Hiç bir emperyalist ulus masum değidir.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Kolonilerinizin [sömürgelerinizin] korunması büyük bir çıkardır; ancak bu çıkar Anayasanıza göre görecelidir ve ulusun ve aynı zamanda kolonilerin yüksek çıkarı sizin özgürlüğünüzü korumanızdır ve bu özgürlüğün temellerini kendi ellerinizle baltalamamanızdır. Öyle değil mi? Onları özgürlüğünüzü kaybetmek pahasına elinizde tutuyorsanız, çürüyüp gitsin kolonileriniz. Evet, kolonilerinizi kaybetmekle, onlara mutluluğunuzu, onurunuzu, özgürlüğünüzü feda etmek arasında tercih söz konusuysa, tekrar ediyorum: çürüyüp gitsin kolonileriniz!
Geleneksel hayvanat bahçeleri, on dokuzuncu yüzyılın sömürgeci emperyalizminin ürünüdür.
Emperyalizmden nefret ediyorum. Sömürgeciliği tiksiniyorum. Ve onların hayattaki son acı mücadelesinin sonuçlarından korkuyorum.
Bu uzatmalı ve şiddetli tartışma, biyolojik belirlenimciliğin toplumsal ve politik iletisinin bir işlevi olarak ortaya çıkmıştır. Önceki denemelerde göstermeye çalıştığım gibi, biyolojik belirlenimcilik her zaman, var olan toplumsal düzenlemeleri biyolojik olarak kaçınılmaz göstererek savunmak için kullanılmıştır: yoksulluğun hep var olacağı söyleminden, on dokuzuncu yüzyıl emperyalizmine ve modern cinsiyet ayrımcılığına kadar. Olgusal destekten bu denli yoksun olan bu fikirlerin yüzyıllar boyu yerleşik iletişim araçlarından destek görmüş olması başka nasıl açıklanabilir? Bu kullanım büyük ölçüde, çeşitli nedenlerle ve çoğunlukla da iyi niyetle belirlenimci kuramlar öneren bilim adamlarının kişisel denetiminin dışındadır.
Bugün yeryüzünde iki sömürgeci "blok" vardır. Bunlardan biri kara renkli "kapitalist emperyalizm"; diğeri ise bütün fraksiyonu ile "kızıl emperyalizm". Birincisi "çok uluslu şirketlerin" paravanasında, "az gelişmiş veya gelişmekte olan halklara yardım etmek, özgürlük ve uygarlık götürmek" maskesi altında, ikincisi de "ezilen, sömürülen halklara bağımsızlık, özgürlük ve adalet götürmek" maskesi altında,"sınıfsal savaş" sloganı ile "iç savaşlar" çıkarmakta ve "dünya proleterlerinin dayanışması" adı altında işgalini gerçekleştirmektedir.
Ve sömürgeciliğin her şeye rağmen yıkılmaya mahkûm olduğunu gösteren milletlerden biri de benim milletimdir.
Tarih boyunca, hep başkalarının arkasına saklanarak varlığını sürdürmüş bir devleti önümüze atarak, kendi gizli emellerini gerçekleştirmeye çalışanların yaptıkları da en büyük adaletsizliktir. Biz artık bu gölge oyunundan bıktık. Kendine bile hayrı olmayan bir devleti, Türkiye gibi bölgesel ve küresel bir gücün önüne atıp, yem etmeye çalışmak artık komik kaçmaya başladı. Asırlardır Afrika'dan Güney Amerika'ya kadar sömürmedik yer, katletmedik toplum, zulmetmedik insan bırakmayanların devri sona eriyor.
Bir politikacının kafasında doğabilecek en ölçüsüz düşünce, bir halkın başka bir halka kendi yasalarını ve anayasasını benimsetmek için, elinde silahla onun ülkesine girmenin yeterli olacağına inanmaktır. Kimse silahlı misyonerleri sevmez ve doğanın ve sağduyunun vereceği ilk fikir, bu kişileri düşmanlar olarak geri püskürtmek olacaktır.
Biz, bu çatışmaların, başkaları tarafından vaktiyle bizim topraklarımızda kurulan bölgedeki devletlerin kendi politikaları olduğunu ve bunun bize etkilerini düşünüyoruz. Oysa bu devletleri kuran güçler onu yönetir ya da bu devletlerin yönetimi bir başka güce geçer.
Avrupalılar, medeniyetlerinin onlara sağladığı tüm silah ve icatlarla daha zayıf halkları soymak ve köleliştirmek işine giriştiler.
Yirmi yılı bulmayan bir süre içinde bütün Orta Afrika; Britanya, Fransa, Almanya, Belçika, Portekiz ve İtalya arasında paylaşılıp ilhak edildi.
İnsan hakları, dış politikamızın ruhudur, çünkü insan hakları, ulus olma duygumuzun ruhudur.
Emperyalizm vücudunu tüm dünyaya, Doğu Asya'daki kafaya, Orta Doğu'daki kalbe, atardamarların Afrika ve Latin Amerika'ya uzanmasına yol açtı. Nereye vurursanız olun, ona zarar verirsiniz ve Dünya Devrimi'ne hizmet edersiniz.
Küba, İspanyol sömürgeciliğinden kurtulan son ülke ve iğrenç emperyalist vesayetten ilk kurtulan ülke olmuştur.
Gerçek şudur ki saf ırk yoktur ve politikayı etnografik incelemelere dayandırmak, onu boş hayallere dayandırmak demektir.