Benzer Sözler

Bana gelince, ortaya esaslı bir eser koymadan sanatkârlık hülyasına kapılmam bile! Edebiyatımızın şiarı, "Çok laf, az eser!"dir. Ben şimdilik bu şiarı bozmaya çalışıyorum. Ağustos böceği gibi öterek yan gelmekten ise karınca gibi çalışmak daha iyi değil mi? Şimdiye kadar öttüğümüz elverdi. Biraz da iş yapalım ki çorak edebiyatımız şenlensin. Değil mi?

Bir hikaye düşünüyorsanız, o hikayeyle ilgili ipuçları başka filmlerin, romanların içinde gizlidir. Sizin onu yakalamanızı bekliyor. Onun için yazar arkadaşlara önerim bir dizi, film izlerken yanınızda not defteri bulundurun. Hiç umulmadık, çağrışımlarla dolu olabilir filmler, kitaplar ve sanat eserleri. Bu bir resim olabilir, bir filmde bir adamın veya bir kadının köpeğiyle yürümesi olabilir. Bir iş üzerine çalışıyorsanız, gördüğünüz her şeye 'Burada benim hikayeme yarar ne var?' diye bakın. Kendimden örnek vereyim 'Av Mevsimi' filmi, ressam Yavuz Tanyeli'nin bir deseni üzerinden çıktı. Yani 'Ben sanat filmi yapacağım, bana hırka bulun' diye film olmaz.

Bir yazarın sorunu yalnızca umut vermek değildir. İnsanların yaşadığı derin ve birbirinden farklı sorunlar vardır. Onun için bir yazar insanların macerasını çok iyi bilmelidir. Ancak insanların macerasını çok iyi bilen bir yazar iyi bir yazardır. Bu romanın bitişi yazara ait bir bitirmedir. Yazar böyle bitirmek istemiştir. İnsan çok zengindir, başka bir yazar başka türlü bitirecektir.

Şimdi ise benim için roman, öykü bir amaç. Dil ise o amacın yuva kurduğu uzam. Romanı dilin hizmetine vermektense, dili romanın hizmetine vermek üzere bir yol tuttum son zamanlarda. Çünkü dilin baskınlığı bütünü gölgeleyebiliyor. Dil taşkınlığı diye bir şey de var. Bazı okumalarda gördüm bunu. Ama asla dilimi evcilleştirmem, sözcüklerle ilişki biçimimden vazgeçmem. Dilimi sınırlarsam görüş alanımı da küçültmüş olurum. Bence yazarın gücü kendi dil evreninde saklı. Dil daralırsa, yaratıcılık da daralır.

Liste
Yükleniyor…