Herkesin küçük küçük köşelerini dönerek, koca bir çıkmaza saplandığı umursamazlık düzeninin temelindeki kurnazlığın özü olan ahmaklık, takdir-i ilâhi değildir.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Kendi hareketlerinin sorumluluğunu yüklenmeyen insanlar çoğu kez neler olup bittiğini umursamazlar..
Şu andaki durumuyla dünyamız, biz insanların yarattığı bir dünyadır. Başka türlü de olabilir.
Gerçek sanatçı, Tanrı'nın lütuflarıyla doğan ve kadirşinas halkın alkışlarıyla beslenen nadide bir çiçektir. Gerçek sanatçı kendini topluma adayan kişidir. Sanatçı kendi hayatını yaşayamayan sorumlu insandır. Sanatçı her saniyesi ölçülü ve mesuliyet dolu bir varlıktır. Gerçek sanatçı nice uzun yılların yükünü omuzlarında taşıyan bir ağır işçidir. Sanatçı topluma mutluluk veren ıstırapları neşeye çeviren insandır. Sanatçı her kalpte dolaşan kandır. Bir toplumun kalitesi yetiştirdiği gerçek sanatçılarla ölçülmektedir. Ve de sanatçı çok sabırlı olmalıdır her nimetin bir külfeti vardır çünkü.
Bir kişiye yapılan haksızlığı her insan yüreğinde ve bilincinde duymalıdır bütün ağırlığınca.. Bu sorumluluk bilinci kurulmamışsa, her yeni haksızlık “ kader “ gibi benimsenir bütün toplumda. Oysa, ne yoksulluk, ne de haksızlık “ kader “ değildir. Yoksulluğun ve haksızlığın nedenleri vardır. Bunları birer birer saptayıp, toplum önünde haykırmak gerekir.
Unutmayalım ki cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Önemli olan, insanın böyle bir toplumda “mezar taşı” gibi susmamasıdır.
“Sevilmek her çocuğun hakkı. Daha güzel ve adaletli bir dünya için bizlere düşen görev onları bağrımıza basmak ve onlara sahip çıkmaktır.”
Benim hakkımda ne düşünürseniz düşünün hala sizin çocuğunuzum bana öylece sırtınızı dönemezsiniz.
Değişiklik yapmamız lazım, biz insanlar olarak değişiklik yapmayı düşünme zamanımız geldi. Hadi yemek yiyişimizi değiştirelim, yaşayış şeklimizi değiştirelim ve birbirimize davranış şeklimizi değiştirelim, eski yolun işe yaramadığını göreceksiniz. Hayatta kalmak için yapmamız gerekeni yapmak bize bağlı.
Unutmayınız ki asli görevimiz çocuklarımızı korumak ve kollamaktır. Bağnaz ve yobaz zihniyetlerin sömürülerine hizmet ettirmek değildir.
Akıl hastalarını toplumun sağlıklı en alt grubu taşır, çünkü ancak o toplumsal katmanda hastaların toplumsal yarar/maliyet oranı makul bir düzeye ulaşır.
Savaşın ve şiddetin sorumluluğunu etçil olduğu varsayılan atalarımıza atmak ne kadar tatmin edici; içinde bulundukları durum için yoksulları ve açları suçlamak ne kadar rahatlatıcıdır. Bunu yapmazsak, herkese insanca bir yaşamı sağlamakta utanılacak derecede başarısız olan ekonomik sistemimizi ya da hükümetimizi suçlamamız gerekecektir. Hükümeti denetiminde tutanlar ve bilimin varlığını sürdürmek için ihtiyaç duyduğu parayı sağlayanlar için çok uygun çözümler.
Ben hocayım. Ülkenin önünü açmak için yalnız okuldaki eğitim-öğretim ile hocalık bitmez. Toplum yararına da kullanmak mecburiyetindeyiz.
Bu ülke insanı kendi mutluluğu için bugüne kadar aslında hiçbir şey yapmamış. Yani, bu ülke ne kadar daha güzel ülke olabilir?
Doğrudur veya yanlıştır, taraftar olunur veya olunmaz, bir bilim adamı olarak kabul ettiğim metot, görüş ve düşüncelerimden dolayı kime karşı sorumluyum? Yaşadığım çağa ve topluma karşı.
İnsanlar perişan, yoksul ama karikatürümüz bunları yansıtmıyor; karikatürcülerimiz halkın sorunlarını çizmiyor, dünyadaki gelişmelere ilgisiz; karikatürcülerimiz değil bayrak açmak, mendil bile sallamıyor...