Hastalığımın arkasında bir suç yoktu, cezamın ardında olmadığı gibi.
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Suçluların cezaları müebbet hapse çevrilmelidir. Nihayet bunlar genç, tecrübesiz, taşkın insanlardır. Taşkınlıklarının hiçbir netice veremeyeceği kendilerine ve emsallerine öğretilmiştir.
Kiliseye hakaret mahiyetinde ağır suçlar işleyen kişi hâkimin otoritesine dayanarak en ağır şekilde cezalandırılmalıdır; suçunu pişmanlık içinde itiraf eder ve sözlerini geri alırsa yine de yargılanmalı ve bir süre komünyona sokulmamalıdır; ne kadar süreyle ve ne sıklıkla olacağına kurul kendi karar vermelidir; bundan sonra eğer suçlu kişi pişmansa, aforoza neden olabilecek suçunu ve pişmanlığını tüm kilisenin önünde itiraf ettikten sonra yeniden komünyona kabul edilmelidir.
Ben şuna inanıyorum ki, toplum her insana eşit bir güvenlik sağlamadığı sürece, bir insanı para çaldığı için öldürmek doğru değildir.
Hırsızlara en ağır cezaları verecek yerde, toplumun bütün bireylerine yaşama olanaklarını sağlasanız ve kimse yaşamı pahasına çalmak zorunda kalmasa daha iyi olmaz mı?
Toplum her insana eşit bir güvenlik sağlamadığı sürece, bir insanı para çaldığı için öldürmek doğru değildir.
Bu, sonu bulunmayan bir yoldu ve her günü daha fena olabilirdi. Yaşlılık, hastalık, uzak ve berbat bir yerde yapayalnız ve bakımsız ölmek, bunlar hep mukadder şeylerdi ve bu yolun ilerisine ait pek tabii safhalarıydı.
Merhamet, insanlara kötülük edenleri cezalandırmak; barbarlık ise o kişileri affetmektir…
Hakim olmama izin vermediği bir tercihin sonucunda beni cezalandırıyor. Beni sırf cezalandırmanın zevkine varabilmek için yaratmış gibi gözüküyor.
Kurşuna dizilenlerin yığıldıklarını, diz üstü çöktüklerini fark ettin mi? İplere rağmen gevşediklerinden, olan olduktan sonra bayılıyormuşçasına bükülürler. Benim gibi yaparlar. Ölümlerine tapınırlar.
Dönüşüm yok madem. Madem bir adım ötesi ölüm ve madem bu benim yeni rolüm. Ben de adam gibi ölürüm.
Dedim ya, bu kadarı yeter yaşamışlığıma dair. Gerisi fasa fiso. Bırak nereye çekerlerse çeksinler.
Suçlular cezalandırılır, iyiler ödüllendirilir. Yakalayabildiğimiz suçluları kesinlikle cezalandırırız ama, iyilerin ödüllendirildiğini henüz hiç görmedim.
Adalet, bir demircinin elindeki güçlü çekiç gibi asılıydı dünyamızın üstünde. Bir süre demircinin havada kalan kolu, beklenmedik bir anda, hem de büyük bir güçle örsün üzerine iniverirdi.
Ne yağmurun, ne rüzgârın, ne de ateşin işlenen suçların izlerini silemeyeceğine inanılırdı. Adalet, bir demircinin elindeki güçlü çekiç gibi asılıydı dünyamızın üzerinde.