Benzer Sözler

XIX. asırdan itibaren dünyadaki bütün kültürler Batı medeniyeti tarafından darbeye maruz bırakılmış, güdükleştirilmiş, üreme organları kesilmiş kültürlerdir. Bu kültürlerin içinde hareket edenler sadece şaşkın şaşkın bakmayı bilirler, uyuşamadıkları için.

İngiltere hükümeti gençlerine 400 yıl önce ölen bir edibin eserini okutuyor ve onun eserini okumayan kimselere aydın nazarıyla bakmıyor. Türkiye'de bırakınız 400 yıl önce, 40 yıl önce ölen bir edebiyatçımızın eserini bile okuyamıyoruz. Batı karşısında takip etmiş olduğunuz yanlış dil politikası yüzünden bu böyle. Hâlbuki millet, edebiyatı olan bir topluluktur. Bir milletin edebiyatı yoksa, Necip Fazıl’ın ifadesiyle o milletin hiçbir şeyi yok demektir.

Genel olarak bakıldığında Japon ekonomisi, Batı ekonomisinin sözde evrensel yasalarının dikte ettiği şekilde işlememektedir. (...) ABD doları karşısında yüzde birden daha az değer kazandığı halde Japon ticaret fazlası yüksek kaldı ve hatta arttı. Böylece Japonlar hem para biriminin gücünü hem de ticaret fazlasını koruyabildi. (...) Japon ekonomisinin ayırt edici özelliğini ne açıklar? Tabii ki sanayileşmiş büyük ülkeler arasında Japon ekonomisi benzersizdir çünkü Japon toplumu da benzersiz şekilde Batılı değildir.

İnsanların birer kişisel tercihleri olduğunu ve bu tercihleri yapmakta özgür olduklarını doğru kabul ediyorsanız; özgür tercih demek hiçbir etki altında kalmadan demektir ve ben bunu hiç anlayamıyorum. Hepimiz tüm tercihlerimizde içinde yaşadığımız kültürün, ana-babamızın ve baskın değerlerin etkisinde kalıyoruz. Öyleyse bizler etkileniyoruz; yani özgür tercih yoktur.

Liselerde okuyan sivil gençlik ve Harp Okulu öğretimi gören subay; Batı'yı da Doğu'yu da gören ve görecek, sosyal adaletçilikle komünistliğin farkını anlayan ve anlayacak, Batı'daki sosyal adalet cennetleri ile Doğu'daki komünist cehennemleri arasında seçmeli kalınca hangisine kavuşmak için çalışılması doğru olduğuna karar veren ve verecek kültürdedir. Öyle bir kargaşa gününde büyük şehir çevrelerindeki gecekondu yüz binlerinin yağma akınlarına pek bel bağlayan Türk komünistlerinin, karşılarında nasıl çetin ve düzenci bir dayatış cephesi bulacaklarına da şüphe etmiyoruz.

Bilim, felsefe, kültür, şiir, aritmetik, trigonometri, astronomi gibi akılı akıl yapan ne varsa bu bilgi enerjilerinin hepsi Anadolu’nun yediveren toprağının içinden fışkırmıştır. Öyle ise ayağınızı toprağınıza sağlam basın. Anadolu’ya sahip çıkın. Orta Asya’dan gelmiş olmanın gerçeğiyle Anadolu’yla kaynaşmış olmanın şansını bir hümanizmde birleştirin.

Liste
Yükleniyor…