etmekten acizim.
İyi bir iş yaptığımda kendimi iyi, Kötü bir iş yaptığımda kendimi kötü hissediyorum. İnandığım tek din bu!
Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz.