Her mezhep, çöktüğünde hoşgörü için haykırır.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Ben Müslüman olmakla bütün gayrimüslim dünyanın benim altımda olduğunu kabul ediyorum. Yani ben bir Müslüman'ım ve Müslüman olmayan herkes benden daha düşük bir insandır. Bütün diğer dinler olduğu gibi insan olarak da, yani Müslüman değilse sadece hoşgörülebilir.
Peygamberin sofrasına elinde bira ile birisi gelse ne yapardı? Hiç kimseyi kovduğu, git dediği görülmüş müdür? Peygamberin mescidine gelip köşesine işeyen, duvarına balgamını tüküren bile oldu. Hiç birini kovmadı, tartaklatmadı, hele gel konuşalım dedi.
İslamcı, laik, Atatürkçü, dindar, Solcu, Sağcı, sosyalist, Komünist, antikapitalist, Alevi, Sünni, Ateist, liberal vs. olmadan önce “demokrat“ olunması gerekiyor. Yani haddini bilen ve ötekine saygılı... Sonra ne olursanız olun.
Mezhep, dil , din , ırk, köken, cinsiyet üzerinden siyaset yapan ülkeler, “sefil“ oldu, “sefil“ olacak.
Sömürgeci; yerli halk arasında soy, din, dil, ekin, boy, mezhep… bölünmeleri bulur, derinleştirir ve kinler yaratır, eski kinlerin küllerini eşeler.
Bir toplum, hoşgörüsü kadar güçlü, sağlam, haklıdır. Zulmü kadar zalim, zayıftır. Irkçılık ise en korkunç hastalıktır.
En çok ölen, öldürülen dinler arasındaki savaşlardadır. Hıristiyan ve müslümanlar arasındaki savaşlardan fazlası müslüman-müslüman, hıristiyan-hıristiyan mezhepler arasında olmuştur.
Büyük tektanrıcı dinlerin kesinliği ve dışlayıcılığı farklılıklara hoşgörü göstermeyi zorlaştırıyor ve çatışmaların temelinde bu farklılıklar yatıyor.
Yahudi, Hristiyan veya Türk olsun fark etmez. Bütün ulusların ibadethaneleri insanların üzerine korku salmak, insanları köleleştirmek, gücü tekeline almak ve çıkar sağlamak amaçlı kurulmuş insan icadından başka bir şeye benzemiyor.
Hükûmetin yasal güçleri daima birilerine zarar verici niteliktedir. Oysa komşumun "yirmi tane Tanrı var", ya da "hiç Tanrı yok" demesinin bana bir zararı yok. Komşum benim ne cebimden para çalar, ne de bacağımı kırar.
Dini ihtilafların ilk kaynağından beri, tüm mezheplerin bağnazları tarafından, birkaç kelimeye sıkıştırıldığında Ben haklıyım ve sen haksızsın. Daha güçlü olduğum zaman sana zulmedeceğim; çünkü hataya zulmetmek benim görevim.
Ne zaman din toplumu yönetmek için kullanıldıysa, din kralların ve diktatörlerin elinde halkı cezalandırmak için her zaman bir araç olarak kullanılmıştır… Diğer taraftan dinin devletten ayrılması ise dünyayı felaketlerden kurtarır ve dini onun takipçilerinin gönlünde korur.
Ne zaman din toplumu yönetmek için kullanıldıysa, din kralların ve diktatörlerin elinde halkı cezalandırmak için her zaman bir araç olarak kullanılmıştır…
Karşı koymak, herhangi bir demokraside yasal ve temel bir haktır ve çağdaş politikacılar bu olguyu hoşgörü içinde kabullenmelidir. Uyum kurabilme duyusu ve olayların güldüren yönünü kavrama yeteneği bir zayıflık belirtisi değil bir güçlülük belirtisidir.
Dinler, kendilerini sevgi ve merhamet dini olarak tanımlasalar dahi, onlara inanmayan insanlara karşı sert ve acımasızdırlar.
Kimseyi yakmadan, boğazlamadan, incitmeden, öldürmeden; iyilikle, merhametle, sevgiyle, hoşgörüyle, yardımlaşma ile, yalnızca Allah'ın rızası ile hak edilebilecek bir Cennet hayal etmek çok mu zor?
Türkiye’de pek çok insanın kafası din ve ifade özgürlükleri konusunda karışıktır. Ama aynı zamanda bu konuları düşünmeye ve tartışmaya yönelik ciddi bir istek ve merak vardır. Cumhuriyet döneminde dindarlara yöneltilen hoyrat ve küçümseyici dil bu tartışma sürecini zorlaştırmıştır. İnsanlar din ve ifade özgürlüğü konularını konuşmaya istekli, ama aynı zamanda, anlaşılır nedenlerle, son derecede ürkek ve alıngandır.