Hayvan refahı örgütleri, biz hayvan özgürlüğü aktivistlerini ‘kibirli’ olarak tanımlarken, biz ise onları ‘tutarsız’ olarak görüyor, eleştiriyorduk.
- Henüz kategori yok.
-
Aleyna Solaker'den 'Güller ve Günahlar' Rolü ve Kadın …08.11.2025
-
Altınkılıç, Kenan ve Zayn Sofuoğlu ile Sağlıklı Yaşam …08.11.2025
-
Chelsea ve Wolverhampton Karşı Karşıya: Liam Delap ve …08.11.2025
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Uzun yıllar, hayvan özgürlüğü aktivistleri ile hayvan refahı örgütleri yan yana gelemedi.
Şu ana dek hayvan özgürlüğü hareketinde Nat Turner ya da John Brown gibi isimler görmedik; ama ortaya çıkmaları belki de an meselesi, çıktıklarında da eylemlerinin haklı sebebini de beraberinde getirecekler. Ayrıca onlardan önce çabalayanlar da olmuş olacak. Mücadele gospeline göre: adalet yoksa, barış da yok.
Sirklerde, çiftliklerde, laboratuvarlarda, mezbahalarda ve diğer şeytani karanlık yerlerde acı ve korkudan başka seçenekleri olmayan kardeşlerime. Üzgünüm, ben çok üzgünüm. Ama savaş devam edecek. Sömürülen, suistimal edilen tek bir hayvan kalıncaya dek devam edecek, ve bir tek hayvan kalması bile bizim için fazla. Son birey de özgür kalana dek savaş devam edecek. O son zaferi kazanacak olanlar, sizlere teşekkür ederim. Sizlere çok teşekkür ederim. Bu arada, hayvan özgürlüğü için mücadele etmeye devam edelim, her ne şekilde olursa olsun.
Bu arada, vahşet artmaya devam ediyor, bu antiviviseksiyon gruplarının hazineleri artmaya devam ediyor ve tek bir hayvana yardım etmiyor.
Bir kürk çiftliğinden 1542 vizonu özgürleştirmenin sonucunda 77 günü hapishanede geçirdim ve bana terörist dendi.
Refah reformları ve bütün” mutlu "sömürü hareketi" bebek adımları " değildir."Onlar büyük adımlar–ciddi bir geri yönde.
Refah reformları, doğası gereği, sadece hayvan hakları hedeflerine ulaşılan hızı geciktirmeye hizmet edebilir.
Pek çok hayvan savunucusunun vegan olmanın zorluğu hakkında konuştuğunu çok sinir bozucu buluyorum.
Ve bu insan, Türkiye’de, mezbaha gerçeğini 90’ların başında ilk kez gündeme getiren bir hayvan korumacı. Bu kişinin verdiği benzer tepkileri,hayvan koruma ve hayvan refahı mücadelesi veren, hayvan haklarını gözetme iddiası bulunan birçok oluşum ve gönüllüden de aldım.
Peki ne görüyoruz; sonsuz tamahkar bir plütokrasi ile karşı karşıyayız. Şunu ileri sürebiliyorum, her sömürgeci Türkiye büyük zenginlerinden daha az sömürgecidir. Artık bunlar için 'halkım' demek çok yersiz, her sömürgeci sömürdüğü halka bunlardan daha yakın ve insaflıdır. Her sömürgeci bunlardan çok daha 'kalıcı' ruh halindedir ve bunları, kesinlikle 'kaçıcı' tarif etmek zorundayız.
Tayyip Erdoğan, ülkede tartışma düzeyini, hızla Kasımpaşa Kahvehaneleri'ndeki münakaşa seviyesine indirmektedir.
Peki burada iyimser olmak için bir neden var mı; Tağmaç’tan Özkök’e otuz yıl var. Demek ki en az otuz yılda ördüler. Uzun bir yolda çalıştılar. Şimdi daha iyi görüyoruz hep Tayyip Erdoğan’ı yapmayı hedef aldılar. Her birimizi ve özellikle doğanları Tayyip Erdoğan imal etmeye yemin ettiler; artık Tayyip Erdoğan’a oy verenlerin her birisi bir Tayyip Erdoğan’dır. “Cumhuriyet insanı” yerine ektikleri işte budur. Kovduklarının, hapsettiklerinin, sokak ortasında öldürdüklerinin, beslemeyip idam ettiklerinin yerine diktikleri işte budur. Demek ki, yaratmadılar ve imal ettiler. Seri imalat var, mamulleri, birbirinin aynı oldular.
Bakın Tayyip Bey hakkımda dava açtı, mahkemeye bir klasör verdim. Bu,bir yeni kitabımın içinde bir kitaptır. Ben 'türkiye bir diktatöryadır' diyorum. Ama tayyip bey diktatör değildir,o yüzden Şarlo'dan bahsediyorum. Tayyip Bey'in hiçbir işle ilgisi yok,pazarlamadan gayrı. Diktatör değildir,pazarlamacıdır. Ülke pazarlamacısıdır;memaliki satıyorlar.
Biraz tarih biliyorum, bana göre Deli İbrahim'den sonra Türkiye'de hükümet etmeye gelmiş en bilgisiz kimsedir. Sabri Ülker'in bisküvi kutularını saymayı bilebiliyor
Batı'dan ahlaksızlık da aldık, ama kendi icadımız ahlaksızlıklarla Batı'yı çok geride bıraktık. 'Bir gecelik birliktelik' Batı'da yoktur. Var, ancak, bunlara fahişe diyorlar. AKP döneminde fahişelik lağvedildi, artık fahişelik mesleği de itibar kazandı. Batı'da bu kadar hızla dolar-milyarder yetiştirilmiyor. Çalmanın bu kadar övüldüğü başka bir ülke bilmiyoruz. Artık, bizdekiler, 'home-made' ahlaksızlıktır. Çoğunu, AKP döneminde icat ettik. Batı'dan da aldıklarımız vardı, ancak yeni icat ahlaksızlıklarımız, bizim bulduklarımız, hepsini geçmiş durumdayız.