...hem düşüncede hem de eylemde bizim için ölçüt olması gereken çelişki hiyerarşikleştirici sembolik gelenekten kopuşun kaçınılmaz iki bakışını karşı karşıya getirir;korkunç eşitsizlikler ve patojen başıboşluklar yaratan Batı kapitalizminin simgesellikten çıkmış bakışı ile ....Marx'dan bu yana eşitlikçi bir simgeleştirme öneren bakış.

Benzer Sözler

Marks kapitalizmi inceleyen, kapitalizmin işleyiş kurallarını ortaya koyan, kapitalizmin nasıl doğduğunu gösteren ilk insanlardan biriydi. Buradan hareketle doğan her şey ölür, o da kapitalizmi nasıl yeneceğimizi bizlere gösterdi. Marks ve diğer pek çok sosyalist, yaşadığımız bu hayatın bizler için kaçınılmaz olmadığını ortaya koydular.

Takım olarak oynuyoruz. Zaten buradaki felsefe güç halkındır. Oyunculara bunu anlatmaya çalışıyorum. Takımda zenginler ve fakirler yok, sınıflar yok. Sınıfları ortadan kaldırarak gücü halka vermeye çalışıyoruz. O bakımdan sosyalist bir takım yaratıyorum diyebilirim.

Bir hayvan hakları savunucusu olarak, tüm yaşamsal yaşamın eşit derecede değerli olduğunu kabul ediyorum, hepsi de Dünya'da yaşama hakkına sahip, aynı yaşama hakkına sahip, sömürü, kölelik, işkence, taciz ve cinayetten arınmış. İnsanları diğer tüm yaşamlar boyunca yükselten türetme, tarihteki en büyük dehşetlerin sebebidir.

Her gün daha ikna oluyorum, aklımda hiç şüphe yok ve birçok entelektüelin dediği gibi, kapitalizmi aşmanın gerekli olduğu konusunda. Ancak kapitalizm, kapitalizmin kendisinden değil, sosyalizmden, gerçek sosyalizmden eşitlik ve adaletle aşılmaz. Ayrıca demokrasi altında yapmanın mümkün olduğuna ikna oldum, ancak Washington tarafından dayatılan demokrasi türünde değil.

Bir insanın ya da hayvanın ahlaki statüsünün o hayvan ya da insanı dünyaya getirenler tarafından belirlenemeyeceği gibi, ahlaki bir kavramın uygulanması da onu tasarlayanlar tarafından belirlenemez. Ahlaki haklar sadece onları tasarlayanlar için geçerli olsaydı, insanlığın büyük bir kısmı ahlaki topluluktan dışlanmış olurdu. Bugün anladığımız biçimiyle hak anlayışı, başlangıçta sadece varlıklı, beyaz, erkek toprak sahiplerinin çıkarlarını korumak amacıyla geliştirilmişti; aslında ahlaki kavramların pek çoğu tarihsel olarak ayrıcalıklı erkeklerin çıkarı için geliştirilmişti. Zamanla, eşit gözetilme ilkesi uyarınca benzer durumları benzer şekilde ele almamız gerektiğini kavradık ve hakları (ve diğer ahlaki kavramları) başka insanları da kapsayacak şekilde genişlettik. Eşit gözetilme ilkesi uyarınca bazı insanların başkalarının malı olmasının ahlaki açıdan kabul edilemez olduğuna karar verdik. Eşit gözetilme ilkesini hayvanlara da uygulayacak olursak, kaynak muamelesi görmeme hakkını hayvanlara da tanımamız gerekir.

Günümüzde utangaçlıkla “pazar ekonomisi” denilen artık sınırlarına ulaşmış olan kapitalizmin çöküşü ve yeni bir topluma geçiş durdurulamaz. Olmaması gereken hatalarımız ve eksikliklerimiz yüzünden uğradığımız yenilgiye rağmen, uğradığımız tüm alçakça ihanete rağmen bu kanaat değişmemiştir. (…) Gelişimi boyunca pek çok değişimler geçirmiş olsa da kapitalist toplumun ana çelişkisi, toplumsal emek ile o emeği özel sermayenin kendine mal etmesi çelişkisi, varlığını korumakta ve sürdürmektedir. Ancak bu çelişki ortadan kaldırılırsa, kârın dünya egemenliğine son verilirse, ancak o zaman bireyin insanca bir yaşam sürdürebileceği koşullar oluşur. (…) 1989-90’dan beri görülen olaylar sosyalizm fikrinin asla ölmediği görüşümü güçlendiriyor. Bazıları buna gerçeklikten uzak düşünme diyor. Bununla sadece tarihsel süreçleri anlamadıklarını ve kemikleşmiş sosyalizm karşıtı, Marksizm karşıtı konumlarını kanıtlıyorlar.

Liste
Yükleniyor…