Benzer Sözler

19. Yüzyıl kölelik karşıtları köle sahiplerinin kölelere nazik davranmasından söz etmiyorlardı, onları iyi besleyip iyi giydirmesinden de söz etmiyorlardı, gerektiğinde dinlenerek çalışmalarından da söz etmiyorlardı. Tersine onlar köle-sahip ilişkisinin tamamen ortadan kalkmasını, kölelerin her türlü esaretten kurtulmasından söz ediyorlardı. Benzer şekilde günümüz kölelik karşıtları da hayvan sömürüsü pratiklerinin ve kurumlarının reformunu reddeder, hayvanların her türden insan sömürüsünden, hakimiyetinden ve zulmünden tamamıyla özgür kalmasını talep ederler.

Marks’ın çevreci bir bilince sahip olup olmadığına dair bir sürü renkli tartışma devam ededursun, O'nun türcü olduğu ve sosyal teori ve politikaları sakatlayan demode antroposentrik/İnsan merkezli paradigmaya sahip birisi olduğu kesindir. Sol türcülüğünün manzarası –çoğunlukla ilerici dergilerde, gazetelerde ve online sitelerdeki makalelerin azlığından bellidir, bu da hayvan hakları, hayvan sömürüsü meselelerini düşünmeyi reddetme şeklindeki bir kabalıktan kaynaklanıyor.

Rousseau, Condorcet ve Marks gibi birkaç modernist, kalkınma kavramını bütün insanlara faydası olan evrensel bir terim olarak tanımlamış, ama bu denkleme başka türleri katmamıştır. Hiçbiri modern dünyanın insanların kazanımlarının, hayvanların ve dünyanın kaybetmesi pahasına elde edildiği fikri üzerinde düşünmedi. Batı medeniyeti kalkınmayı, milyarlarca hayvanın köleleştirilmesi, sömürülmesi, katledilmesi; doğanın yağmalanıp talan edilmesi yoluyla kendi refahında ve konforunda meydana getirdiği gelişmeler olarak ölçmüştür. Hayvanlar ve ekolojik bakış açısından bakıldığında ise “kalkınma” bir gerilemedir -bu da kürk çiftçiliği, fabrika çiftçiliği, mezbahalar, aşırı nüfus artışı, türlerin yok oluşu, küresel ısınma ve dünyanın giderek kötü bir hal alması gibi korkunç gelişmelerden de alenen belli olmaktadır.

Hayvan özgürlüğü, insanlardan diğer hayvanlardan üstün olduğu şeklindeki inançlarından vazgeçmelerini ve türler arasındaki Berlin Duvarı’nı yıkmalarını talep ediyor. Hayvan özgürlüğü insanlardan güçlü olmanın sorumluluk gerektirdiğini, güçlü olmanın haklı olmak anlamına gelmediğini, gelişmiş bir neokorteksin doğaya tecavüz edip onu talan etmek için hiçbir şekilde bir sebep olmayacağını idrak etmelerini talep ediyor. Hayvan özgürlüğü, insanlardan etik bakış açısında ciddi bir sıçrama yapmak adına hümanizmin konforlu sınırlarını aşmasını, ve böylece ahlâk skalasını akıl ve dilden sentiense (kendi varlığının bilincinde olma özelliği) ve özne olmaya doğru yükseltmesini gerektiriyor.

Hayvanların karmaşıklığını, onların ve bizim dünyamız arasındaki derin devamlılıkları takdir etmeyi öğrenirken, onlara daha fazla saygı duymaya ve onlara temel haklarını teslim etmeye başlıyoruz, bunu hak ettiklerini biliyoruz. Her ezilen grup kendini ezenlere karşı özgürlüğünü elde etmek için savaştı; sıra artık hayvanlarda. Kendi adlarına konuşamadıkları için, kendi özgürlüğümüzün hayvanların özgürlüğü uğruna insandan yana taraf tutmayı bırakıp diğer türlere doğru yönelmesi gerekiyor. Hayvanların bir zihni olduğunu kabul ettikçe, kendi zihinlerimizi özgürleştirmeye başlıyoruz.

Bir hayvan hakları savunucusu olarak, tüm yaşamsal yaşamın eşit derecede değerli olduğunu kabul ediyorum, hepsi de Dünya'da yaşama hakkına sahip, aynı yaşama hakkına sahip, sömürü, kölelik, işkence, taciz ve cinayetten arınmış. İnsanları diğer tüm yaşamlar boyunca yükselten türetme, tarihteki en büyük dehşetlerin sebebidir.

Sirklerde, çiftliklerde, laboratuvarlarda, mezbahalarda ve diğer şeytani karanlık yerlerde acı ve korkudan başka seçenekleri olmayan kardeşlerime. Üzgünüm, ben çok üzgünüm. Ama savaş devam edecek. Sömürülen, suistimal edilen tek bir hayvan kalıncaya dek devam edecek, ve bir tek hayvan kalması bile bizim için fazla. Son birey de özgür kalana dek savaş devam edecek. O son zaferi kazanacak olanlar, sizlere teşekkür ederim. Sizlere çok teşekkür ederim. Bu arada, hayvan özgürlüğü için mücadele etmeye devam edelim, her ne şekilde olursa olsun.

Kendime gelince, kerestecilere inanmıyorum, ağaçlara inanıyorum. Balıkçılara inanmıyorum, balığa inanıyorum. Madencilere inanmıyorum, ayaklarımın altındaki kayalara inanıyorum. İnsanların diğer yaşam formlarından üstün olduğu fikrini reddediyorum. İnsan, aşırı gelişmiş bir üstünlük duygusuna sahip bir maymundan başka bir şey değildir.

Liste
Yükleniyor…